Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

6 Eylül 2009 Pazar

NESİ VAR ?


Hani adı ''nesi var'' olan bir çocuk oyunu vardır.Sınıftan birisi bir arkadaşının bazı özelliklerini sayar ve sınıftaki arkadaşları da o kişinin kim oldugunu tahmin etmeye çalışır...Evet bugun o ''nesi var'' sorusunu önce Milli takım koçu Bogdan Tanjevic için soracağım daha sonra da Avrupa şampiyonasının başlamasına 1 gün kala aynı soruyu Milli takımımız için soracağım...
Bogdan Tanjevic'in nesi var?Bugun Milli takımımızla resmen kendi evinde Playstation'da oyun oynar gibi oynayan,kaprisleri ve inatçılığından dolayı milli takımı hakeden ama o takıma giremeyen küskünler ordusu yaratan Tanjevic'in nesi var?Bu milli takıma ne vermiştir?Bunların hepsini tek tek inceleyeceğim.2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası için oluşturdugu kadroyu değerlendirerek başlayalım isterseniz.Ben Tanjevicin hangi kriterlere göre oyuncu seçtiğini neye göre takımı oluşturdugunu anlayamadım anlayan varsa anlatsın lütfen..Efes Pilsen ile şampiyonluk yaşamış hatta o şampiyonlukta performansıyla büyük pay sahibi olan Kaya Peker'i almadı Milli takıma Tanjevic.Her hangi bir sebep de belirtmedi Kaya'yı neden kadroya almadıgına dair.Performansı kötüydü dese değil şampiyonluk yaşamış hatta mvp seçilmesi bile sürpriz olmayacak bir performans sergilemiş,zamanında Ersun Yanal'ın Hakan Şükür'ü kadroya almazken söylediği sistemime uymuyor yalanını da söyleyemez çünkü 05-07 Avrupa ampiyonalarında ve 06 Dünya Şampiyonasında kadrosuna almış hatta en çok süre verdiği oyuncu olmuş,kişisel kavgam var diyemez bir koçun hiç bir oyuncusuyla kişisel bir sorununu takımına hele hele Milli Takıma yansıtması söz konusu olamaz,ama burası Türkiye olunca sanırım her şey oluyor ve bunun hesabını da soran bir kimse çıkmıyor.Peki ne oldu Kaya'yı takıma almadı ve hazırlık döneminde Kerem Gönlüm'ün beklenmedik doping olayı ortaya çıktı.Şimdi çok formda olan bir Kaya Peker'i kadroya almadıgı için acaba sizce Tanjevic pişmanmıdır?Ben hiç sanmıyorum.
Deniliyor ki Milli takıma oyuncu devşirilecek çünkü 2 numara pozisyonunda oynayabilen ve şutör oyuncu eksikliğimiz var..Elimizde Serkan Erdoğan gibi kendini Avrupa'da ıspat etmiş bir şutörümüz varken acaba Tanjevic Serkan'ı neden Milli takıma almadı?Sakın Kaya ve Serkan Tanjevici bazı demeçlerinde üstü kapalı da olsa eleştirdiği için olmasın?Serkan Erdoğan belki eski formunda olmayabilir ama madem ki şutör sıkıntın var o zaman bu takımda Serkan her halukarda gözü kapalı oynar.
Tabi bir de Mehmet Okur meselesi var.Eğer elinde Memet Okur gibi bir altın varsa onu kullanacaksın bunun lamı cimi olmaz.Tanjevic çıkıyor basına düşmana söylenmeyecek şekilde ağır sözlerle Mehmet'i eleştiriyor.Neymiş efendim Mehmet arkadaşları gibi yere atlamıyormuş topları kurtarmak için.Bırak efendim Mehmet atlamasın zaten o topa sen Mehmet'in başka özelliklerinden nasıl yararlanırsın onu bul onu uygula uygulat..Her oyuncudan aynı tarzda oynamasını veya davranışlarda bulunmasını bekleyemezsiniz.Kimisi vardır şov için kendini yerden yere atar kendini parçalar kimisi vardır bu şekilde davranışlardan kaçınır ama takıma daha faydalı işlerde bulunabilir.Öyle Bizans oyunlarına girişip önce basına demeç verip Okur'u yerden yere vurarak daha sonra da Mehmet isteksiz gönülsüz yoksa ben alacaktım şeklinde ikili oyunlara hiç gerek yok.Tanjevic sen bu ikili oyunları parkede takımımıza oynatabilsen veya rakibin oynadığı ikili oyunları nasıl savunabileceğimizi öğretebilseydin zaten bu milli takım en az bir kademe üstde olurdu..Şimdi Avrupa Şampiyonasına bir çok ülke önemli oyuncularını getirmedi veya sakatlıktan dolayı oynatamayacak.Böyle bir fırsat elimize geçmişken neden biz de kendimizi resmen ayağımızdan vurarak en iyi kadromuzla gitmek varken saçma sapan işler yaparak kendi kapasitemizi aşşağıya çekerek gidiyoruz bu şampiyonaya?Tanjevic belki der ki 2010'daki ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Şampiyonasına hazırlıyorum takımı diyebilir.Aynı şeyi 07 deki Avupa Şampiyonasında da söylemiş ve bu sebepten Kerem Tunçeri'yi kadroya almamış ve gençleştirme operasyonuna gidiyorum demişti.Herhelde aradan geçen 2 sene de Kerem Tunçeri 5 yıl daha gençleşti..Dalga geçiyor resmen bizimle..Fatih Terim''in ben yaptım olur ben ettim olur,benim adamlarımla başarırım'' mantığıyla haraket eden,taş devrinden kalma yöntemlerle takım yöneten(ilk 5 de başladığı 3 adam nerdeyse daha sonra süre alamıyor bu nedir çok merak ediyorum) takıntılarla dolu bu kişi nasıl halen takımın başında duruyor anlayamıyorum.İnsanın aklına Aziz Yıldırım'ın Fenerasyon başkanına baskı yapıp Tanjevice tahammül edildiği düşüncesi de gelmiyor değil.Fenerasyon başkanının Efes Pilsen'e karşı olan tavırları,Tanjevic ile Milli takımı asıl hakeden kişi olan Ergin Ataman kavgası ve Aziz Yıldırım'ın Turgay Demirel'in başkan seçilmesindeki rollerini falan bir araya getirip bir de Milli takımda yapılan işleri düşününce ister istemez insanın aklına bu tür komplo teorileri geliyor.Ergin Ataman demişken resimde de görüldüğü üzre Tanjevic Türk politikacılarında olan koltuk sevdası gibi kupaya iki eliyle sarılmış yani Milli takım koçluğuna öte yandan Ergin Ataman da bir eliyle o kupayı yani koltuğu Tanjevi'in elinden çekiyor.Türkiye'nin tartışmasız Avrupaya açılan sayılı yüzlerinden biri olan Ataman gerek kariyeri gerek sürekli her yerde kazanmak ve birinci olmak üzerine kurulu mentalitesiyle o koltugu(kupayı bu sene aldı zaten sırada Milli takım koçluğu var) çoktan Tanjevic'den daha fazla haketmiştir.Bu milli takımın başarılı olmasını elbette isterim ama biliyorum ki başarıdan saydıgımız bir çeyrek final falan bile oynansa Tanjevic ve uygulamaları bir sene sonra bizim için çok ama çok önemli olan ülkemizdeki Dünya şampiyonasında da önümüze gelecek ve bu benim hiç ama hiç içime sinmeyecektir.
Şimdi gelelim takımımız başarılı olabilir mi nasıl olur neler yapmalıdır...Önce biz kendimiz dünya basketbolundaki yerimizi iyi bilmemiz gerekiyor.Bizim öyle herkes tarafından kabul görmüş saygıdeğer bir yerimiz falan yok.Kimse kendini kandırmasın.Bir eski Yugoslav,Litvanya,Yunanistan hatta ve hatta Almanya kadar bile bir ekolümüz yok.Türk Milli akımı ne oynar diye sorsak çoğumuz''vallahi bilmiyorum ki işte çıkıyoz kaosdan karambolden bi şeyler üretmeye çalışıyoruz bi de bi kaç tane bireysel yetenekli oyuncumuz oynarsa bi şeyler yapabiliyoruz'' şeklinde cevaplar veririz.Aslında genel anlamda doğru.Tüm kamuoyunda öyle bir hava yaratılıyor ki 12 dev adam falan diyerek gerçekten kendimizde üst düzey bir varlık falan görmeye başlıyoruz.Aynı şekilde halkdaki beklenti de artıyor.Fakat gerceklerle yüzleşip arkamıza bakarak dönünce anlıyoruz işin hiç de öyle bizim kendimizi abarttığımız gibi bir sey olmadığını.
Gerçekten yetenekli oyuncularımız var ve bu oyunculardan maksimum verim alırsak eğer o zaman nispeten zayıf kadrolarıyla turnuvaya katılan ülkelerin arasından sıyrılıp bir yerlere gelebiliriz.Her seyden önce sertliğimizi üst düzeye taşımalıyız.Hele hele geçen seneki Efes-Fener serisinde Euroleague seviyesinin bile zaman zaman üstüne çıkan sertlikte ve mücadelede bir seri yaşanmış olan ülkemizde takımımızın bu kadar yumuşak kalmasını anlayamıyorum.Tamam belki ligdeki diğer takımlar Efes ve Fenerbahçe Ülker'e antreman vermekten öteye geçemiyorlar ama bi final serisi örneği var önümüzde ve gördük ki bu sert savunma yapılabiliyormuş.Takımda şu anda pota altında sırtı dönük oynayarak sayı üretecek uzun oyuncumuz yok.Aslında var ama kadroda değiller malesef.Pota altında böyle bir tehdit olmayınca doğal olarak rakibin dış savunmacıları bizim dış adamları hiç riske etmeden iyice yapışarak rahat savunma yapabiliyor.Biz ise bu savunmaları Hidayet'in Ersan'ın birebirleriyle aşmaya çalışıyoruz.Oysaki İkili oyunları oynamayı başarabilsek hiç bir oyuncumuzun birebir zorlamasına gerek kalmadan rakip potaya cok daha kolay bir şekilde ulaşacağız.Elbette topu Hidayet'e verip birebirde bi şeyler üretmesi gereken zamanlar olacaktır.Bunu Orlando'da başarıyla yapan Hidayet neden Milli takımda da yapmasın?Önemli bir nokta da Hidayet'in Orlando'da Dwight Howard ile yaptığı havadan pas verip uzun oyuncunun pota altından sayı veya faul çıkarması şeklinde oluşan bir hücum organizasyonunu yapabilecek bir uzun oyuncunun malesef olmaması.Aslında bunu yapabilecek fizikte olan oyuncumuz Ömer Aşık ama o da henüz hücumda o bitirici olgunluğa ulaşmış değil.Hazırlık maçlarında gördüğüm bir başka tehlike de Ersan'ın eline gelen her topda potayı düşünmesi ve takım arkadaşlarına bakmadan topu 3 sayı çizgisinin gerisinden potaya atmasıydı.Bu şekilde sadece şuta dayalı ve takım arkadaşlarını oyuna sokmayan bir oyun düzeni rakibin arayıp da bulamadığı bir şey.Savunmada yorulmazlar ve aldıkları ribauntlarla hızlı hücumlara çıkarak kolay sayı bulurlar.Bizde erken ve topu çevirmeden sutu kullandığımız ve savunmaya dönmekde gafil avlandığımız için bu sayıları potamızda görürüz.Ersan asıl özelliği olan içeri girişleri ve pas yeteneğiyle arkadaşlarını oyuna katan yapısını takıma yansıtırsa o zaman hem hücumda hem savunmada işimiz çok daha kolay bir hale gelecek.Yani işin kolayına kaçıp kahraman olmak içgüdüsüyle dışardan el üstü şut atmak kendi ipimizi çekmek anlamına gelir..Oyunun kritik anlarında oyun kurucu olarak Hidayet'in kullanılmasının da daha doğru olacagını düşünüyorum.2.06 lık bir saha görüşü ve kritik anlardaki tecrübesiyle özellikle hücumda takımımızın verimini artıracaktır Hidayet..Formda bir Ender Araslan'ın da Kerem'den deliciliği ve hüumda şut sokma yeteneğiyle daha faydalı olacağını düşünüyorum.Şahsen Kerem Tunçeri o şut atma konusundaki tereddütleri ve kendine güvenmemesi sebebiyle özellikle hücumda bizi sıkıntıya sokuyor.En kritik oyuncularımızdan biri Oğuz Savaş..Uzunlarımızın içinde o bahsettiğim bitirici olgunluğu en fazla gelişmiş oyuncu olan Oğuz eğer birazda savaşıp yılmamayı öğrenebilirse o zaman pota altında aradığımız kan olacaktır.
Yarın akşam Litvanya maçından sonra yine sitemizde maçın yorumunu ve analizini yapacağım.Tahminim kaybedeceğimiz bir maç olacak ama bir mağlubiyet ile demoralize olmamak gerektiğini ve bizim asıl hedefimizin Bulgaristan ve ev sahibi Polanya oldugunu belirtmem gerekir.Özellikle ev sahibi Polanya bizi beklediğimizden daha fazla zorlayabilir.Biz de çok iyi biliriz ki ev sahipleri korunur..Nerden mi biliriz?Tabi ki 2001 deki Ankara ASKİ spor salonunda İspanya'yı hakemlerle katledip çeyrek finale çıktığımız maçtan biliriz.İnşallah tarih tekerrür edip ev sahibi takım arkadan itilerek bir üst tura çıkarılmaz...

4 yorum:

köstebek dedi ki...

ufukçağdaş milli takımımızın avrupa şampiyonası maçları öncesinde oldukça başarılı bir yazı yazmıssın yazını şevk ve iştahla okudum begendim oldukça önemli konuların üstüne deginmissin mehmet okur kaya peker takıma neden kazandırılmadı özellikle mehmet gibi nba 4 sene forma giyip all stara çagrılan bir oyuncudan yararlanmamız lazımdı diye düşünüyorum bu turnuvadan başarısızlıkla ayrılırsak elbet bu gibi hataların faturası birilerine kesilecektir diye düşünüyorum ve umuyorum yarınki litvanya maçı ise bu gruptan çıkıp çıkmayacagımı belirleyecektir litvanyada siskauskas gibi önemli oyuncuları eksik bunları degerlendirmemiz lazım bence kerem gönlüm bizim için büyük kayıp bu maçı almamız için hido oguz ve ömerin gerçek performansın üstünde bir oyun sergilemesi lazım unutmamalıyızki litvanyada önemli sakatlar olmasına karşın litvanya avrupada bir ekoldür yarınki maçta şans biziml olsun:D yazılarının devamını diliyorum ufuk bey

Adsız dedi ki...

merakla litvanya macı yorumunuzu bekliyorum

Adsız dedi ki...

Öncelikle bu güzel ve özel siteyi hazırlayan sevgili çağdaş her şeyi başardığın gibi bu sitede en uç noktalarda başarılı olacağına hiç şüphem yok.. Zeka, kültür, spor, yorum ve inanç unsurlarının her şeyi sende var,, Heralde buda yeter başarı için....Yoruma gelince.. Sevgili Ufuk senin yaptığın yorum dikkatlice okudum katılmamı gerektiren bir çok konu olduğu gibi katılmadığım şeylerinde oldu... Bazı noktalarda farklı düşüncedeyim.. Bogdan Tanjevic kibirli olduğu ve profosyonel davranmama konusundada yaptığın eleştirilerine tam olarak katılmıyorum.. Mehmet okurun son katıldığı turnuvada faul atışlarında dahi isteksizliği , pota altında 110 kg'luk tüy siklet davranışlarıyla, Bogdan Tanjevic'e değilde Türk halkına ihaneti vardı. Orada Bogdan Tanjevic'e karşı kapris yapmayıp Türk halkı için mücadele vermesi lazımdı. Haliyle ben Milli takımda mücadele etmiyecem diyen bir basketbolcunun ayaklarına sarılıp nolur gel demek bırak koç Tanjevic'e kimseye yakışmaz.
İkinci olarak Kaya Peker değilmiydi Beşiktaş'ı Avrupada yarı yolda bırakan kaprislerinden dolayı belkide tarihinin en iyi kadrosunda BJK yi koçla kişisel meselerinden dolayı Okur gibi BJK yi yalnız bırakan. Yine aslında o ihaneti koça değil Türk milletine yapmıştır. Bunlar hem de ihanetin, alçaklığın ta kendisindir çünkü kişisel çıkarları ulusal çıkarların üstünde tutmuştur.
Son itirazımda Serkan Erdoğanla ilgili evet Bogdan Tanjevic'e üstü kapalı eleştirilerden dolayı almamış olabilir. Evet Tanjevic duygusal davranmış olabilir. Ama unutulmamalı ki Serkandaki performans düşüklüğünün, ki sende kabul ediyosun bunun sebebi nedir die birazda içyüzüne bakmak lazım. Acaba bunu arkasında neler var? Şöylede düşünmek lazım biraz oyuncu seçimlerinde bir iki tane değişik oyuncuyuda kişisel tercihlerinden dolayı seçmesinden dolayı çokta eleştirmemizin gerektiğini düşünüorum.. Bize yıldız oyuncu değil takım oyuncusu lazım. Savaşacak koşacak mücadele verecek gerekirse yenilecek ama kişisel sebeblerden dolayı Türk milletine ve Takım arkadaşlarına ihanet eden oyuncu değil yani herkes mücadele ederken bizi yarı yolda bırakacak adamlar değilll.. Hele hele Türk milletinin şu günlerinde böyle adamlara hiç ihtiyacı yok.. Ne Kaya, Ne Memo bu formayı üstün yetenekleri de olsa hak etmediklerini düşünüyorum.. Yazım biraz milli duygularala yazılmış olabilir fakat; söz milli takım formasına gelince hele hele siyasi anlamda yaşadığımız bu günlerde hoş görüleceğini tahmin ediorum..

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Bana katıldığın noktalarla beraber katılmadığın yerlere de değinmene çok sevindim..Sanırım görüş ayrılıgına düştüğümüz noktalar genellikle Tanjevic'in oyuncu seçimleriyle ilgili..Rakiplerin bu kadar kalite yoksunu kadrolarla geldikleri bir turnuvada biz neden kaliteli oyuncularımızı dışarda bırakarak olası bir Avrupa Şampiyonluğundan olalım?Tamam senin Mehmet ve Kaya için söylediklerine katılıyorum ama biraz elmalarla armutları karıştırmak gibi olmuş özellikle Kaya'nın durumu..Bundan 2 sene önce Beşiktaş'da oynarken çıkardığı sorunların Milli Takımla ilişkilendirilmesini pek anlayamadım ki Kaya senin de tarifini ettiğin mücadele edecek,koşacak,savaşacak oyuncu profiline sanırım Türk oyuncular içinde en yakın isimdir.Mehmet okur konusuna gelince ben yetenekli oyuncuların oynatılmasından yanayım.Yani oynamayan oyuncu yoktur oynatamayan o oyuncunun dilinden anlamayan koç vardır diye düşünüyorum.Aynı Mehmet değil miydi 2003'deki şampiyonada Tıpkı Shaq gibi dominant bir oyun ortaya koyup Milli forma için savaşan ve turnuvanın en değerli oyuncularından biri olan?Aydın Örs Mehmet'i kullanabildiyse Tanjevic'in de ne yapıp edip gerekirse tavizler vererek Mehmet'den yararlanması gerekirdi.Mehmet'e o kadar cok ihtiyacımız olacak ki ilerleyen turlarda belki o zaman herkes tüh ya bak Mehmet olsaydı demeye başlayacak.Serkan Erdoğan konusunda zaten belirtmiştim formsuz oldugunu ama bu kadar şutör oyuncu sıkıntımızın oldugu söyleniyor ve yabancı oyuncu devşirmeyi düşündüğümüz bir ortamda Serkan'dan bi şekilde verim alınabilirdi diyorum ben.Ama Kaya ve Mehmet Okur' konusunda oldugum kadar ısrarcı değilim.Sadece olsa iyi olabilirdi..Kısacası eğer kalite varsa elinde kullanacaksın diyorum ben yoksa mücadele eden savaşan oyuncu falan bu gibi oyuncularla ancak bir yere kadar gelip orada tıkanırsın.Yani sıradan düz oyunculardan iyi bir takım oluşturursan bi yere kadar gidebilirsin ama kaliteli klas adamlardan takım yapmayı başarabilirsen şampiyon olursun...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails