Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

25 Mayıs 2010 Salı

DOOM SERİSİ- KIYAMETİ DİZE GETİREN OYUN!


Merhaba arkadaşlar bir haftalık gecikmeden dolayı öncelikle hepinize özürlerimi sunarım. Başlığı görünce birçok oyuncu içinden şöyle bir şey geçirmiştir ‘’ Ah! Doom’mu ne oynardık be!’’. Evet bu hafta oyun dünyasının dahi ismi John Carmack’ın 1993 (yıla bir bak Türkiye’de PC mi vardı o zamanlar bizler atari salonlarını aşındırırdık o yıllarda) yılında kafasından çakan şimşeğin sonucu bütün dünyayı kasıp kavuran DOOM efsanesi var.
İlk doom öyle bir şeydi ki ilk defa karakterin gözünden oyun deneyimi yaşıyorduk akıllara zarar bir durumdu çünkü o zamana kadar kimse böyle bir oyunla karşılaşmamıştı her ne kadar şimdi bize bir flash oyunu gibi gelse de o günler için tam bir devrim yaratmıştı. Evimde o tarihlerde bilgisayar yoktu ben doom serisine doom II ile başladım ki o zamanlar 4mb S3 trio ekran kartım vardı o kare kare olan görüntülere hayran olmuştum. Öyle ki evde arkadaşlarla toplanıp başından saatlerce kalkmazdık. Doom ve Doom II peş peşe çıktılar konu olarak birbirlerinden çok da farklı değillerdi Mars’ta kolonileşme çabası gösteren insan ırkıyla çatışan Mars’lı yaratıkları öldürmeye çalışıyorduk. Ama Doom III o benim gözümde bambaşkaydı.


Önceki doom oyunlarında ana amaç bulunduğumuz bölgenin çıkış noktasını bulmak ve bölümün en güçlü yaratığını öldürmekti. Doom III’te durum değişti yaratıkları kesmenin haricinde ki esas konusu olan Mars’taki eski uygarlığın sırlarını çözebilmek için etraftaki ölü olan ya da bize yol gösterecek olan bilim adamı ya da rütbeli çalışanlardan bilgi toplayarak bölüm bölüm ilerlemek.

Yaratıklar olarak doom III gerçekten çok başarılı zombilerden tutun da radyasyon yüzünden mutasyona uğramış binlerce çeşit yaratık bulunmakta. Tabiki ebatlarına ve özelliklerine öldürülmeleride zorlaşıyor yapay zeka olarakta kaydedeğer bir durumdalar.

Silahlarsa tam bir görsel şölen hepsi birbirinden şahane o kadar çeşitliler ki bazen acaba hangisini kullansam die kafanız karışıyor.
Doom III gerek atmosferi , gerek bölüm haritaları gerçekten ince düşünülerek tasarlanmış konu olarak öyle abartılı detayları olan aman aman zorlayıp kafa karıştırıcı istemler barındırmıyor. Hatta bence bu bir kaç kelime kısaca özetler ‘’ öldür, bilgileri topla ve hayatta kal! ‘’. Şunuda belirtmeden geçemeyeceğim Doom III piyasaya çıktığı 2004 yılında o senenin en iyi oyunu ödülünü alır ve aynı yılın en iyi grafiklere sahip oyunudur. Henüz oynamamış bir arkadaşımız varsa bu benzersiz deneyimi keşfetmeli derim oynamış olanlar varsa ‘Bi nostalji yapsam da keyiflensem’ desinler şimdiden iyi oyunlar.

                                                                                                              Cahit Erdi Anlatır



1 yorum:

Alper dedi ki...

Aynı yıl çıkan iki gömlek üstün (bana kalırsa 10 gömlek üstün ya) Half Life 2 varken, doom III ne yazık ki hep geri planda kaldı benim için. Özellikle oyun sistemini bir kez çözdünüz mü korkutması gerekirken insanın içini bayıyor. Yine de o senin grafik olarak dopdolu bir oyunuydu Doom III.

Doom ı ve 2 ye ise lafım yok, mouse olmadan ne turlardık o koridorları anahtar peşinde :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails