Savaşma arzusu güçlü ve ölümcül bir bağımlılıktır, çünkü savaş bir uyuşturucudur.
Chris Hedge
Amerika Irak’a girelim tam yedi sene oldu. Irak halkının Saddam’ın heykelini devirişini daha dün gibi hatırlıyorum. Bu geçen yedi senede çok Amerikan askeri öldü, o askerlerin onlarca katı Iraklı hayatını kaybetti ve savaş bugün ilk günkü şiddetiyle olmasa da devam ediyor.
Normal şartlar altında bir savaş nihayete erdikten sonra filmi çekilir. Fakat Irak için bu kural yıkıldı ve ardı ardına filmler gelmeye başladı. Dün “Yalanlar Üstüne” adlı film inceledim. Ridley Scott’ın Amerika işgaline karşı olan yorumlarını etkileyici bir aksiyonla ve dile getirdiği siyasi yorumla anlatışına şahit oldum. Akabinde bugün bu sene “en iyi film ödülüne” Oscar olarak layık görülen HURT LOCKER- ÖLÜMCÜL TUZAK filmini izledim.
Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki sanılanın aksine bu filmin Irak savaşı ya da Amerikan işgali üzerine söyleyecek pek bir sözü yok. Filmin başında yazının tepesindeki sözü geçiyor ve bizi doğrudan Irak halkının günlük yaşamı haline gelmiş bombaları imha etmekle görevli üç kişilik bir takımın bomba imha seansına götürüyor. Daha ilk sahneden askerlerin yaşadığı o gerilimi hissetmek filmin nasıl bir tempoda ilerleyeceğinin habercisi oluyor. Tabi takım kaptanının “Şu yolu havaya uçuralım da bir daha bomba koymamayı öğrensinler” sözünü de es geçmeyelim. Her ne kadar siyasi yönü çok ağır basmasa da , arada böyle birkaç söz duyabiliyoruz.
Sürprizleri bozmamak için fazla derine girmeyeceğim yalnız filmdeki olaylar tamamen bu bomba imha takımının yaşadıkları üzerine kurulu. Takım diyorum ama üç kişiler sadece (squad). Yönetmen ve teknik ekip bu olayları öyle bir gerilimle anlatıyorlar ki oradaki askerlerin bulunuş amacını, hatta birilerinin ölüp ölmeyeceğini ,sivil halkı dahi unutuyor, olay sürecinde kalp atışlarınızı sayıyorsunuz. Özellikle bence bugüne kadar çekilmiş en iyi keskin nişancı (sniper) sahnesi filmin heyecan bakımından doruk noktası.
Evet hepsi bu… 2010 En iyi film ödülü alan bir filmde göreceklerinizin, bomba imha ekibinin heyecanlı ve gerilimli anları. Yakalayacağınız küçük detaylar filmden alacağınız zevki biraz daha artıracaktır ama politik mesaj bakımından sınıfta kalmış bir Irak filmi var burada. Çünkü Irak üzerine söyleyeceği pek bir şey yok. Taraf tutmaya bile çekiniyor. Bir yandan her an ölümle burun buruna gelen Amerikan askerlerinin üzerindeki baskıyı anlatmaya çalışırken, diğer yandan her olayı balkonlarından izleyen ve muhtelif tehdit olarak görülen Irak halkını resmetmeye çabalıyor. Ama sizi ne halkın tarafına, ne de Amerikan askerlerinin yanına çekebiliyor. Tabi buna doğrudan tarafsızlık dememiz için biraz saf olmak gerekiyor. Yetersiz olarak açıklaması; Amerika’nın kalbini kırmayayım, ama savaşı da haklı göstermeyeyim olur.
Küçük detaylarda ise bulacaklarınız bugün savaşla yaşamaya alışmış ırklardan beklenilecek düzeyde. Bir yerlerde bombalar patlıyor, ama insanlar hatta çocuklar bile beş dakika içinde günlük işlerine dönüp, gökyüzünden uçurtma uçurmaya devam ediyorlar. Gerilim dolu dakikalarla iyi bir asker filmi izlemek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir film. Her dakikasından zevk alacağınıza garanti veririm. Ama fazlasını arayanlar için büyük bir hayal kırıklığı
Alper KURT
5 yorum:
bu kadar filmi bu kadar ayrıntılı nasıl izliyorsun tebrikler
Teşekkür ederim :) zamanla daha çok yazacağım inşallah.
Alper Bey öncelikler yazınızı beğendiğimi belirtmek isterim şahsen bana biraz ''cloverfield'' filmini anımsattı orada birçok hollywood filminde olduğu gibi New York'u kasıp kavuran bir yaratıktan bahsediliyordu ama önemli olan yaratığın sahnelenmesi değil de böyle bir durumla karşılaşıldığında insanın psikkolojik tepkisi ne olurdu 'Hurt Locker' da aynı bu atmosferde geciyor savaşın nasıl başlayıp nasıl bittiği ile değilde savaş sırasındaki insanların ruhsal ve bedensel durumlarıyla ilgili yine de izlenebilirliği oldukça yüksek bir film olarak görüyorum
Artuk sinema yazmıyosunuz aLPER bEY.ROBİN HOOD'U İZLEDİNİZ Mİ?IRON MAN Mİ ROBİN HOOD MU TERCİHİNİZ?
Bu aralar elimde hep yetişmesi gereken çeviriler oldu, bir de ufak bir Erzurum ziyareti. Yeniden başlayacağım şimdi. İki filmi de izlemedim. Ama Ridley Scott'dan yola çıkarak Robin Hood'u Iron Man'le kıyaslamanın da abes kaçacağını düşünüyorum. Pazartesi gideceğim Robin Hood'a, bakalım nasılmış.
Yorum Gönder