Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

5 Aralık 2010 Pazar

Ender Arslan Efes Pilsen'den Ayrılmak İstiyormuş...HAY HAY...



       Efes Pilsen'in gardı Ender Arslan bildiğimiz gibi takımdan ayrılmak istediğini ve süre bulabileceği bir takımda oynamak istediğini bildirmiş..Bir Efes Pilsen taraftarı olarak hiç ama hiç üzülmediğimi hatta Ender adına en azından süre alıp basketbol oynayabilecek olması sebebiyle sevindiğimi bile söyleyebilirim..Çünkü Ender özelliklerindeki bir oyuncunun hele hele Perasovic gibi bir koçun sisteminde yerinin olmadığını bildiğim için diyorum ki bazı takımların ihtiyacı olan özelliklere sahip olan Ender bu takımlara faydalı olabilir ama Efes Pilsen'e değil..Neden mi değil gelin bakalım neden...

       1-Her şeyden önce bir oyun kurucu adı üstünde oyunu kurar ve kendi skor tehdidini yeri geldiğinde kullanır ama bu tehdidi diğer takım arkadaşlarını devre dışında bırakacak şekilde kullanmamalıdır..24 saniye hücum süresinin 17 si orta saha civarlarında bıdı bıdı bıdı bıdı top sektirerek, kalan 7 saniyenin 4 ü yüzünü potaya dönmekle kalan 3 saniyede de el bombası denilen taaa havalardan atılan bir üç sayılık şutla harcanıyordu malesef Ender tarafından..Doğal olarak ne bir hücum seti kalıyordu ne de devreye girmesi gereken oyuncular devreye girebiliyordu..Bir de kim nereden icat ettiyse son hücumlarda topu hep Ender'e vermek gibi bir hastalık belirmişti hem milli takımda hem de Efes Pilsen'de..Tamam birebirde adam geçiyor fakat oyunun öyle kritik bir noktasında arkadan her zaman uzunların can havliyle Ender'in önünü kapattığını ve ne oynayacağı da belli olduğu için buna izin vermeyeceklerini nasıl düşünemez bizim koçlar??Hele hele bu dakikalarda kolay kolay faul düdüğünün de çıkmadığını düşünürsek fizik olarak ufak tefek olan ve dağılmaya çok müsait bir yapısı olan Ender ile bu topları oynamak çok ama çok yanlıştı..Son hücum oynamak demek top elinde sektirip zıplatıp son anda topu sol elinden sağ eline çekip içeri dalmak değildir..Bir oyun kurucu çok daha fazlasını yapmalıdır..

       2-Herkes biliyor sanırım ama ben de söyleyeyim Ender savunma yapmıyor,istemiyor ve yapamıyordu..Evet belki fiziksel özellikleri ve yumuşak karakteri onun savunma yapmasını zorlaştırıyor olabilir ama hiç mi bunun için mücadele etmez ve istemez bir oyuncu..?? Tüm enerjisini ve yoğunluğunu hücumda neler yapabileceği üzerine kurmuş bir Ender Arslan izledik yıllarca..Hani mahallede 3 e 3 maç yaparsınız ve savunmada kaytarırsınız ne olsa basket yedikten sonra top bana gelecek o zaman işin tatlı kaymaklı tarafını yaparım diyerek işte Ender de tıpkı böyle yapıyordu..Herkesin eleştirdiği ve özellikle de Türk basınının adeta ortadan çatlayacak kadar kıskandığı Wisnievski tercihine değinelim birazda..Wisnievski yetenekleri ve yapabilecekleri sınırlı bir oyun kurucu buna kimse bir şey diyemez zaten fakat sahaya çıktığında koçun ondan beklediği savunmada sonuna kadar savaşan yapısı ve topu eline aldığında son derece hızlı bir şekilde takımı hücuma çıkarmasıyla Perasovic'in bir numaralı tercihi konumunda şu anda..Bu takımda Ender oynamalıdır kim bu Vişne diye dalga geçenlere sormak isterim hiç yakından baktınız mı maç sırasında Vişne diye dalga geçtiğiniz oyuncunun suratına..Adamın suratına mücadele etmekten ve savaşmaktan adeta kan oturuyor her maçta..Kıpkırmızı mosmora yakın bir şekilde geliyor kenara..Ender'in hiç savunmada böyle kenara geldiğini ve ölesiye mücadele ettiğini göreniniz oldu mu?? Ben görmedim..Haa hücumda efsanevi oynadığı ve kazandırdığı maçlar oldu elbette mesela bi Benetton deplasmanı vardı 2003-2004 sezonunda herkes parmak ısırmıştı..Wisnievski dev Ender cüce falan da değil..Fiziksel olarak da dışardan baktığında üç aşşağı beş yukarı aynı adamlar.Fakat mentalite farkı ve oyun karakteri farkı var bu son derece açık..

       3-Ender süre alamadıkca savaşıp o formayı kapmaktansa boş gözlerle maçları izleyip kepenkleri toptan indirmeyi tercih etti malesef..Yoksa Ender'e Efes Pilsen'in maçın bazı bölümlerinde ihtiyacı da olabilir ve pekala Ender de bu katkıyı sağlayabilirdi..Fakat öyle bir uykuya dalmış ki Ender resmen ''PES'' demiş..Hatırlıyorum da Sinan da Perasovic'den süre alamıyordu sene başında özellikle Euroleague'de..Fakat ne yaptı Sinan savaştı,didindi,yapabileceklerini koça gösterdi ve şu anda belki de takımın en çok süre alabilecek oyuncuları arasına girdi..Yani örnek çok uzakta değil Ender adına..Yanıbaşındaki Sinan'a baksın ve örnek alsın bence..

       4-Sol eliyle bitiremez,sürekli sağ tarafına drive eder,takım arkadaşlarını oyuna katamaz,süreyi doğru ve verimli kullanamaz,fiziksel özelliğinden dolayı Post-Up oyunu yoktur vsvsvs bunlar uzar gider..Bu noktada aslında daha önce de değindiğim bir noktaya değinmek istiyorum..2010 finalleri Fenerbahçe Ülker serisi..O maçlarda önce bu takımın tartışmasız en baba oyuncusu Thornton'ın sakatlanması daha sonra Kerem Tunçeri'nin(ki Ender'den bile daha az severim oyununu fakat oyun kurucu özelliği, takımı oynatma ve savunma yönünün fiziksel olarak da olsa daha iyi olması sebebiyle Ender'e göre çok daha fazla tercih edilebilecek bir oyuncu) sakatlanması sebebiyle Ender'e muhtaç kalmıştık..Ne mi oldu?? Ukic denize dökmekle kalmadı döktükten sonra bir de zıpkınla vurdu resmen Ender'i ve Efes Pilsen'i..Her topta içeri sanki karşısında kimse yokmuş gibi içeri girdi Ukic..Üretti ürettirdi yaptı da yaptı..Gölge savunması bile yapmadı Ender..Halbuki Ukic gibi garda top aldırmayacaksın..Hadi bir şekilde zaten topu alır,aldıktan sonra topu yere vurdurmayacaksın,rahat ettirmeyeceksin,düşünme payı vermeyeceksin,sürekli yakın olacaksın,yeri geldiğinde sert fauller yapacaksın vsvs..Bunların hiç birisini Ender bırakın yapmayı,yapmayı düşünmedi bile..Söyledim yine söylüyorum..Eğer Türk kartel medyası ve basketbol camiası Wisnievski'yi harcamazsa olası bir final serisinde Ukic'in karşısında duracak hem de adam gibi duracak ve belki de serinin kaderini değiştirecek adamdır Wisnievski..Ha bir tek Wisnievski ile tüm serinin kaderi döner mi dönmez mi bilemem ki Efes Pilsen'in özellikle deplasman maçlarındaki istikrarsız ve kırılgan yapısı sebebiyle pek sanmıyorum en azından şimdilik..Bi görelim bakalım Ender'e karşı mı oynamak kolay Ukic,yoksa herkesin Vişne diye dalga geçtiği Wisnievski'ye karşı mı???

       5-Her ne olursa olsun eğer ayrılırsa Efes Pilsen'den Ender'e yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etmemiz gerekiyor..Belki Galatasaray'a gider ve orada Shumpert,Ermal ile birlikte küçük bir nostalji Efes takımı kurabilirler..Ermal dedim de yahu nasıl bir mantıktır yılların tecrübeli ve Efes Pilsen'lisi Ermal'i gönderip yerine Ersin Dağlı'yı almak?? Ersin'in aldığı süre sıfır..Bugun çıkalım ve bir anket yapalım Ermal mi Ersin mi diye her 100 kişiden 101 i Ermal diyecektir buna eminim..Zaten kritik yerlerde her zaman kritik hatalar yapmakla meşhur Efes Pilsen yönetimine de pek şaşırmadım..Yıllar yılı çok iyi hatta Euroleague'de şampiyon olabilecek kadroyu 3 numarada Mustafa Abi'ye teslim etmişlerdi..Her taraftan topla çıkar Mustafa Abi..Soy ismine mi kanmışlardı acaba bi abilik yapar diye..?? Ahh ahh hep bir yerde bir noktada takım yarım kaldı yıllarca...

NOT: Kaybettiğimiz Valencia maçı ile ilgili Kerem Tunçeri'ye bu da :Pick and Roll oynuyor bizim Kerem ile Vujcic veya Roberts artık kim o sırada oyundaysa ama bu kadar tek taraflı bir oyun değildir bu Pick And Roll..Kerem sanıyor ki Pick And Roll'de sadece perdeden devrilen oyuncuya pas verilir..Hayır arkadaş perdeden sonra karşına uzun oyuncuyu aldığında içeri drive edersin ve bitirirsin icap ettiğinde..Ama yokkk illa o pası verecek..Adamlar uyandı tabi bir iki yuttullar en sonunda Kerem'in verdiği her pası kestiler ve Fast Break'ler yedik...Lütfen artık şu perdeden sonra gerektiğinde içeri gir ve bitir...
    UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM

2 yorum:

Adsız dedi ki...

All's for the best in the best of all possible worlds


[url=http://www.dsquared-outlet.com/dsquared-tshirts.html]dsquared shirts[/url]

- shakwandee5ha

Projeksiyon Lambaları dedi ki...

haber için teşekkür ederim

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails