Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

kayserispor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kayserispor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2010 Pazartesi

DAUM'UN MÜCADELE EDEN FENERBAHÇESİ

Geçen hafta kazanılan derbiden alınan puanların anlam kazanması için Fenerbahçe’nin Kayserispor yenmesi gerekiyordu. Bu maçta alınacak 3 puan rakiplere ciddi mesaj olacaktı. Bunun bilinciyle maça çok agresif başlayan ve bu mücadelesini 90 dakikaya yayan, Fenerbahçe rakibi Kayserispor’u Gökhan Ünal ve Diego Lugano’nun golleriyle 2–0 geçti. Hemen kritiklerime geçiyorum.

KRİTİKLERİM

1-Yazının başlığıyla başlayayım kritiklere. Daum’un önceki Fenerbahçe döneminden aklımızda kalan en önemli özelliği Fenerbahçe’nin saha içinde fizik gücü iyi olan, mücadeleyi maç boyunca sürdüren takım olmasıydı. Özellikle 2003–2004 sezonunda kendi sahamızda bitmek bilmeyen enerjiyle mücadele ettiğimiz maçlar aklımdan çıkmaz. Bu sezon bu mücadeleyi ilk yarıdaki Bursaspor ve Gençlerbirliği maçlarında görmüştüm. Bu akşamda bunu Kayserispor gibi fizik gücü yüksek bir takıma karşı görmek açıkçası beni çok mutlu etti. Maçın bir anında Melih Şendil’in dediği gibi taraftar bu mücadeleyi görmek istiyor.

2-Özellikle Fenerbahçe için kırılma maçı olan Galatasaray maçından alınan galibiyet, Bursaspor maçından sonra kaybolan özgüveni geri getirmiş. Bir nevi futbolcular zincirlerini kırarak bu mücadeleye çıkmışlar. Zaten savunma anlamında kendini toparlayan takım, bu özgüvenle hücum yönünden de aktif bir maç yaşadı.

3-Daum’a bir eleştirim olacak. Bir futbolcu hafta içi antrenmanların çoğunda yer almamışsa ve hala sakatlığı sürüyorsa, o futbolcuyu sahaya sürmek takıma ve o futbolcuya yarardan çok zarar verir. Üstelik onun yerine oynayacak olan ve kendini maça hazırlamış yedeği içinde büyük hayalkırıklığı olur. Bu durumun en belirgin örneği daha geçen hafta Arda ile yaşanmışken, Guiza ile maça başlamak büyük bir hataydı. Zaten hak yerini bulmuş olacak ki Guiza sakatlandı ve yerini Gökhan Ünal girdi. Artan fizik gücü ve takıma adaptasyonuyla Gökhan Ünal kendini hissettirdi. İyi mücadelesini attığı klâs gol ile süsledi.

4-Bu maçta açıkçası Fenerbahçe ve Semih Şentürk arasındaki bağın koptuğunu gördüm. Guiza’nın oynamadığı maçlarda ilk tercih olan Semih’in artık mecbur kalınmasa düşünülmediği bir daha ortaya çıktı. Devre arasında danışılomadan uzatılan kontratının sonucunda Fenerbahçe ile mahkemelik olacak olan Semih’in bu davranışını açıkçası Aziz Yıldırım’ın kolay kolay hazmedemeyeceğini biliyorduk. Üstüne Bursaspor maçında ben sağ açık oynamam demesi ve Galatasaray maçının sonlarında oyuna girmemesiyle artık bu bağın koptuğu çok açık. Bu konuda herkesin kabahati var. Bakalım ilerleyen günler neler gösterecek.

5-Bu maçta artık Lugano ve Bilica ikilisinden fazla bahsetmeyeceğim. Fakat 6. maçtan da gol yemeden ayrılanFenerbahçe’de bu ikilinin bir arada olmasının önemi her maç tekrardan kendini hatırlatıyor. Özellikle Lugano’nun varlığı savunmanın yanı sıra, duran topların tehlike yaratması anlamında çok önemli. Bu maçta yine duran toptan birçok tehlikeli pozisyon kazanan Fenerbahçe, Lugano’dan bir de gol kazandı. İyi ki varsın Tota.

6-Bu maçta benim izlemekten en fazla zevk aldığım anlar ligimizin gol kralı Makukula ve Lugano’nun bazen güreşi, bazen boksu hatta bazense karate müsabakalarını andıran mücadeleleri benim için çok keyifliydi.

7-Bu maçta güzel ve hırslı oyununu 2 asistle süsleyen Kaptan Alex gol atma konusunda ise şansız ve beceriksizdi.
Geçen haftanın yıldızı Selçuk Şahin ise orta sahadaki iyi futboluyla alkış aldı.
Oynadığı maçlarda bal yapmayan arı olan Mehmet Topuz eski takımına karşı hücumda ilk defa bu kadar aktifti.
Özer Hurmacı ise çok koşmasına rağmen yaptığı top kayıplarıyla bazen takımın el freni oldu. Fakat kendisini suçlamayacağım çünkü hem omzundaki sakatlığa rağmen mücadele ediyor, hem de gerçek yerinde mücadele etmiyor.
Gökhan Gönül arzulanan çizgiye en sonunda çıktı.
Kayserispor da açıkçası ön plana çıkan hiçbir futbolcu sahada yoktu

8-Bünyamin Gezer benim çok sevdiğim bir hakemdir. Kendisine hep gülen Hakem demişimdir. İyi niyetinden de asla şüphe etmem fakat kartlarını gösterme anlamında çok cimri. Elinden gelse kart göstermeden mücadeleleri kapatacak. Bunu bilen futbolcular oyunu gereksiz sertleştiriyorlar. Kartlarında daha cömert olmalı.



8-Fenerbahçe bu galibiyetini ardından beklemeye çekilecek. Gelecek hafta oynamadan alınacak 3 puan ile rakiplerinin olası puan kayıplarında avantaj sağlayacak.

REDVIDIGAL

4 Nisan 2010 Pazar

FENERBAHÇE ZİRVE TAKİBİNDE: FENERBAHÇE-KAYSERİSPOR


 Geçtiğimiz haftaki derbi zaferinden sonra bir hayli moralli olarak sahaya çıktı Fenerbahçe. Son maçlarını gol yemeden 1-0’lık sonuçlarla kazandığından Kayserispor gibi ligin dişli ekiplerinden birine karşı oynanan bu maç zirve takibi açısında büyük önem arz ediyordu. Özellikle benim açımdan, son haftalarda kalesini gole kapatan Fenerbahçe defansı için Makukula ile Lugano arasındaki çekişme merak konusuydu. Zira öyle de oldu ve maç boyuncu bu ikili sürekli boğuştu ancak son haftaların formsuz ekibi mağlubiyetten kurtulamadı. Tabi son haftalarda Kayserispor cephesinde Tolunay Kafkas’ın sezon sonunda görevinden ayrılacağını açıklaması bu düşüşte başı çeken sebepler arasında. Bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı Kayserispor’un özellikle derbiden sonra oldukça moralli olan Fenerbahçe karşısında çok etkili olamayacağını tahmin etmiştim.

Bu tahminlerim doğrultusunda maç başladığında oynanan oyun beni yanıltmadı. Zira Fenerbahçe maça inanilmaz bir baskıyla başladı. Geçtiğimiz hafta Emre’nin yokluğunda ön alanda pres konusunda yetersiz kalan Fenerbahçe orta sahası Emre’nin dönüşüyle ilk yarı neredeyse Kayserispor’un orta çizgiyi geçmesine imkan vermedi. Önceki maçlarda top rakipteyken baskı yapma görevini aksatan Mehmet Topuz ve Özer de Selçuk ve Emre’ye yardımcı olunca ortaya rakibi hapseden bir orta saha çıktı. Bunun bir diğer ve bence önemli katkısı da Alex’e oldu. Zira Alex bu baskı sayesinde Shawky’nin yakın markajından kurtuldu ve rahat servisler yapabildi. Türkiye liginde Fenerbahçe ile oynuyorsanız Alex’in boş alan bulup atakları rahatça yönlendirmesi o maçtaki kazanma şansınızı en aza indirgemektir.


Kayserispor’a gelince; Tolunay Kafkas’ın istifasını açıklamasını eleştirmiyorum. Takımın motivasyonu eksik ve bunun sebebi sezon başından beri yanlış politikalar izleyen yönetimdir. Ali Turan kriziyle başlayan ve hakemler hakkında yapılan açıklamalarla süregelen yönetim yanlışları Kayserispor’u hedefsiz bir takım haline getirmiştir.
Bunların dışında Fenerbahçe taraftarı da bu maçta takımlarına sürekli destek olarak zirve takibinde oyuncuların morallerini üst düzeyde tutmaya çalıştı. Önümüzdeki haftalara rakiplerine göre bir maç az oynayacak olmanın avantajıyla giren Fenerbahçe, Bursaspor’un olası puan kayıplarını değerlendirebilirse şampiyonluk için yakın adaylardan biri olarak görünüyor. Önemli olan bu süreçte rakiplerinin neler yaptığı olacak.

Burak Kereci

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails