Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

pacquiao etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pacquiao etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mayıs 2011 Pazar

Man-ny!...Man-ny!...Man-ny!...Man-ny!...Man-ny!...PACQUİAOOOOOOOO...Tavşan Kaç Pacman Tut:)))



       Karşılaşma öncesinde yazmış olduğum yazıda doyurucu bir boks karşılaşması için her şeyin olduğunu yazmıştım..Fakat Mosley'nin bu kadar aciz kalacağını daha doğrusu ringde boks yapmayı düşünmeyeceğini hesaba katmamıştım..Bu açıdan doyurucu bir boks maçı yönünü ringe yansıtan elbette yine Pacman oldu Mosley ise 12 raund boyunca nakavt olmamak adına kaçtı kaçtı ve kaçtı..Muhtemelen ilerleyen yıllarda boksu bıraktığında boksun Hall Of Fame üyelerinden biri olacak olan Mosley'e kariyerinin bu son yıllarında daha da büyük bir efsane olarak anılma fırsatı geldi hem de 2 sefer..Önce Mayweather karşısında daha sonra da Pacquiao karşısında bu fırsatı tepmiş oldu Mosley..Mayweather maçı için sevmediği tarz bir boksör olduğunu Mayweather'ın, ve bu tarzın Mosley'i ringde çaresiz bıraktığını söylemiş ve Pacquiao'nun ''Toe to Toe'' tarzı yani korakor boks tarzının Mosley'i ringde daha rahat ettireceğini en azından izlenesi bir boks maçı sunacağını düşünüyordum..Fakat malesef bu olmadı..Bu maçları Mosley sanırım kariyerinin sonunda son bir kaç kez iyi paralar kazanabileceği fırsatlar olarak görmüş..Her ne kadar Pacman'in gücünü ve hızını ringde tattıktan sonra her şeyin beklenenden çok farklı geliştiğini bilsek de Mosley o önemli kariyerine en azından daha iyi bir nokta koyabilirdi..Kazanmasını zaten beklemiyordu kimse..

       Pacquiao ile ringe çıkan boksörlere bakarsak karşılaşmanın bir yerinden sonra ringde o kadar çaresiz kalıyorlar ki ringin her milimetre karesini kullanarak kaçmaya çalışıyorlar...Amaçları 12 raundu nakavt olmadan tamamlayabilmek.Örneğin Mosley'den çok daha formda ve kariyerinin zirvesinde yükselişte olan sert ve teknik bir boksör olan Cotto bile ilk 5 raunddan sonra adeta ringde tavşan kaç tazı tut tarzı kaçmıştı Pacman'den..Manny ringe öyle bir enerji koyuyor ki bırakın 12 raundu 24 raund olsa hiç performansı düşmeden boks yapar gibi geliyor insana..Bu karşılaşmada seyircilerin yuhh çekmelerinin sebebi de sadece ve sadece Mosley'nin boks yapmamasından dolayıdır..Örneğin bir önceki karşılaşmasında Margarito karşısında doyulmaz bir boks ziyafeti vermişti boksörler..Çünkü Margarito tutkal gibi yapışan ve sürekli Pacman'in üstüne gelip onu devre dışı bırakmak ister tarzda yürekli mi yürekli bir boks yapmıştı..Tabii o zaman ortaya her anı heyecan dolu şahane bir boks maçı çıkmıştı..Daha önceleri de söylediğim gibi sizin ringdeki performansınızın etkileyici olup olmaması büyük oranda rakibinizin ringde neler yaptığıyla alakalı..Eğer Mosley gibi sürekli kaçarsan ve boks yapmayı düşünmezsen seviye elbette aşşağıya düşer her ne kadar Pacman rakibini bokse zorlasa da...Margarito gibi her şeyini ortaya koyarsan o zaman da tadından yenmez..Kısacası şudur iyi boksörler iyi rakipler karşısında çok daha etkili görünürler ve yeteneklerini çok daha büyüleyici şekilde ringe yansıtırlar..

       Karşılaşma her ne kadar tek taraflı da olsa bazı noktalara değinmek gerekiyor..İlk raund hemen hemen her boks maçında olduğu gibi rakiplerin birbirini tarttıkları bir raund oldu..Tabi eğer Mike Tyson söz konusuysa o zaman 1.raund rakiplerin birbirlerini tarttıkları değil Tyson'ın rakibini pirana balığı gibi bitirmeye gittiği bir raund olurdu..Daha sonraki raundlarda Pacman sağ direk ve arkasından yıldırım sol direkleriyle kombineleriyle Mosley'e gücünü ve hakimiyetini hissettirdi..Sol direği Pacman'in o kadar hızlı ki rakip yumruğun geldiğini göremiyor..Göremediği zaman da kendisini hazırlayamıyor yumruğa..Çünkü gördüğün yumruğa vücut olarak da beyin olarak da hemen o anda savunmaya geçersin ve kendini hazırlayabilirsin..En tehlikelisi hissetmediğin,görmediğin anda bir yumruk almaktır..İşte Mosley'nin ne olduğunu anlamıyorsunuz bir bakıyorsunuz canınız yanmış ve yerdesınız dediği olay bu yüzden oluyor..İşte o tarz bir sağ direk sol direk kombinasyonuyla Mosley 3.raundda kendini yerde buldu ki bu Mosley'nin kariyerindeki sadece 2.kez yere düşmesiydi..İlki yıllar önce Vernon Forest karşıaındaydı ki o yumruk Mosley'i fena dağıtmıştı tek yumrukluk bir nakavt yumruğuydu ve o zaman Mosley'i raundun bitmesi kurtarmıştı..Karşılaşma o andan itibaren zaten Pacman hakimiyetinde geçti ve ringde yakaladığı anlarda Pacman Mosley'i cezalandırdı..Birbirine benzer bu şekilde geçen raundlardan sonra Mosley'nin yüzü Margarito kadar olmasa da eşşek arısı sokmuşa döndü...Çok tecrübeli ve kaliteli bir hakem olmasına rağmen Kenny Bayless Mosley'nin Pacman'i ittiği ve yere düşürdüğü pozisyonda yanlış bir karar vererek Manny' e saydı..Herkes çok şaşırdı tabii..Hatta maçtan sonra  Kenny Bayless de hatasını kabul edip Fredie Roach'dan ve Pacman'den özür dilemiş...Karşılaşmanın bir iki yerinde Mosley Pacman'e vurmaya teşebbüs ettiğinde veya vurduğunda diyelim Pacman anında öyle bir karşılık verdi ki bir daha sanırım bu yüzden Mosley  atak yapmadı..Evet Pacman'in çok önemli özelliklerinden biri de bu şekilde aldığı yumruklara anında 3-5 katıyla karşılık vermesidir..Yani canını yakmayacaksın Pacman'in yoksa canın yanar hem de çok:))

       Karşılaşma sonrasında Pacman şöyle konuştu ''Seyircilere iyi bir boks izletmek için en iyi performansımı ortaya koymaya çalıştım,ama rakibim bunu yapmadı..Benim gücümü hissetti ve 12 raund boyunca karşılaşmayı tamamlayabilmek adına sürekli kaçtı..Bu malesef boksun bir parçası ve rakibi zorlayamıyorsunuz boks yapması için..Yapamıyorsa veya yapmıyorsa olmuyor..Mosley'i yere düşürdüğümde onun işini bitirebileceğimi biliyordum ve bunu iyice hissetmiştim fakat bir sonraki raundda ayaklarımdan sorun yaşadım ve köşede ayaklarıma masaj yapmalarını istedim çünkü çok fazla sertleşmişlerdi..Doğrusunu söylemek gerekirse en azından 12 raundun 5 inde Mosley'nin benimle korakor boks yapacağını düşünmüştüm..Fakat ben ne yapabilirim eğer rakibiniz bunu yapmıyorsa..İnsanları performansımla memnun etmeye çalışıyorum hep onun haricinde yaralanmışım,yüzümde hasarlar olmuş hiç umrumda olmaz..''

       Mosley ise maç sonunda şöyle konuştu '' Manny Pacquiao kesinlikle boksun kralı ve çok sert bir boksör..Mayweather'la karşılaştırdığımda kesinlikle daha sert olan taraf Pacman..Olası bir Mayweather-Pacquiao maçı gerçekten çok ilginç olabilir..Manny gerçekten yumruk gücü çok fazla olan bir boksör..Fiziksel olarak daha güçlü olduğunu söyleyemem ama kesinlikle yumruk gücü çok daha fazla..Çok değişik tarzda yumruklardı daha önce hayatımda kimseden almadığım yumruklardı..Mayweather kesinlikle daha teknik ve savunma ağırlıklı yetenekli bir boksör ve ikisinin birbiriyle karşılaştığını görmek çok ama çok ilginç olacaktır..Mayweather çok iyi savunmacı Manny çok iyi hücumcu ve hızlı..Bir anlamda değişik tarzların kapışması olacak ve kimin kime tarzını kabul ettireceğiyle alakalı bir maç olacaktır..Karşılaşmada yere düştüğümde canım çok acıdı..Çok etkili bir yumruk gibi görünmemişti bana ilk başta fakat sonradan farkettim ki çok canım yanıyor..Nerden ne zaman yumruğun geldiğini farkedemiyorsunuz ve gerçekten buna inanın çok ama çok sert vuruyor Pacman..Ne olduğunu anlayamıyorsunuz bile ''

      Bir Pacman gecesi daha yine bir başka zaferle sona erdi..Bu saatten sonra Mayweather-Pacquiao dışında hiç bir maç sanırım bizleri tatmin etmeyecek..Taraftarların Pacman'i desteklerken yaptıkları tezahüratla sonlandıralım MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...MAN-NY!...

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM

1 Mayıs 2011 Pazar

''Manny Pacquiao vs Shane Mosley'' Doyurucu Bir Boks için Her Şey Var



       Pacman ile Sugar'ın kapışmasına 1 hafta kala bu güzel boks maçını şöyle bir değerlendirmek gerekir diye düşündüm..

       Aslında Pacman'in rakipsiz olduğunu ve karşısına kim gelirse gelsin tuzla buz edeceğini söylemek ve öngörmek çok da zor değil..Öylesine bir fenomen oldu ki artık Pacquiao karşısına ağırsıklet şampiyonunu çıkarsanız denilecek ki Pacman kazanır o kadar yani:)) 8 sıklette birden dünya şampiyonu olmak ve bunları yaparken de rakiplerini eze eze tabirinin bile az kalması ile bence tüm boks tarihinin tüm sıkletlerini de dahil edersek gelmiş geçmiş en iyi ilk 10 hatta belki de ilk 5 boksörü içinde gelmektedir..En az 2 sene daha ringlerde olacağını açıkladığı için daha yapacakları da duruyor..Daha fazla ne yapar derseniz artık kilo artırıp daha üst sıkletlere çıkması pek mümkün değil çünkü olabilecek en üst kiloya çıkmış durumda..Yapacağı en önemli şey Floyd Mayweather eğer korkmayı bırakır ve Pacman ile karşılaşma cesaretini gösterirse onu dünya aleme rezil ederek yenmektir..Bu maçtan bakalım daha ne kadar kaçacak Mayweather..Bence boks tarihinin en çok beklenen ve izlenme rekorları kıracak,inanılmaz paraların döneceği 1 numaralı boks hatta belki de spor organizasyonu olacak..Pasta çokk büyük çok..Laf hep dönüyor dolaşıyor Pacquiao vs Mayweather'a geliyor biz en iyisi önümüzdeki haftaki maça dönelim..

       Her ne kadar Pacman herkesi tuz buz eder desek de bu sporun da boks olduğunu ve inanılmaz bir disiplin ve konsantrasyon gerektirdiğini de belirtmek gerekir..Belki ağırsıklette olduğu gibi bir yumruğun ucunda değil her şey ama özünde yine boks boksdur ve her an her şey olabilir..Bu iki boksörün de en önemli özelliklerinin hızları olduğunu göz önüne aldığımızda ve korakor boksü çok sevdiklerini de değerlendirdiğimizde inanılmaz zevkli ve bizleri boksa doyuran bir müsabaka izleyeceğimizi söyleyebilirim..Yani maç boyunca artık ne kadar devam ederse her iki boksörden de üçlü dörtlü kombinasyonları sık sık göreceğiz diye düşünüyorum..Tabii burada önemli olan nokta Mosley'nin 40 ına merdiven dayamış haliyle bu korakor boksa daha doğrusu Pacman kasırgasına ne kadar ayak uydurabileceğidir..Mosley normalde Mayweather gibi savunma ağırlıklı boksörlere karşı hep zorlanmıştır fakat ne zaman ''Dog Fight'' gerektiyse hep en iyilerini yapan boksörlerdendir Mosley..O açıdan savunmada hiç bir zaman kalmayan Pacman, Mosley için daha tarzının uyduğu ve Mayweather'a oranla daha fazla ringde kendisini iyi hissetmesini sağlayacak bir boksör..En azından kağıt üzerinde bu böyle..Yoksa hep biliyoruz ki Pacquiao ringe çıktığında bu kağıdı felan yırtıp dürüp büküp......:)))))))  Mosley bu karşılaşmada Pacman'e karşı en çok uygulamak isteyeceği taktiklerden biri kesinlikle vücuda atılan ''Body Shot'' lar olacaktır..Çünkü Mosley fiziksel olarak daha iri olan boksör ve Pacman'in canını yakmak için vücuda çalışılması gerektiği de bir gerçek..Kariyerinde kaybettiği çok eskiden de olsa maçlarda hep vücuduna aldığı yumruklarla kaybetmiştir Pacman..Hatta en son Margarito maçında da 6.raundda vücuduna aldığı bir yumrukla zor anlara düşmüştü..Pek işe yarayacağını düşünmesem de en azından maçı kazanmasına yol açmayacaksa da bu taktiği uygulamak zorunda Mosley..Çünkü zaten elinde fazla kozu yok olanları da değerlendirmek zorunda..Margarito fiziğinde birini parçaladığına göre Pacman Mosley'nin fizik avantajı da çok fazla sorun çıkarmayacaktır..

       Pacman'in ışık hızından da hızlı sol yumruğundan kaçmak neredeyse imkansız..Hele bunu üçlü dörtlü kombinasyonlarla hem de isabetli çıkarınca resmen havlu attırıyor rakibe..Cotto mücadelesinden sonra Cotto,Mosley'nin çok ama çok sert vurduğunu ve bu işe inanılmaz derecede şaşırdığını belirtmişti..Zaten bu açıklamalardan sonra Mayweather tarafı Pacquiao'nun doping içeren ilaçlar kullandığını yoksa bu kadar küçük bir adamın bu kadar sert vurup rakiplerine diz çöktüremeyeceğini söyleyerek tabiri caizse çamura yatmışlardı..Hız,disiplin,teknik,güç,konsantrasyon kısacası yok yok Pacman'de..Bu zamana kadar Pacman'i kendi stilinin dışına çıkmaya zorlayabilen bir boksör de çıkmadı..Yani Pacquiao ben boksumu yaparım rakip bana uysun o düşünsün tarzında hep ringe çıktı ve bunu da her zaman başardı..Pacman yenilmez şu anda kimseye ama eğer biri onu yenecekse öncelikle Pacman'i kendi stilinin dışına çekmeli ve istediği seviyeye indirmelidir..Yoksa 12 raund boyunca deli gibi yumruk atan ve hiç durmadan yer değiştiren bir adamı yenmek imkansız..Neden Mayweather karşılaşması çok konuşuluyor işte Mayweather o Pacman'i tarzının dışına çıkarıp kendi stiline çekebilecek en azından aşşağı çekebilecek bir boksör olarak görünüyor..Bunun sebebi de Mayweather'ın usta savunma stili ve safkan bir bokösr olmasıdır..Mayweather safkan bir boksördür,tekniktir vs ama Pacman de tam bir savaşçıdır..Mayweather bu şekilde savaşçı boksörlerle yaptığı maçlarda hep zorlanmıştır..De la Hoya veya aslında kaybettiği ilk Castillo mücadelesi..Şimdi o savaşçıların ''Şavaş Tanrısı'' olacak belk de karşısında..Yine laf Mayweather-Pacman'e geldi haydaa:))

       Maçta neler olur derseniz..Bir defa her ne kadar mutlaka nakavt edeceğim diye bir şey söylemese de Pacman nakavta oynayacaktır..Çünkü Mayweather'ın sayıyla yenebildiği ve daha önce hiç nakavt olmamış Mosley'i feci bir nakavtla yenip sağlam bir mesaj daha vermek isteyecektir..İlk raundlarda olmasa da maçın ortalarında Pacman'in TKO ile kazanması çok muhtemeldir..Ha Mosley o eski inatçılığını ve karakterini koyarsa belki 12 raunda da gidebilir ama bu durumda da zaten Mosley'nin sayıyla maçı alması söz konusu bile değil..Fakat her ne olursa olsun bence boksa doyacağımız bir maç olacaktır..Bir Pacquiao gecesi daha yaklaşıyor haydi boksseverler ekran başına.Gerçi bizim futboldan başka spor bilmeyen medyamızın bu maçı bırakın yayınlamayı haberini bile yapmayacağını düşündüğüm için sanırım İnternet linkleriyle idare edeceğiz..Fakat çok güzel linkler yakalayabiliyorum ben maç saatine yakın..Olur da bu güzel boks ziyafetini izlemek isteyenler olursa 7 Mayıs Cumartesi'ni 8 Mayıs Pazar sabahına bağlayan saat 6 sularında karşılaşmayı izleyebileceğiniz linkleri buradan yayınlayacağım..

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM

25 Kasım 2010 Perşembe

Bu Sefer Hepsi Bir Arada :)) Ortaya Karışık Da Diyebiliriz...Efes Pilsen-Manny Efsanesi-San Antonio-Haye vs Klitschko



EFES PİLSEN : Perşembe günü oynanacak olan Union Olimpija maçı öncesinde Efes Pilsen'de işler yolunda gidiyor gibi görünse de halen bazı sorunların olduğu su götürmez bir gerçek..Fakat sorunlar ne olursa olsun Efes Pilsen'in en az 10 sayı farkla Olimpija'yı mağlup edeceğini düşünüyorum..Benim kafamda soru işaretleri bırakan maç kesinlikle Panathinaikos karşılaşması oldu..Bu kadar çabuk pes eden bir Efes Pilsen izlememiştim..Dişli ve özellikle de savunmada Efes'i ısıran rakiplere karşı takımımızın neler yapabileceğini test edebileceğimiz tek bir maç oynadık o da Pana maçı ve o maçta da dağıldık..Basketbol olarak dağılmanın ötesinde psikolojik olarak dağılmak daha kritik bir nokta diye düşünüyorum..Hedefin F4 olduğu noktada zaten kendi evimizde Olimpija'ya,Milano'ya veya Valencia'ya karşılaşma kaybetmek söz konusu bile olmaması lazım..Şimdi yarınki Olimpija maçı da geçtikten sonra asıl test maçları başlıyor Efes Pilsen adına..Kalan 4 maçın 3 ü deplasmanda olacak ve kendi evimizdeki maç da benim için en önemli gösterge olacağını düşündüğüm Panathinaikos maçı olacak..İşte bu maçlar Efes Pilsen'in Top 16 ve sonrası adına neler yapıp neler yapamayacağını nerede tıkanacağını veya tıkanmayacağını gösterecektir..Yıllar öncesinin o hepimizin akıllarında kalan Efes Pilsen ile son yılların Efes Pilsen'i arasındaki en büyük fark kesinlikle deplasman maçlarında yatıyor..Eski Efes Pilsen nerede olursa olsun deplasmanlardan büyük zaferlerle dönüyordu dönemese bile karşılaşma öncesi hiç bir rakibe karşı kağıt üzerinde kafadan yenik başlamazdı..Şimdiki Efes Pilsen elbette kafadan yenik başlıyor demiyorum ama bu eski takım karakterinin erozyona uğradığını da kabul etmeliyiz..Eskiye her zaman daha sempatiyle bakmamız da bizleri bazı noktalarda yanılgılara götürüyor aslında bunu da söylemeliyim..Mesela 99 yılında İstanbul'da Panathinaikos'dan 30 sayıya yakın bir mağlubiyet,Asvel faciası,Zalgiris yıkımı vsvs diyerek bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum..Yani Efes Pilsen'den bahsederken hep eski mükemmel ve eksiksiz şimdiki takımlar tukaka gibi bir yanlış inanış var da onu bir nebze düzeltmek adına söylüyorum bunları..Eskiden yapılan transfer fiyaskoları,Naumoski'nin özellikle 99 yılında final serisinde takımı baltalaması vsvs..Apayrı yazı konuları bunlar ayrıca değiniriz bir ara...


SAN ANTONIO SPURS: İşte benim San Antonio Spurs'üm...Go Spurs Go yani ''Yürü be koçummmm kim tutar seni'' :))) NBA'in kazanmayı en çok bilen takımı bu sene özellikle Richard Jefferson'ın kendisini bulması veya daha doğrusu Gregg Popovic tarafından kendini bulması sağlanması ve özellikle de genel anlamda takımda şu anda sağlık sorunlarının olmaması sebebiyle ligin şu anda en iyisi konumuna geldi..Amannn tahtaya vuralım..Çünkü Spurs son yıllarda ne çektiyse bu sakatlıklardan çekti..2007'deki şampiyonluktan sonra 2008'de Manu Ginobili'nin sakatlığı,2009'da yine Manu'nun ve yanında Duncan'ın sakatlıkları ve geçen sene de Manu-Parker sakatlıkları malesef istenilen şampiyonluğun gelmesini engelledi..Bu sene inşallah sakatlık sorunlarıyla uğraşmadan ezeli rakibimiz Lakers'ı sallayıp yıkabileceğimizi düşünüyorum..Benim bir iddiam var her zaman..Sakatlıklar olmaz ve oyuncuların hepsi tüm ligde standart performansının üstünde bir oyun sergilerse Spurs'ü kimse yenemez diyorum..O yılların getirdiği kazanma alışkanlığı,özgüveni,tıkır tıkır işleyen dişliler ve egoların sıfıra indiği ve kazanmak adına herkesin fedakarlık edebildiği sistem içinde Spurs'un bileğini bükecek kimse olmadığını düşünüyorum..Sakın yanlış anlaşılmasın bu sezona bu kadar süper bir başlangıç yaptığı için demiyorum bu benim 10 yıllık bir tezimdir :)) Aslında bu noktada Duncan'ın performansı ve sağlığı özellikle olası bir Lakers serisinde çok ama çok kritik olacaktır Gasol'a karşı...En iyi zamanlarında Duncan için Gasol çerez niyetine giderdi fakat bu yaşta ve özellikle de Gasol'un şu anda zirvede olduğunu düşünürsek o çerez biraz boğaza durmaya başladı..2004'de Duncan Gasol'u Memphis-Spurs eşleşmesinde tepelemiş,ezmiş bitirmişti..Şimdi o eski Duncan'ı beklemek çok zor elbette ama şampiyonun yüreği ve tecrübesi yine Duncan'ın Gasol'a bir oyun yapabileceğini düşünüp umutlanmama sebep oluyor..( Tiago Splitter eğer bu dişlilere tam anlamıyla oturursa o zaman ne Gasol ne başka biri varsın gelsin şampiyonluklar :))  )


MANNY PACQUIAO : Bu adı zor yazılan okunması daha da zor olan efsanenin önünde saygıyla eğilmek,ağlamak,ellerini öpmek,ayaklarına sarılmak vsvs hiç bir şey onun yaptıklarını anlatmaya ve sporseverlerin ona olan minnettarlıklarını anlatmaya yetmez...Geçen Cumartesi akşamı kendisinden neredeyse 2 kat daha büyük olan Antonio Margarito'yu öyle bir boks ziyafetinin ardından yendi ki internet üzerinden karşılaşmayı izlerken çığlık çığlığa,bir oturup bir kalka karşılaşmayı bitirdim..Margarito kene misali rakibini iplere yaslayıp orada işini bitirmeyi seven bir boksör olduğunu söylemiştim aynı şeyleri Manny'e de yaptı hatta 6.raundda neredeyse Manny'i nakavt bile edebilirdi fakat Pacman boşuna yaşayan efsane olmadı o zor durumdan özellikle de hızı sayesinde çok çabuk kurtuldu..Yine sayısız yumruk çıkardı,yine içeri dışarı organizasyonu ve şimşek gibi sollarıyla rakibi canından bezdirdi,yine eskivleri ve özellikle de Margarito gibi kendinden daha iri bir rakibe karşı yapması son derece riskli olan yumruk yumruğa dediğimiz tarzda ''Dog Fight'' yaptı Pacman...Margarito'yu yere devirmesini zaten beklemiyordum ama hakemin özellikle de 11.raundda karşılaşmayı durdurması gerekiyordu..Margarito'yu devirmek için vücutla beraber atılacak kilolu yumruklar lazım..Elbette Manny çok sert vuruyor ve rakibinin suratını eşşek arısı sokmuşa çeviriyor ama aradaki kilo farkını ve bu adamın 7 sıklet birden atlayarak hepsinde şampiyonluk alarak geldiğini ve doğal yapısının çok ufak olduğunu unutmamak lazım..Mesela Mosley Margarito'yu çok fena süründürmüştü sert yumruklarla çünkü Mosley kilo ve size olarak yapılı bir boksördür.. Şu anda dünya üzerinde yaşayan en büyük sporcudur Manny Pacquiao bunun tartışması yoktur..Yeryüzünde en fazla izlenen,en çok reyting çeken,en çok sevilen ve resmen sadece boksun değil tüm sporların Tanrısı rolünü üstlenmiş kişidir Pacman..Diyorum ya çok şanslıyız böyle bir efsane ötesi insanı izleyebildiğimiz için...Özellikle bu son Margarito maçı Floyd Mayweather'ın size olarak Pacman'i devre dışı bırakacağı tezinin de büyük oranda çürüdüğünün bir ıspatı..Elbette Margarito ile Floyd'un özellikle savunma prensipleri karşılaştırılamaz fakat söz konusu Pacman olunca hepsi teferruattır inanın bana :)) Zaten Floyd'un korktuğunu ve Pacman karşısına çıkmak istemediğini sağır sultan bile duydu..Çok da fazla tadı kaçmadan şu maç olsun ve şımarık Amerikan hayatının dayağını yesin :)) Floyd Mayweather niçin korkuyor ben size söyleyeyim...Zaten kan testi isterim ben bu adamı bu şekilde yenemem kesin bu işin içinde bir bit yeniği var olmaz böyle şey diyerek Pacman'e karşı şansının olmadığını kendisi bir yerde kabul etmişti Floyd..Fakat şimdi kendisinden çok daha ağır ve iri rakiplerini mahvettikçe Pacman  hem de eşşek arısı sokmuşa çevirdikçe iş bu sefer yenilmekten öte rezil olmaya varıyor..İşte kariyerindeki güya yenilgisiz Floyd bir mağlubiyetle bu kariyerini lekelemekten öte çok kötü dayak yemekten ve suratının tanınmaz hale gelmesinden korkuyor..Floyd yumruk almayan bir boks karakterine sahip fakat bu Pacman'den yumruk almamak imkansızın da imkansızı..Olası bir Pacman-Floyd kapışmasının yine olası yüzdeleri şudur :  Pacman % 80 sayıyla kazanır %10 TKO ile kazanır  % 5 Berabere biter % 5 de Floyd hızlı kombineleriyle denk getireceği KO ile kazanır..Floyd'un o savunma boksuyle Pacman'ın yani Filipin tayfununun önünde sayıyla falan maç alması imkansızdır..Hadi bakalım işte kırmızı çizgiye geldin Floyd efendi el mi yaman yoksa bey mi görelim :)))


KLITSCHKO VS HAYE : Evet bu karşılaşma veya karşılaşmalar olacak 2011 yılı içerisinde..Şimdi herkes diyecek ki Klitschko'lar istiyor son açıklamalarıyla Haye'de bu maçı istiyor ee o zaman anlaşma neden imzalanmıyor diye sorabilirler..Klitschko'lar her türlü gelirlerin yarı yarıya paylaşılmasını istiyor ki doğru olanı da bu..Haye ise İngiltere'deki televizyon gelirlerini kendisinin almasını Almanya'dakileri ise Klitschko'ların almasını istiyor..Fakat herkes tarafından biliniyor ki İngiltere'deki özellikle Pay Per  satışları Almanya'nın çok ötesinde..Yani Haye burda uyanıklığa yatıyor..Düşününsene ününü ve şu andaki reklamını Klitschko'lara yaptığı sataşmalara borçlu olan ve Klitschko'ların yanında gerek başardıkları gerekse ağırsıkletteki geçmişi ile dünkü çocuk sayılabilecek Haye olası bir maçta çok daha fazla gelir elde etmek istiyor..Klitschko'ları paragözlükle suçlayanlara duyrulur Haye daha çok kazanmak istediği için şu anda çamura yatıyor..Vitali Haye'ye her şey 50 ye 50 gel dedi hem de Wembley'de kapışalım senin evinde dedi..Şu anda çıt yok Haye tarafından..Aslında şu anda Vitali'den çok Wladimir ile Nisan-Mayıs aylarında Haye'nin kapışması çok daha olası duruyor..Çünkü Vitali Mart ayında en geç Solis-Austin maçının galibiyle kapışmak zorunda..Yani olası bir Vitali-Haye maçı sonbahara kalabilir ki o kadar beklemeyeceklerini düşünüyorum..Aralık 12'de Wladimir'in Chisora ile kapışmasının ardından Nisan veya Mayıs aylarında Wladimir-Haye kapışması olabilir..Benim hissiyatım odur ki Vitali Solis'le Austin'le falan zaman kaybetmek istemiyor 40 yaşına geldiği bu günlerde ve bir an önce Haye'yi ringe çekip hesabını dürmek istiyor..Kardeşinin patakladığı bir Haye ile zaten ne Vitali ne de bir kez daha Wladimir hele hele 50 ye 50 kontratla ringe çıkmaz..Haye'nin en son yaptığı Harrison maçının boks tarihinin en büyük fiyasko maçı olduğunu ve kocaman bir kara leke olduğunu da belirteyim..Tek bir yumruk atmadan resmen danışıklı döğüş olduğu her halinden belli olan bir maçtı..Hatta Haye maç sonunda 3.raund da nakavta bir çok sevdiklerim falan bahis oynamıştı dedi kendisinin oynadığı söylentileri de ayyuka çıktı bu sayede..Keşke öylesine kara leke bir maç hiç yapılmamış olsaydı.. Fakat son söz olarak şunu da söyleyeyim..Haye'ye karşı sersemlemeyeceksin veya en azından bunu ona hissettirmeyeceksin..Sersemlediğin anda her türlü üstüne çok fazla yumruklarla geliyor ve işini bitirene kadar da nefes almıyor Haye..İşte zaten bütün mesele de o sersemletici yumrukları Klitschko'lara ulaştırıp ulaştıramayacağında yatıyor..Wladimir'e ulaştırırsa ne ala belki bir şansı olabilir fakat Vitali'ye ulaştırsa da demir yumruk ve demir çene Vitali babayı sersemletmesi olasılık dahilinde bile değil..Onun için Haye'nin yerinde olsam önce Wladimir ile ringe çıkardım..Ha yine şansı çok ama çok az ama olsun bir nebze de olsa şansı var Wlad'a karşı..Vitali'ye karşı mı ??? Şaka mı yapıyorsunuz :))))

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM



























13 Kasım 2010 Cumartesi

İkisi Bir Arada... Haydi Boksseverler Ekran Başına Sonra da Pc Başına'' David Haye vs Audley Harrison & Manny Pacquiao vs Antonio Margarito ''



Boksseverler için son derece güzel bir gün bugün..Birbirinden heyecanlı,çekişmeli ve bokse doyacağımız iki karşılaşma bizleri bekliyor..Önce tahmini gece 12 civarlarında İngiliz David Haye ile yine İngiliz 2000 yılı Olimpiyat şampiyonu Audley Harrison Manchester'da karşı karşıya gelecekler..Muhtemelen Fox Tv karşılaşmayı yayınlayacak ama bu Fox'un işi belli olmaz yine geriden banttan falan verirler veya hiç vermezler siz en iyisi mi internetten buradan vereceğim linklerden karşılaşmayı takip edin..İkinci karşılaşma ise sabaha karşı boksun tartışmasız şu andaki en büyük ve popüler ismi Manny Pacquiao ile birazdan yazımızda bahsedeceğimiz büyük ve tehlikeli rakibi Antonio Margarito arasında..Bu karşılaşmayı televizyondan izleme şansımız malesef yok..Fakat maç saatinde yani sabaha karşı 6 gibi diyebiliriz sayısız link bulunacaktır ve yine buradan bu linkleri sizlerle paylaşacağız..Şimdi gelelim bu ikisi bir arada boks gecesine keşke üçü bir arada olsaydı neyse bulmuşuz şey yapmayalım:))


Önce daha erken başlayacak maçı ele alalım..Haye vs Harrison..Bu iki boksörün iki arkadaş olduklarını ve çokca da beraber antreman yaptıklarını birbirlerini çok iyi tanıdıklarını söylemeliyim..Harrison amatör kariyerinde başardıklarını ve beklentileri malesef profesyonel kariyerinde başaramamış bir boksör..Fakat amatörde çok başarılı bir kariyeri geride bırakmış bir boksör her ne kadar profesyonelde başarılı olamasa da çok sağlam bir boks altyapısına sahiptir..Bunu belki gösterememiş olabilir fakat bu potansiyelini ortaya koyması için en önemli fırsat işte eline geçmiş durumda..Harrison fizik olarak daha iri olan taraf ve özellikle sol direkleri yani Jab dediğimiz yumrukları son derece etkili olabilen bir yapıya sahip Audley Harrison...Belki David Haye kadar hızlı ve isabetli sert kombineleri yok fakat karşılaşmayı uzatabilir ve ilk 5 veya 6 raundu nakavt olmadan çıkarabilirse o zaman ilerleyen raundlarda bir şansı olabilir..Daha önce bir kaç maçında çok kötü durumlardan, çıkardığı inanılmaz kontralarla galibiyet çıkarmış bir isim Harrison..Burada kritik nokta Harrison'ın o amatörden getirdiği sağlam boks fundamentalini özellikle ilk 5 raundda ringe savunma olarak yansıtıp maçın ateşini mümkün olduğunca düşürüp düşüremeyeceğidir..Bunun yanında eğer Valuev eşşeğinin düştüğü hataya düşüp Haye'yi ringde kovalamaya çalışırsa işte o zaman bittiği andır Harrison'ın..Yapması gereken şey sol direklerini sürekli kullanmak,Haye'yi kovalamamak ve karşılaşmanın başlarında kontrolü elinde tutmaktır..Kondüsyon ve dayanıklılık olarak zayıflığı bilinen Haye özellikle de çenesinin zayıflığı da bilinirken ilerleyen raunlarda şansı olabilir Harrison'ın..Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim..Almanya'da maçlar izliyoruz ve o soğuk Alman seyircilerin karşılaşmaya hiç ama hiç heyecan katamadıklarını da biliyoruz..Fakat İngiltere'de hele hele 20 bin ateşli İngiliz'in desteği ve tezahüratlarıyla en sıradan maç bile inanılmaz bir heyecana ve harekete sahne oluyor..O yüzden bu karşılaşmada heyecanı doruklara çıkaracak olan şeylerin başında maçın İngiltere'de olması diye düşünüyorum...Ha karşılaşma ne olur derseniz bence Haye nakavt ile alır (tabii faullü vuruşlarına hakem izin verirse çok daha rahat bir nakavt elde edebilir) fakat dediğim gibi burada aslında karşılaşmanın ne olacağını belirleyecek isim Harrison'dır..Eğer karşılaşmayı uzatırsa 10 belki 11.raundlarda bir sürpriz nakavt bekleyebiliriz Harrison'dan ama dediğim gibi çok zor ve düşük bir ihtimal bu...


Gelelim Pacman-Margarito maçına..Bu karşılaşma Pacman'in hemen her maçında olduğu gibi izlenme rekorlarını kırması bekleniyor..Rakip Margarito Pacman'in bu zamana kadar karşılaştığı en iri ve uzun rakip olacak..Aslında Pacman'i ve tüm maçlarını buradan uzun uzun değerlendirmiştik tekrar tekrar Pacman'in ne kadar hızlı ellere sahip olduğunu,tam anlamıyla bir Filipin tayfunu olduğunu ve küçük büyük hiç farketmez önüne kim gelirse gelsin ringi rakibine dar ettiğini falan anlatmamıza gerek yok..Biraz rakibinden bahsedelim..Özellikle Cotto'yu mağlup ettiği maçı izlediğimde ''Yahu ne bela bir adam bu nasıl bir kene bu nasıl bir taktik''dediğimi ve hayran kaldığımı hatırlıyorum..Tüm maç boyunca Cotto'yu köşelere sıkıştırıp sürekli üstüne gitmiş ve aldığı yumruklara aldırmadan sürekli Cotto'ya çalışmış ve en sonunda da resmen pes etirmişti..Son derece dayanıklı,yumruk alabilen ve özellikle de iplere rakibini yasladığında çok tehlikeli olabilen bir boksör Margarito..Pacman bazen yumruk alabildiğini de ıspat etmek istercesine önceki maçlarında gardını kaldırıp iplere yaslanıyordu bu maç için böyle bir hareket içine girmeyeceğini düşünüyorum yapmamalı yoksa çıkması zor olabilir ve hatta çıkamayabilir..Pacman'in onlarca mükemmel özelliği ama özellikle de hızı bu karşılaşmada belirleyici olacaktır..Nasıl bir maç bekliyorsun derseniz tıpkı olmasa bile Pacman-Oscar De La Hoya maçına benzer bir maç olacağını söylemeliyim..Hazır olalım bir Pacman klasiğine..Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ben Manny Pacquiao'yu izledikten sonra bokse en az 1 ay doyuyorum daha başka bir şeye gerek yok...Maç ne mi olur ?? Şaka yapmayın tabi ki Pacman şov var sabaha karşı kaçırmayın derim...


UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM






5 Mayıs 2010 Çarşamba

Boks Dünyasından Yorumlarla Beraber Son Haberler


      Rüya maç Mayweather vs Pacquiao karşılaşması için anlaşma zemini aranıyor....

 Daha önceden geçtiğimiz Mart ayında yapılması planlanan fakat Mayweather cephesinin Olimpiyat usulu doping testinde ısrar etmesi sebebiyle gerçekleşmeyen rüya maç için iki taraftan da ılımlı haberler gelmekte..Bu büyük karşılaşmanın 2010 Ekim veya Kasım gibi gerçekleşebileceği Pacquiao'nun antrenörü Fredie Roach tarafından açıklandı..Bu iki tarafın anlaşamadığı nokta olimpiyat usulu kan testinin karşılaşmaya kaç gün kala kesileceği konusuydu..Mayweather cephesi bu kan testinin karşılaşmaya 14 gün kala kesilmesini isterken Pacquiao cephesi ise 24 gün kala bu testin sonlandırılmasında ısrarcı olmuştu ve bu sebepten büyük karşılaşma Mart ayında yapılamamıştı..Manny'nin antrenörü Roach iki tarafın ortada buluşup 17 veya 18 gün kala bu testin kesilmesi konusunda anlaşabileceklerini söyledi..Hatta organizatorlerden Bob Arum bu konuyu görüşmek için Filipinler'e Manny Pacquiao ile görüşmeye gitmiş bile..

Yorumum : Ortada bu kadar büyük paralar ve şöhret duruken bu karşılaşmanın olmaması gibi bir olasılığı zaten düşünmüyorum bile..Muhtemelen ortadaki pastanın yüzde 50 ye 50 şeklinde paylaşılacağını göz önünde bulundurursak iki tarafında bu karşılaşmadan yaklaşık 40 ile 50 milyon dolar arasında bir gelir elde edeceğini tahmin ediyorum..Hatta bu karşılaşmanın sonucu ne olursa olsun bir rövanş hatta belki bir üçüncü maçın da olabileceğini düşünüyorum..Çünkü böyle büyük isimleri bu şekilde kariyerlerinin zirvesindeyken bir araya getirmek 50 yılda bir olur ve o fırsatı yakalamışken organizatörler ve bir çok akbaba tayfası bu şansı ellerinden kaçırmayacaklardır..Boksörler açısından bakıldığında zaten kaybetsen bile 50 milyon dolar kazanacağın bir karşılaşmanın olmamasını sanırım istemezler..Aslında Pacquiao tarafı galip tarafın gelirin yüzde 60 ını almasından yana fakat buna Mayweather cephesi pek de ılımlı bakmıyor..Ben olsam derim ki galip gelen taraf hepsini alsın mağlup olan taraf da bir bardak su içsin haydi bakalım el mi yaman bey mi yaman..İşte o zaman görürdük kimin kendisine daha çok güvendiğini ve işte o zaman gerçek bir savaş modunda tadından yenilmeyecek bir boks maçı izlemiş olurduk..Elbette bu benim teklifime evet demek yürek ister ve bu yürek isimleri Mayweather ve Pacquiao bile olsa su anda dünyada kimsede yok..Gelelim kan testinin karşılaşmaya kaç gün kala kesileceği meselesine..Pacquiao yapı olarak küçük bir boksör olduğundan ve alt sıkletlerden sürekli kilo alarak Welter sıklete geldiğinden kan vermenin kendisini fiziksel olarak olumsuz etkileyeceğinden çekiniyor ki alınan kan da öyle parmağına iğne batırılıp alınan bir kan değil..Şırıngayla bir tüp dolusu kan alınıyor..Bunun yanında kan vermekten psikolojik olarak da korkan Pacquiao kan testine soğuk bakıyordu..Aslında en güzel teklifi Pacquiao getirmişti karşılaşmadan hemen sonra ringden inmeden kan alınsın her ikimizden de ve doping testi yapılsın demişti ama Mayweather diretti de diretti bu tüplerle kan testinde..Sonuçta orta noktada buluşacaklarını düşünüyorum..Son bir not eğer Pacquiao geçen maçta Mosley'nin 2.raundda Mayweather'ı yakaladığı gibi yakalarsa ki bu ihtimal cok ama çok yüksek kesinlikle işi oradan vermez ve nakavta gider..Roach ve Pacquiao da benim gibi düşünüyor ve Mosley'nin benzininin yetmediğini ve devamını getiremediğini belirttiler ve Pacquiao da bu benzinin fazlasıyla olduğunu ve deposunun ağzına kadar dolu olduğunu belirtti Fredie Roach..


       Joe Calzaghe Bernard Hopkins ile Rövanş İçin Ringlere Geri mi Dönüyor??

       Boks dünyası bu dedikoduyla dalgalanıyor bu günlerde..Bu iki boksörün 2008 Nisan'ında yaptıkları maçı çok yakın hakem kararıyla Calzaghe kazanmıştı ve bu günlerde Calzaghe'nin ringlere dönüş yapacağı konuşuluyor..Boksu bırakırken olası bir büyük paralı maç için teklif gelirse ancak o zaman bokse geri dönebileceğini belirtmişti Joe Calzaghe..Fakat adı kokain skandalına karıştıktan hemen sonra ringlere dönmek istediğini yakın çevresine söyledi..Babası ve antrenörü Enzo Calzaghe Joe'nun ringlere dönmesi söz konusu değil türünden laflar etse de bir yandan da açık kapı bırakarak elbette ki son karar oğlumun demeyi de ihmal etmedi..Sözlerine şöyle devam etti Enzo Calzaghe ''Hopkins ile rövanş olacağı sadece bir dedikodu,Hopkins Joe ile yeniden kapışmak istiyor çünkü ona kaybetti ve kaybettiği kişi de bir beyazdı..Fakat oğlum yanıp tutuşuyorum yeniden boks yapmaya derse o zaman bir şey diyemem.Ben ona ringlere dönmemesi konusunda tavsiyede bulundum fakat eğer Joe efsane yenilgisiz boksör Rocky Marciano'nun 49 galibiyet ve namağlup kariyerini geride bırakmak istiyorsa o zaman ben de sonuna kadar arkasında olurum.''

Yorumum : Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Hopkins-Calzaghe maçı kesinlikle en kötü ihtimalle berabere bitmeliydi..Yani ortada olan ve bence net ve rakibi inciten yumrukarı atan taraf Hopkins olduğu halde karşılaşmanın Calzaghe'ye verilmesi yanlıştı..Dedim ya en kötü beraberlik olmalıydı o maçın sonucu..Calzaghe çok fazla sayıda yumruk çıkaran bir ''Ritm'' boksörüdür..Yani rakibi çok baskı altına alır,inanılmaz bir kondisyonu ve dayanıklılığı vardır ve rakibin attığı toplam yumruk sayısını neredeyse her maçta ikiye katlar..Hele hele dediğim ritmini bulduktan sonra aşşağıya yuvarlanan kar topu gibi giderek büyür ve rakibini sonunda açık ara sayı farkıyla mağlup eder..İşte bu dediklerimi Hopkins maçında ringe tam anlamıyla yansıtamadı..Çünkü karşısındaki rakip efsanelerin de efsanesi sayılabilecek Bernard Hopkins'di..Belki toplam yumruk sayılarına baktığınızda Calzaghe'nin daha fazla yumruk çıkardığını göreceksiniz fakat maçı izlediğinizde bu yumrukların sivrisinek ısırığı tadında ve Hopkins'in canını yakmayan ve ufak tefek yumruklar olduğunu farkedeceksiniz..O karşılaşmada net ve rakibi sarsan yumruklar hep Hopkins'den gelmişti hatta Calzaghe ilk raundda Hopkins'in çok sert sağıyla kendisini yerde bulmuştu..İşte kısaca bahsettiğim bu maçta rakibine tam anlamıyla üstünlük sağlayamadığından etrafına dert yanmış Calzaghe söylenenlere göre...Gerek para gerekse kariyerinde kendisine en sert kaya olarak karşısına çıkan Hopkins'i bu sefer net bir galibiyetle alt etme isteği Calzaghe'nin ringlere dönme isteğinin başlıca sebepleri olarak gösteriliyor..Son bir not olarak Enzo Calzaghe'nin beyaz bir boksöre yenildi Hopkins sözlerinin altında yatan hikayeden de bahsedeyim..İki boksör daha karşılaşma için anlaşmamışken bir barda denk geliyorlar veya denk getiriliyorlar ve orada ayak üstü atışmalar başlıyor..İşte tam o sırada Hopkins ''Hey beyaz çocuk ben asla bir beyaza maç kaybetmem asla asla kaybetmem bunu kafana sok'' diyerek beş altı defa bu sözleri takrarlıyor..İşte Hopkins'in bu sözlerine atfen Enzo Calzaghe de Hopkins bir beyaza kaybetti diyerek bir noktada Hopkins'i dalgaya almak istemiş..En çok izlemek istediğim ilk 5 maçtan biridir sonuçta Bernard Hopkins-Joe Calzaghe rövanşı..



       Ağırsıklette Kemer Birleştirme Maçı için Wladimir ve Haye Tarafları Görüşüyor ve Anlaşma Çok Yakın

       Merakla beklenen Wladimir Klitschko-David Haye müsabakası için görüşmeler başladı ve şu anda hiç bir problemin olmadığı bildirildi..Aslında Wladimir'in çıkması gereken maç IBF kemeri için Povetkin maçıydı fakat hem Povetkin bu maç için sırasını Haye'ye verebileceğini belirtti hem de bir kemer birleştirme maçı için IBF yetkilileri Wladimir'e Haye ile kapışmasına izin verdiler..Bu karşılaşmanın da Eylül-Ekim gibi yapılacağı resmi olarak olmasa da gayri resmi kaynaklar tarafından söyleniyor..Sürpriz olan şey ise daha önce İngiltere'de yapılması planlanan karşılaşmanın Almanya'da yapılmaya daha yakın olması..Bu karşılaşma izle öde sistemi dahilinde Amerika'da HBO ve Almanya'da RTL kanallarından yayınlanacak..

Yorumum: Aslında fazla yoruma gerek yok kendimi tekrar olacaktır her söylediğim şey bu maçla ilgili..Daha önceleri defalarca bu konuya değişik yazılarda değindim..Söyleyeceğim tek şey Haye için artık yolun sonu göründü..Daha önce de belirttiğim gibi çıkmaz sokak ''Klitschko Street'' e giriş yapmak üzere David Haye...Aslında dediğim gibi keşke Haye kazansa da baba Klitschko Vitali pataklasa David Haye'yi işte o zaman tam istediğim gibi olur..Fakat Haye'nin iki Klitschko'yu da yenme şansı bir Türk takımının futbolda Şampiyonlar Ligini kazanma şansından bile daha az varın gerisini siz düşünün...

2 Mayıs 2010 Pazar

Floyd Mayweather Safkan Boksörden Tertemiz Galibiyet


 

         
       Bu sabahki tarihi maça canlı tanıklık etmek adına sabah 6 da kalktım ve İnternet üzerinden sitemizde de yayınladığım linklerden karşılaşmayı sorunsuz bir şekilde izledim..Hem de Türk televizyonlarındaki dedikleri 5 kuruş etmeyen spikerler eşliğinde de izlemedim ve bir kez daha bu internet denen güzel illete içimden kendi kendime defalarca teşekkür ettim..Karşılaşma öncesi yine dünyanın en büyük ikinci oteli olan MGM Grand Resort Casino'da adeta yıldızlar geçidi vardı..İsimlerini burada saymakla bitiremeyeceğimiz bu ünlülerden benim en çok ilgimi çeken isim elbette ki Muhammed Ali'ydi..Parkinson hastalığının pençesine düşen Ali'yi en son hangi maçta görmüştüm diye düşündüm sanırım kızı Leyla Ali'nin yıllar öncesindeki bir maçında görmüştüm..Ali'nin yanında beklediğimden çok daha heyecanlı ve meraklı gözlerle ve tavırlarla maçı izleyen Mike Tyson'ı da unutmamak lazım..Hep söylerim boks sporu dünyada en çok ilgi çeken ve insanların merakla bekledikleri organizasyonlar olmuştur..Bunun yanında bir ülkenin en başarılı şampiyon boksörü her zaman o ülkenin sembolü olmuştur..Başka hiç bir spordaki kahramanlar boksdeki en büyük sporcularını geride bırakamamıştır..Boksun büyüsü ve cazibesi 100 yılı aşkın süredir sürmekte ve belki de yüzlerce yıl daha bu şekilde sürüp gidecek...

       Dünkü maç önü yazımda belirtmiştim karşılaşmayı Floyd'un %70 oranında sayıyla kazanacağından..Karşılaşmanın 2.raundu hariç yüzde %70 i bırakın % 170 karşılaşmayı sayıyla kazandı Floyd..Boks tarzını değil ama kendisini,yaşam tarzını,ukalalığını hiç sevmediğim Floyd'a karşı Mosley'i deliler gibi destekledim..Hatta 2.raundda Floyd'u kariyerinin en zor anlarına düşürdüğünde Mosley ben de onunla birlikte vuruyordum ayakta zıplıyordum ama ne yazık ki Mosley arkasını getiremedi..2. raundun tadı damağımızda hoş bir tat bıraktı o kadar..İlk 2 raunddan sonra Floyd o üstün boks yeteneklerini ringe inanılmaz net bir şekilde yansıttı..Kariyerinde ilk kez nakavt olma pozisyonuna düştüğü 2.raundun ardından köşede antrenörü amcası Roger Mayweather artık boks yapması gerektiğini ve yeteneklerini daha agresif ve hücuma kalkarak da göstermesi gerektiğini söyledi..Mayweather da amca sözü dinledi ve Mosley'e geride kalan raundlarda ringi adeta dar etti..Bir kez daha Floyd'un yumruk hızına ve Accurate Puncher dediğimiz isabetli yumruklarına hayran kaldım kendisini hiç ama hiç sevmesem de...Yumruklarını o kadar hızlı ve keskin bir şekilde çıkarıyor ki rakip eskiv yapıp kaçmaya fırsat bulamıyor..Belki bu yumrukları dörtlü beşli kombinasyonlar şeklinde yapmıyor savunmadan ödün vermemek ve kontrolü bırakmamak adına ama yaptığı net bir ve iki yumruk sayıları toplamasına ve rakibin dağılmasına sebep oluyor..Aslında dünkü maçı Mayweather'ın diğer maçlarından ayrı bir yere koymak gerekiyor..Çünkü Mayweather bu sefer eski maçlarında olduğu gibi savunmada kalan ve rakibin üstüne gelmesini bekleyen kontrollü tarzından ilk 2 raundun ardından vazgeçti ve Mosley'nin üstüne gidip onu sıkıştıran ve istediğini alan boksör tarzında mücadele etti..Fakat bunu yaparken de ters bir yumruk almamak adına sağ yumruğunu klasik bilekten itibaren cenesinde tutarak ve çok az boksörde gördüğümüz omuzuyla cenesini koruyarak gardını da alıyordu..Zaten Mosley'nin herkesin beklediği yumrukları atacak ne gücü kalmıştı ne de bunu yapmak için ortaya bir irade koydu..İkisini de yapamadı Mosley..Bu açıdan benim adıma Mosley çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı..Elbette ki 39 yaşında olması ve rakibinin de son derece mükemmel bir boksör olması nedeniyle bu yumrukları atamadığını düşünebiliriz..Fakat benim asıl zoruma giden ve beni sinirlendiren başka bir olay oldu..Herkes bilir maçtan önceki tüm demeçler atışmalar vs maç sonunda biter ve boksörler centilmenler sporu olarak bilinen boksde giderler ve birbirlerine sarılırlar..Mosley de bunu yaptı ama tarzı ve hareketleri son derece rahatsız etti beni..Etrafa gülücükler saçarak kahkahalar atarak el çakışarak yapılmaz bu hareketler..Yani bir yerde aldığı paranın mutluluğunu daha ringeden inmeden yaşıyordu ve bunu da Mayweather ile yaşıyordu..Karşılaşma sonrasında da Mayweather'a minnettar olduğunu söyledi..Ne için minettar tabi ki aldığı milyon dolarlar için minnettar..Floyd olmasaydı o dolarları hele hele kariyerinin bu döneminde ancak rüyasında görürdü..Tamam boksde para olur ama bir de sporcu duruşu vardır omurgalı duruş vardır işte bunları malesef ben dün Mosley'de göremedim..Tamam rakibini tebrik et hakkını ver ama asil duruşunu da bozma etrafa gülücükler saçma vsvs...Karşılaşmanın ilerleyen raundlarında teslimiyetci bir boks yapması da Mosley'nin bu maçtaki en öncelikli planının alacağı dolarlar olduğunu düşünmeme sebep oldu..Aslında karşılaşma öncesinde tam tersini düşünüyordum ve bu yaşta kaybedecek bir şeyi olmadığı için korakor boks yapacağını tahmin ediyordum ama yanıldım beni yanıltan da yeşil Amerikan dolarları oldu...Yukarıda söylemiştim ülkelerin en büyük ve meşhur sporcuları her zaman boksörler olmuştur diye..Dünkü maçta Floyd Mayweather tam 43 milyon dolar kazandı..Üst düzey boksörler bu şekilde üst düzey maçlarda buna yakın olmasa bile yine çok önemli milyon dolarlar kazanıyorlar..Dünyada hangi sporda hengi sporcu tekbir maçta bu kadar para kazanıyor??

       2.raundda Mosley'nin vurduğu çok sert sağ ile sarsılmıştı Mayweather ve o  anda eğer Mosley'nin kolundan tutup sarılmasaydı yeri öpecekti..Daha sonrasında aynı raundda bir kez daha sallandı Floyd fakat Mosley devamını getiremedi..O andan sonra Mosley kontrollü döğüşmeye başladı..Senin stilin bu değil ki Mosley sen bu şekilde boks yaparak zaten rakibinin istediği tarza girmiş oluyorsun..Her ne olursa olsun Floyd bir sanatçı gibi ince ince işledi Mosley'i ,bir beyin cerrahı gibi operasyona tabi tuttu..Aslında bu tarz boksu yapan saf boksör yetenekleriyle mücadele eden pek fazla boksör yok..Evet belki bir savaşçı ruhu veya saldırgan bir tarzı ve seyirciye hoş gelen bir tarzı yok ama kesinlikle bir boks sanatçısı nasıl olursa Floyd da o şekilde boks yapıyor ve başarıyor..Dünyada şu anda Mayweather'ın yumruk hızıyla başedbilecek tek boksör var o da Many Pacquiao...Hatta yumruk hızı denildiğinde Pacquiao Floyd'u bile katlayacak kadar hızlıdır..Floyd da olmayan savaşçı ruh ve saldırgan baskılı boks de Pacquiao'da var..Floyd ise Manny kadar savunmada açık vermiyor..En iyi savunma hücumdur diyerek rakibini adeta canından bezdiren Pacquiao ile kontrollü boksü adeta bir sanat haline dönüştüren Floyd'un karşılaşması için şimdiden gelmiş geçmiş en büyük boks reytingini ve parayı getirecek maç olacağını söyleyebilirim..Fakat maçtan sonra Floyd yaptığı açıklamada Olimpiyat usulu kan testi yaptırmayı kabul etmezse Pacquiao bu maçın hiç bir zaman olmayacağını söyledi..Bu maçı izlersem Nirvana'ya ulaşacağımı bildiğim için her gün dua ediyorum bu iki boksörün karşılaşmaları için..Floyd kaybedeğinden çekinip bu tür bir doping testi istemesi sonucu aslında Mart ayında yapılacak mücedele iptal olmuştu..Aslında Floyd'un isteği şuna benziyor..Tüm sezon Türk hakemlerle yönetilen ligde son 3 haftaya girilirken yabancı hakem isterim gibi bir şey..Yahu böyle bir şey kurallarda yok ve zaten kitapta yazan doping testleri yapılıyor ve yapılacaktır boksörlere..Şimdi bu Floyd'un yaptığına halk dilinde çamura yatmak denmez mi??

      

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Mayweather Vs Mosley '' Amerikan Rüyası ''

                           

       Cumartesi gecesini Pazar sabahına bağlayan sabaha karşı aylardır beklenen büyük kapışma sonunda gerçekleşiyor..Amerikan boksunun 2 efsanesi diyebileceğimiz Mosley ve Mayweather..Gerek ağırsıkleti olsun gerekse alt sıkletleri Amerika dışındaki ülkelerin boksörleri domine etmeye başladığından olsa gerek kendi maçlarını ve boksörlerini pazarlamak adına bu maçın reklamı çok iyi yapıldı..Aslında reklamı yapılacak bir maç elbette fakat bu karşılaşma 7 sene önce olmalıydı ve o zaman gerçekleşsseydi işte o zaman çok ama çok daha değerli bir boks karşılaşması olacaktı..Şu anda Mosley 39 yaşında ve eski performansında olacağını söylemek elbette ki çok zor.Elbette yine de bu yaşta bile olsa Mayweather için çok zorlu bir rakip fakat dediğim gibi kariyerinin zirvesinde değil kesinlikle..

       Aslında bu karşılaşma ilerde olacak olası bir Mayweather-Pacquiao rüya maçı için küçük bir gösterge olacak..Herkes Mayweather'ın savunması ve kontrollü boksunu bozacak ve onu sıkıştırıp zor durumlara düşürecek bir boksör olup olmadığını ve eğer varsa bu boksörün Pacquiao olduğunu düşünüyor..Belki de Pacquiao'nun ardından 2 numaralı isim de Shane Mosley..Elbette ki Mosley ile Pacquiao'yu aynı kefeye koyup da bu maçın sonucuna göre olası bir Mayweather-Pacquiao karşılaşmasının ne sonuçla biteceğini söylemek fazla falcılık olur fakat ufakta olsa bizlere bazı ipuçları verecektir diye düşünüyorum..Karşılaşma öncesi Mosley Mayweather'ı çok fazla zorlayacağını söyledi..Neye mi zorlayacak?? Elbette ki korakor bokse yani'' Dog Fight''...İşte bu korakor sıcak bokse Mayweather'ı ne kadar çekebilecek Mosley onu çok merak ediyorum çünkü Maywather kazandığı tüm maçları benim ona taktığım lakap olan ''Pusucu Kobra'' taktiğiyle kazandı ve kontrolü hiç elden bırakmadı..Sadece şunun garantisini verebilirim Mayweather-Marquez karşılaşmasından çok daha heyecanlı ve Mayweather'ın çok daha zorlandığı bir maç izleyeceğiz..Zaten Mayweather bu karşılaşmayı kaybederse Pacquiao ile yapacağı maç biraz da olsa anlamını kaybedecektir..Bu maçın galibinin bu yılın sonlarında en büyük maça çıkacakları da konuşulanlar arasında..

       Bu karşılaşma öncesinde itici,ukala ve sevimsiz açıklamalarıyla yine bir çok boksseverin tepkisini çekti Mayweather..O kadar ileri gitti ki dünyanın gelmiş geçmiş en büyük boksörü benim bile dedi..Sanırım ya kafayı çekmiş bir haldeyken konuştu ya da gerçekten bu adamın psikolojik sorunları var..Hiç bir boksör ama hiç bir boksör hele hele kendine uygun rakipler seçen ve üst düzey maçlardan rakibi formunun zirvesindeyken kaçan ve hakemler tarafından kollanan Mayweather ben dünyanın gelmiş geçmiş en büyük boksörüyüm diyemez..Mayweather'ın bir çoklarının da bildiği gibi bir hastalığı var o hastalık da boksdeki karnesi..Yani yenilgisiz olmaya kafayı takmış durumda..Sanırsınız ki ilk mağlubiyetini aldığında hayat onun için bitecek..İşte bu sebepten dolayı Pacquiao'dan binbir bahane ile kaçtı..Çünkü kendisi de amcası da babası da tüm boksseverler de biliyordu ki Pacquiao Mayweather'a ringi dar edecek ve maçı büyük olasılıkla sayıyla veya nakavt ile kazanacaktı..Dünyanın en büyük boksörü rakipten korkar mı veya rakip seçer mi??Önemli olan kaç maç kazandığınız veya hiç maç kaybetmeden bir yerlere gelmeniz değildir..Karşılaştığınız boksörlerle ne zaman hangi şartlarda karşılaşmışsın,kimlerle karşılaşmıssın ve en önemlisi bu yendiğin rakipleri nasıl yenmişssin işte önemli olan budur..Boks yeteneklerine ve saf bir boksör olduğuna kimsenin bir laf diyeceği olamaz fakat dünyanın en büyük boksörü olmak için bundan çok ama çok daha fazlası gerekir..Bence Mosley ve ardından Pacquiao'yu etkileyici bir şekilde yenerse o zaman ancak gelmiş geçmiş en iyi 10 arasına girebilir o da belki..

       Karşılaşmanın teknik detaylarına bakacak olursak aslında iki boksörün de nasıl bir taktikle çıkacağını kestirmek çok da zor değil..Mayweather kontrollü Mosley saldırgan ve rakibini bokse zorlayan bir strateji izleyecektir..Mayweather adına işin tehlikeli kısmı Mosley'nin kaybedecek bir şeyinin olmaması ve kariyerinin sonlarında sayıyla yenileyim nakavt olmayım diyerek maçı rolantiye almak gibi bir seçeneği aklından bile geçirmeyecek olmasıdır..Fizik olarak da Mosley daha iri ve güçlü olan taraf diyebilirim..Bu da Mayweather'ı zorlayacak bir başka etken..Karşılaşma içinde iplere yaslanan bir Mayweather olursa yumruk kombinasyonlarını belki de dünyada en iyi yapanlardan biri olan Mosley arka arkaya altılı yedili yumruk kombinasyonlarıyla Floyd'u zor durumlara düşürebilir..Bence hız faktörü de bu tür maçlarda çok önemli bir yer tutar ve hız faktörü açısından da iki boksörün değişik açılardan birbirine denk olduğunu söyleyebiliriz.Mayweather tek yumruk ve ikili kombinasyonlarda yumruk hızı çok iyi olan kontracı bir yapıya sahipken Mosley ise ayaklarının hızı ile ön plana çıkmakta..Ama dedim ya keşke 7 sene önce olsaydı bu maç o zaman Mosley özelliklerinin hemen hepsinde zirvedeyken karşılaşssalardı tam bir boks ziyafeti olurdu..

       Kafamdaki en büyük soru işareti karşılaşmanın hakemleri..Çünkü olası bir ortada ve sayıyla bitecek maçta kesinlikle tercihlerini Mayweather'dan yana kullanacaklardır..Bunun iki sebebi var..Birincisi Mayweather'ın boks dünyasındaki lobisi ve bundan önceki örneklerde de olduğu gibi sayıyla maç kaybettirilmemesi..Kariyerinde çok net kaybettiği Castillo maçını bile 3 hakem açık ara Mayweather'a verdiler yani sözün bittiği yer diyebilirim..Daha tehlikeli olan sebep ise olası bir Mayweather-Pacquiao karşılaşmasının tüm dünyada ve uzayda beklenmesi ve bu maçın belki de gelmiş geçmiş en çok reyting ve para getiren karşılaşması olacak olmasıdır..Bu da organizatörler ve kapitalist dünyanın binlerce sponsorları açısından gerçekleşmesini sabırsızlıkla ve ellerini oğuşturarak beklemesine sebep olmakta..Yani ortada olan bir maçı sırf Pacquiao karşılaşması için Mayweather'a verebilirler..Benim bu karşılaşma için tahminim % 70 sayıyla Mayweather alır % 30 ise nakavt ile Mosley alır diyorum..Aslında sayıya kalan bir maçta her zaman rakiplerinden çok daha fazla yumruk çıkaran ve agresif boks yapan Mosley avantajlı olması gerekir fakat dediğim faktörler sayı işine kalınca Mayweather'ı haksız da olsa avantajlı kılıyor..Sonuçta %70 lere % 30 lara falan bakmadan en net söyleyeceğim şey Pacquiao'nun bu iki boksörü de eze eze yeneceğidir..Zaman bunu bizlere gösterecektir..Boks adına korakor sıcak heyecanlı mücadele ise kesinlikle Mosley-Pacquiao arasında gerçekleşecektir..O maç 5 raunddan fazla sürmez..

       Bu geceki büyük karşılaşma malesef Türk televizyonlarından yayınlanmayacak..Belki son dakika değişikliği olurda yayınlamaya karar veren bir kanal olursa buradan yine sizlerle paylaşırım..Yine de bu sabaha karşı 06.00 civarında başlamasını beklediğim karşılaşmayı izleyecek linkler mevcut ve o linkler de yine buradan sizlerle paylaşılacak..Böyle maçları hele hele boks karşılaşmalarını kaçırmamanızı öneririm çünkü bu tür maçlar yılda bir falan olur boks dünyasında ve uzun süre tadı damağınızdan çıkmaz..

26 Mart 2010 Cuma

BOKSUN EFSANE ANTRENÖRÜ EMANUEL STEWARD RÖPORTAJI..KESİNLİKLE BOKSSEVERLER OKUMALI...


       Boksun efsene hocası Emanuel Steward röportajını sizler için büyük bir uğraşın ardından çevirdim ve sitemizde siz boksseverlerle paylaşıyoruz..Bilenler bilirler Steward'ı fakat bilmeyenler için meşhur Lennox Lewis'i de çalıştırdığını ve tıpkı Wladimir'in şu anda yaptığı gibi Lennox'un da Steward ile beraber ağırsıklet dünyasını domine ettiğini söylemeliyim..Lafı fazla uzatmadan son bir not vererek röportaja geçeceğim..Lennox Lewis'in kariyerindeki ilk mağlubiyeti aldığı Oliver McCall maçında McCall'ın çalıştırıcısı da Emanuel Steward'dı..Ve bu maçın ardından Lennox Emanuel ile çalışma kararı almış ve ondan sonra kariyerinin zirvelerine çıkmıştı..Ve işte boksün en önemli isimlerinden birinin ağzından merak edilen sorulara cevaplar...

Wladimir Klitschko'nun Eddie Chambers maçındaki performansıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

       Wladimir'e B veriyorum...İyi bir performansdı ama daha iyi olabilirdi.Çünkü yetenekleriyle yaptıklarını karşılaştırdığımda daha iyisi olabilirdi diye söylüyorum..Fakat yine de iyiydi diyebilirim..Çıktı ve ondan yapılması istenen ne varso onu yaptı ve Chambers'ı nakavt etti..Chambers kesinlikle döğüşülecek en kolay rakiplerden biri değildi..Çünkü Chambers zamanının % 80 ini defansif yönüne ayırıyor..Örneğin sürekli eğiliyor,uzağa kaçıyor ve ellerini hep yüksek gard şeklinde kafasında tutuyor..Böyle adamlarla döğüşmek gerçekten çok zordur..Özellikle Wladimir gibi sizden cok sey beklenen ve cok yetenekli,teknik bir boksörseniz..Bu yüzden son 2 raundda yapmam gerekeni yaptım ve Wladimir'i normal moddan çıkarmak için konuşmalar yaptım..Wladimir de bu konuşmalarımdan biraz sıkılsa da duygusal ve atak bir şekilde buna ringde karşılık verdi rakibini nakavt etti..Benim yapmam gereken oydu ve ben de onu yaptım..Benim görevim boksörümün en iyi performansını ringe yansıtmasını sağlamaktır..Wladimir'in de kendinden beklenenleri ve söylediklerimi harfi harfine yarine getirmesi beni çok mutlu etti..

Wladimir ile ilgili genel görüşleriniz nelerdir?

       Son zamanlarındaki performansına ve onunla yaptığım konuşmalara bakınca çok istekli çok zeki ve çok teknik olduğunu söyleyebilirim..Aynı zamanda ilerleyen zamanlarda çok daha agresif Wladimir performansları göreceksiniz..Şu anda sadece %60 ıyla mücadele ediyor..Eğer %80 ine yakın bir performans gösterirse ağırsıklet boks tarihinin en yıkıcı ve yokedici boksörlerinden biri olabilir..Bunu kesinlikle söyleyebilirim çünkü onunla çalışıyorum ve bunu görüyorum hissediyorum...Hayatımda Wladimir gibi tek yumruğu bu kadar güçlü ve bitirici bir başka boksörle çalışmadım..Diğer boksörler de nakavtlar yapıyorlar,rakiplerinin canını yakıyorlar fakat Wladimir benim hayatta gördüğüm bu işleri normal bir işmiş ve normal bir partide olması gereken klasik şeylermiş gibi yapabilen tek boksör..Ve inanılmaz bir şeye şahit oldum geçen hafta Wladimir spor salonunda sparring yaparken...Hayatımda yine ilk defa bir boksörün sparring yaparken kafasında kask elleri gard pozisyonundayken nakavt olduğunu gördüm..Bunu başaran Wladimir'di..Sparring sırasında Wladimir bir sol huk çıkardı bu yumruk rakibinin eldivenlerine gelmesine rağmen sparring partneri yerden kalkamadı ve nakavt oldu..İnanılmaz bir tek yumruk gücü var ve belki de bu yüzden değişik kombinasyonlu yumruklar denemiyor çünkü tek yumruğu o kadar güçlü ki işi bitiriyor..Wladimir'in tek sorunu her şeyin çok ama çok mükemmel olmasını istemesi..Chambers maçında son raundda biraz fazla agresif oldu ve pozisyonunu da bozup riske ederek döğüştü..Eğer Wladimir bu şekilde üstünüze gelirse o 3 dakika hayatınızın en zor 3 dakikası olur ve kesinlikle canınız çok fazla yanar...

Wladimir'in yumruk gücü ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

       Wladimir'i çok özel yapan şey maç sonlarındaki raundlarda çok fazla güçlü kalması ve bu gücünü ringe yansıtmasıdır..Bir çok boksör örneğin Mike Tyson'ın çok güçlü yumrukları vardı ve ilk raundlarda çok etkiliydi fakat maçın sonlarında o etkinliği çok fazla kalmıyordu..Wladimir'in de Chris Byrd,Ray Austin,Eliso Castillo'yu ilk raundlarda tıpkı Tyson'ın yaptığı gibi nakavt etti..Çünkü ilk raundlarda çok sert yumruklar çıkardı..Samuel Peter karşısında 3 defa yere düşmesine rağmen sonraki raundları domine etti ve son raundda sol hukuyla Samel'i salladı..Daha sonra Thompson'ı nakavt etti..11. raundda çok sağlam bir sağ çıkardı ve Thompson ringe yapıştı..Wladimir ise o yumruktan sonra arkasına bile bakmadı..Thompson o yumruktan sonra yerde tamamiyle bitmiş bir haldeydi..Şimdi ise Chambers'ı 12.raundda nakavt etti..Hem de 10 saniye kala nakavt etti..Ve yine tek yumrukla geldi bu nakavt..Böyle yıkıcı ve parçalayıcı tek yumruğu olan bir boksör rakiplerine çok fazla stres yükler.Çünkü hiç bir zaman kendini güvende ve rahat hissedemezsin Wladimir'e karşı..

Olası bir Wladimir Klitschko-David Haye maçı için ne düşünüyorsunuz?

       Bu maçın olmasını gerçekten istiyorum..Çünkü Haye ve Wladimir patlayıcı gücü ,hızı ve tek yumruk gücü olarak ağırsıkletteki en iyi isimlerden ikisi diye düşünüyorum..Tabi döğüşürler mi bilmiyorum..Çünkü Haye'nin bunu istediğinden emin değilim..Haye hep Klitschko'larla ilgili yüksekten sallayarak,sürekli konuşarak ve sataşarak bir ün elde etti..Klitschko'ların kesik başlı çizgi karakterlerini tişörtüne çizdirdi..Fakat Haye henüz kaliteli bir ağırsıklet boksörüyle karşılaşmadı ve henüz ringde bir şey yapmadı..Ününü yaptıklarıyla değil Klitschko'lara yapacağını söylediği şeylerle kazandı..Ve daha sonra hem Wladimir'den hem de Vitali'den kaçtı..İkisiyle de döğüşmekten tek kelimeyle kaçtı..Yine de çok ateşli bir boksör ve Wladimir'in onunla kapışmasını isterim..

Eğer Shane Mosley'nin antrenörü olsaydınız Mayweather maçında nasıl bir yol izlerdiniz?

       Mosley'nin çok iyi bir antrenörü var Naseem Richardson...Bence çok fazla Jab( sol direk) kullanmalı ve çok fazla baskı kurmalı..Fakat Floyd geriye çekildiğinde gereksizce onun üstüne gitmemeli..Baskı kuracağım diye Oscar De La Hoya'nın yaptığı gibi etkisiz ve sinek ısırırğı gibi yumruklarla gitmemeli Floyd'un üstüne...Floyd için sorun çıkaracak şey jab-baskı,jab-baskı,jab-baskı  ve içeri girdiğinde yumruklar çıkaran Mosley olacaktır..Çünkü Mosley yeterince size olarak büyük, kolları ve boyu yeterince uzun bir boksör..Mosley'nin bu özelliklerini göz önüne aldığımızda Floyd sadece omuzuyla çenesini koruyarak veya kafasını iplerin arkasına doğru uzatarak Mosley'den kurtulması çok kolay olmayacak..Fakat Floyd'un avantajları ise çok hızlı yumruklara ve ayaklara sahip olması..Kedi gibi refleksleriyle Floyd, Mosley'nin etrafında dolanıp vurup kaçabilir vurup kaçabilir..Belki Mosley'nin attığı kadar fazla sayıda yumruk atmayabilir  Floyd...Fakat attığı yumrukları çok yüksek yüzdeyle isabet ettirebilen ve hedefi kolay bulabilen Accurate Puncher bir boksör..Aynı zamanda yön değiştirme ve haraket etme konusunda da cok yetenekli bir boksördür..Çok az bir farkla Floyd'u ayak hızı ve acurate puncher olması dolayısıyla önde görüyorum..Fakat sanırım ki Mosley de Floyd'un bu avantajlarını biliyordur ve farkındadır..Bence Mosley de hala hızlı,konsantre ve agresif bir boksör..Ve halen Mayweather'ı o güvenli ve sağlam boks tarzından dışarı çıkarıp onu rahatsız edecek güce sahip..Eğer bunu yapabilirse tüm zamanların en büyük Welterwight boksörlerinden biri olur..Kariyerinde Welterweight'de döğüşmemiş olsa bile Floyd onun bu sıklette karşılaştığı ilk dünya çapında klas bir Welterweight boksörü olacak...

Hangi karşılaşmayı izlemek sizce seyirciye daha eğlenceli gelecektir..Mosley-Pacquiao veya Mayweather-Pacquiao ?

       Kesinlikle ama kesinlikle Mosley-Pacquiao...Biliyoruz ki Mosley kesinlikle daha teknik olacağım falan diye geri çekilmez ve kaçmaz..İşler sertleştiğinde de daha fazla rakibinin üstüne gider ve bundan çekinmez..Sürekli döğüşmek ister..Kaybettiği maçlardan Winky Wright maçında rakibi yapı olarak Mosley'den çok fazla büyüktü..Vernon Forrest ise uzun boylu ve kollu değişik sitili olan bir boksördü ve bu yüzden kaybetti Mosley...Cotto karşılaşması ise bence çok yakın bir maçtı..Olası bir Pacquiao-Mosley maçında kesinlikle patlayıcı bir heyecan yaşarız..Fakat halkın ilgisi ve gelişen olaylar neticesinde halk Mayweather-Pacquiao karşılaşmasını görmek istiyor..Fakat gerçek heyecanlı maç gerçek boksseverler için Pacquiao-Mosley olmalıdır..Fakat yazılı ve görsel medya olası bir Mayweather-Pacquiao maçının olması için elinden geleni yapıyor..Yine söylüyorum asıl saf bir boks maçı kesinlikle Pacquiao-Mosley arasında olacak olandır...

David Haye ve John Ruiz arasında yapılacak olan maç ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

       Gençlik ve hız faktörlerini göz önüne aldığımızda Haye'yi kazanmaya daha yakın taraf olarak görüyorum..Karşılaşma İngiltere'de ve ev sahibi avantajı da Haye'den yana..Seyirciler Haye'nin arkasında olacak ve momentum kısacası her şey Haye'nin yanında olacak..Fakat Ruiz hala çok iyi bir boksör ve gerçek bir ağırsıklet boksörüdür..Sağlam bir çenesi var..Haye'nin Roy Jones'da olan doğal yetenekler ve mükemmel koordinasyona sahip olduğunu düşünmüyorum..12 raund boyunca yumruk almadan döğüşmesi Haye'nin zor gibi görünüyor..Ve Haye'nin en büyük problemi de çenesi bence...Bu yüzden herkes biliyor ki Haye Ruiz'i nakavt etmek için üzerine gidecek..Bunun böyle olmasını da istiyorum.Fakat çok az farkla Haye'yi önde görüyorum hepsi bu...

Olası bir Wladimir-Haye maçıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

       Wladimir ilk 4 raund içinde Haye'yi nakavt edecektir..Çünkü Wladimir çok fazla kin,kızgınlık ve agresiflikle dolu Haye'ye karşı...Tıpkı ikinci Chris Byrd maçında olduğu gibi..Fakat ne olursa olsun ilk 4 raund içinde iş biter diyorum..Çok patlayıcı ve heyecanlı bir maç olacağı kesin..İki boksör düşünün ikisi de patlayıcı yumruk gücüyle bilinen,çok hızlı olan ve zayıf çeneleriyle nam salmış boksörler..Kesinlikle çok heyecanlı bir maç olacak..Fakat sanırım Wladimir'in yapısı,güçlü sol direkleri Haye'ye fazla gelecektir..Bunun yanında çok kısa mesafeden çok güçlü hem sol hem de sağ vurabiliyor Wladimir...Bütün bunlar Haye'ye fazla gelecektir..Fakat tabi ki eğer yakalayabilirse Haye'de Wladimir'i nakavt edebilir boksde bu her zaman vardır hele ağırsıklette...Haye de çok hızlı ve sert vuruyor ve yumruğunu atarken de sakınmıyor..Yumruklarını çıkarırken tereddüt etmiyor ve başı beladayken bunları daha da korkusuz yapıyor..Kısacası bir bokssever olarak izlemek istediğim bir maç bu... 

15 Mart 2010 Pazartesi

SEN İNSAN OLAMAZSIN MANY PACQUİAO


       Ne desem nereden başlasam bilmem ki...Sonucu önceden belli olan bir maçın kahramanı olan Pacquiao her ne kadar karşılaşmanın sonucunu önceden bilsek de her seferinde bizleri büyülemeye devam ediyor..Başlıkta da söylediğim gibi bu adam insan olamaz,insan olsa da muhakkak annesine bir sormak lazım acaba gençliğinde uzaylılar uzaya kaçırıp kendisine bir şey mi yaptılar diye..Tabi ki bu işin esprisi fakat gerçek olan bir şey var o da şu anda tüm dünyadaki boksseverler tarafından ve tüm boks otoriteleri tarafından tartışmasız boksun en büyüğü Many Pacquiao olarak kabul görmektedir...

       Karşılaşmaya gelirsek Many'nin 12 raundun 12 sini de katıksız ve net bir şekilde kazandığını izledik..Clottey iki elini de yüksek gard pozisyonuna çıkararak çok ama çok kapalı bir savunma boksü yaparak başladı ve 12 raun boyunca da bu pozisyonunu hemen hemen hiç bozmadı..Aslında bu şekilde başlamak Clottey adına çok doğru bir hamleydi fakat bunu 12 raund boyunca yapıp hiç de yumruk atmayınca karşılaşmayı çok normal bir sonuç olarak kaybetti..Clottey'nin kapalı gardını açması demek zaten anında Knock-Down olması anlamına geliyordu ki bunu kendisi de maçtan sonra belirtti..Şöyle dedi Clottey '' Hayatımda ilk defa bir maçta daha 3.raundda karşılaşmayı kaybedeceğimi hissettim ve gardımı açmaya korktum çünkü en ufak açığımda Many'nin beni devireceğini biliyordum ve bu yüzden hiç açılmadım ve yumruk atmadım ve gerçekten de Many çok hızlı ve çok ama çok sert vuruyor''  Karşılaşma boyunca Pacquiao daha önceki maçlarından çok da alışık olmadığımız şekilde Body Shot'lar çıkardı ve adeta Clottey'nin vücudunu kum torbası niyetine kullandı..Normalde dışardan bakanlar vücuda atılan bu yumrukların özellikle profesyonel boksde çok da fazla tercih edilmediğini düşünebilirler fakat vücuda atılan bu yumruklar çok ama çok önemlidir..Hem göründüğünden daha fazla rakibin canını yakar hem de hakemlerin sayılarını kazanır..Hele hele karaciğere boş bulunduğun bir anda alacağın bir yumrukla nefesin kesilip iki büklüm kendini yerde de bulabilirsin bu Body Shot'ların sonucunda...Özellikle de Clottey gibi yüksek ve kapalı gardla mücadele eden boksörler için muhakkak kullanılması gereken bir yumruk türüdür.Çünkü bu vücuda atılan yumruklar sayesinde ancak o yüksek ve kapalı gardı aşşağıya indirebilir ve bu anlarda kafaya attığınız yumruklarla da nakavta gidebilirsiniz.. Her şey bir yana Clottey daha güçlü ve doğal size olarak daha iri olan taraftı..Bir de bunlara siyahi genlerinden gelen dayanıklılık da eklenince ufak adamla küçük kardeşi maç yapıyormuş gibi bir görüntü oluştu..İşte o küçük dev adam Many karşılaşmanın sonunda Clottey ve antrenörüne şöyle dedirtti'' Gerçekten çok güçlü ve yenilmesi imkansız bir adam..Biz kenimizi güçlü taraf olarak görürken Many bizden daha güçlü olduğunu ıspatladı..''

       Şimdi gelelim bu maçtaki Pacquiao'nun ona insan değilsin dememize sebep olan CompuBox analizine..12 raund boyunca Many toplam 1231 yumruk çıkardı ve raund başına ortalama 102,5 yumruk atmış oldu..Welterweight ortalaması 58,5 olduğunu düşünürsek nerdeyse bu ortalamayı ikiye katlamış durumda Many..Clottey ise toplam 399 yumruk çıkardı karşılaşma boyunca..Yani Many'den 3 kat daha az..Power Punch dediğimiz güçlü ve sert yumruklara bakarsak orda da durum pek farklı değil..Many 682 de 232 isabet sağlarken Clottey 237 de 82 isabet sağlayabildi..İstatistiklere baktığımızda Many'nin daha az etkili olarak bilinen sağ yumruğunu da ne kadar geliştirdiğini görüyoruz..İsabet ettirdiği yumruklardan tam 102 tanesi Clottey'nin vücudunun sol tarafı ve kafasının sol tarafına isabet etti..Neyse çok fazla istatistikle kafaları bulandırmayalım..12 raund boyunca durmadan yumruk çıkarmanın ne kadar olanaksız bir şey olduğunu bilenler bilir..Bir kum torbasına serbest yumruk at deseniz inanın ki bir çok boksör bunu Many'nin maçta yaptığı gibi yapamaz ve kesilir kalır..Yorulmak nedir bilmez mi bir adam..Clottey'nin köşesi son 4 raundun her birinde Clottey'e ''Hadi oğlum bak yoruldu artık şimdi bizim zamanımız bak maçı kaybediyoruz yoksa'' dedi durdu..Fakat o dedikleri an hiç bir zaman gelmedi..Pacquiao yorulmadı Clottey ise canını kurtardığına şükretti..

       Karşılaşma çok ama çok centilmen ve hiç gergin olmayan bir ortamda gerçekleşti..Bunun sinyalleri zaten maçtan günler öncesinde verilmişti..Hatta basın önündeki boksörlerin tartıldığında karşılıklı olarak klasikleşmiş şekilde birbirlerinin gözlerine baktıkları bir sahne vardır..Bu sahnede Many ve Clottey ilk gözgöze geldiklerinde kahkahalarla gülmeye başladılar..Daha sonra elbette sert bakışlarla poz verdiler fakat yine de bu dostca başlayan maç yine dostça ama Many Pacquiao'nun zaferiyle sonuçlandı..

       Karşılaşma sonrası olası bir Floyd Mayweather maçı için görüşleri sorulan Many ''Her zaman ve her yerde karada havada uzayda onunla kapışırım yeterki Floyd korkmasın ve karşıma çıksın'' dedi..Evet Many korkak Floyd elbette bir gün karşına çıkmak zorunda kalacak her ne kadar kaçmak için çeşitli entrikalar yapsada..Fakat hepsinden önce her ne kadar 40'ına merdiven dayamış da olsa Shane Mosley'i devirmesi gerekiyor ki bunu başarmak için savunmadan çok daha fazlasını bu sefer ortaya koyması gerekiyor Floyd'un...

8 Mart 2010 Pazartesi

BOKS ÖZLEMİŞİZ SENİ ''PACQUIAO VS CLOTTEY ‘’ DÜNYANIN EN İYİSİ FİLİPİNLİ MEGASTAR VS AFRİKA’NIN SİYAH İNCİSİ ‘’



Boks sezonu nihayet açılıyor ve ben de önümüzdeki önemli boks müsabakalarını sizler için yorumlayacağım..13 Mart’taki Pacquiao-Clottey maçından bir hafta sonra bu sefer ağırsıkletteki Wladimir Klitschko-Eddie Chambers maçı biz boksseverlerle buluşacak..Bununla da kalmıyor boksdeki heyecan Shane Mosley-Floyd Mayweather ve efsane ve ‘’BABA’’ Vitali Klitschko Rus devi Valuev ile kapışacak önümüzdeki aylarda..Bütün bu maçların öncesi sonrası ve her türlü geniş kapsamlı yorumlarını sizler için yazacağım ama gelin önce en yakın tarihdeki Pacquiao-Clottey maçına bir göz atalım…




Many Pacquia’dan uzun uzun bahsetmeyeceğim eğer merak edenler olursa zaten eski yazılarımda Pacquiao’dan uzun uzun bahsetmiştim..Boks etiketli yazılara tıklayıp bu yazıları okuyabilirsiniz..Aslında tam bu tarihde bizler boks tarihinin tartışmasız gelmiş geçmiş en büyük 3 maçından biri olacağından şüphe edilmeyen Pacquiao-Mayweather maçını konuşuyor olacaktık..Fakat maalesef bu maç Mayweather’ın anlamsız ve bir o kadarda yenilgiden korkarak yaptığı kaçak manevralar yüzünden yapılamadı ve her iki boksör de kendilerine yeni rakipler buldular..Pacquiao kendisine rakip olarak Gana’lı müslüman boksör Joshua Clottey’i seçti..Clottey’nin Pacquiao için son derece zorlu bir rakip olduğunu kolaylıkla söyleyebilirim..Hatta Cotto’dan bile daha zorlu bir rakip desek yanlış yapmış olmayız..Aslında Cotto-Clottey yaklaşık 1 sene önce karşılaştılar ve bu maçı tüm boks otoriteleri Clottey kazandı derken bir de hakemlerin skandal denebilecek kararıyla maçı Cotto kazanmıştı..Aslında önde götürdüğü ve Cotto’nun yüzünde gözünde çok derin yaralar açan Clottey son 2 raundda geri çekilip Cotto’nun toparlanmasına ve kendisine seri vuruşlar yapmasına izin vermeseydi belki de 3 hakemin kötü niyetine rağmen maçı kazanacaktı..Neyse sonuç olarak ben her zaman resmi kararlara değil o maçın özeline ve derinine bakarım çünkü profesyonel boksde her zaman hakem faciaları ile karşılaşmak çok mümkün…Şimdi kim diyebilir Cotto Clottey’i yendi ve daha iyi boksördür diye..Sadece hakem kağıdına bakıp bunu söyleyenler olabilir fakat maçı izleyenler bunun böyle olmadığını çok iyi görebilir..Cotto-Clottey maçının üzerinde şunun için çok durdum çünkü Kasım ayındaki Cotto-Pacquiao maçı için Many’nin karşılaştığı en sert ve en ciddi rakip tanımlamaları yapılmıştı..İşte o Cotto’yu Gana’lı Clottey suratını paçavraya çevirerek benim gözümde yenmişti..



Clottey Gana’da dünyaya geldiğinde ekmek alacak parası bile olmayan bir ailenin çocuğuydu..Kısacası tam bir Afrikalı..Aslında küçükken çektikleri yokluk ve sıkıntılar iki boksöründe birbirlerine çok benzerlik gösteriyor..Clottey küçüklüğünde Gana’nın sokaklarında önüne kim gelirse ring ve ipler olmadan sokak ortasında eldivenleri geçirip ölesiye kavga şeklinde boks yapıyordu..Küçüklüğü sürekli kavganın ve sertliğin içinde geçti..Belki de küçüklükte yaptığı bu mücadeleler şu anda tam anlamıyla çelik gibi bir vücuda ve demir gibi bir bünyeye sahip olmasına sebep oldu..Klasik siyah genlerinin de yardımıyla görüntüsü gerçekten de insana acaba Many’i durdurabilir mi sorusunu sorduruyor..Pacquiao ise ilk maçına amcasının zorlamasıyla cocuk yaşta çıktı..Daha boks nedir bilmezken hiç bilmediği tanımadığı bir rakibi ringde yere serdiğinde ödül olarak 2 dolar kazanmıştı..Bu parayla çok fakir olan ailesine pirinç,ekmek vsvs aldığını söylüyor Many..Çok büyük bir para olduğunu söylüyor o zaman 2 doların kendisi ve ailesi için..Vay be şimdi bakıyoruz da Pacquiao’nun sadece adı milyon dolarları önüne sermek için yetiyor da artıyor bile..İşte çocuklukları,çektikleri sıkıntılar vs çok benzerlik gösteriyor..Bunun yanında 2 boksör de limitinde bir boyutta dini inançlarını yaşıyorlar ve çok inançlı boksörler..Aslında işin dini boyutu bizi ilgilendirmiyor fakat sadece aralarındaki benzerliklerden birini dile getirmek adına yazdım…Ailelerine bağlılıkları,ülkelerinde kahraman olmaları hatta devlet başkanlarından bile daha çok sevilmeleri vsvs diğer benzer yönleri..



Gelelim ringde neler olabileceğine…Dayanıklı ve güçlü bir boksör olmanın yanında çok iyi bir kontracı boksör Clottey..Aynı zamanda sert yumrukları olduğunu da belirtmem gerekir..Bütün bunların yanında aslında siyahi ve özellikle de Afrikalı boksörlerde görmeye pek alışık olmadığımız bir şekilde işin teknik boyutunda da hiç de fena sayılmaz…Yalnız zaman zaman savunmada verdiği açıklar başına dert açabiliyor bunun yanında zaman zaman da maç içinde konsantrasyonunu kaybedebiliyor..Many’i yenmek için kusursuz olmak bile yetmezken Clottey bu eksikleri ile neler yapabilecek şüpheliyim..Fakat kesinlikle kolay lokma olmayacaktır..Many ise Rock starları Hollywood yıldızlarının bile sahip olmadığı bir üne ve sevgiye sahip şu anda..İnanılmaz bir sevgi seli var ve bu sevgi selinin kendisini strese sokmadığını tam aksine üstündeki tüm stresi attığından bahsediyor Many…Zaten ringe çıkarkenki o rahat ve etrafa gülücükler saçan görüntüsüne hayran olduğumu daha önce belirtmiştim..Boks tarihinin şu zamana kadar belki de görmediği tek kelimeyle acayip bir boksör..Tartışmasız dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı ve etkili sollarına sahip..İnanılmaz hareketli ve bu hareketliliğinin yanında son derece isabetli yumruklar atabilen bir boksör değil boksörlerin efsanesi…Clottey maçı kazanmak adına eğer Cotto’nun yaptığı gibi ilk 8 raund savunmada kalıp Many’nin saldırmasını bekler ve kendi zamanı geldiğinde atağa geçmeyi düşünürse tarihi bir hata yapmış olur..Çünkü Many’i üstünüze saldırttığınız zaman hiç şüpheniz olmasın sizin zamanınız hiçbir zaman gelmeyecektir..Yapabileceğiniz tek şey dayak yemek olduğundan en sonunda bir de bakmışssınız maçın bitmesi için dua eder hale veya Cotto gibi ringde kaçar hale gelmişsiniz..Yani savunmada kalmak Clottey’e maçı getirmeyecektir..Kora kor döğüşmesi gerekiyor ve tıpkı Cotto maçının ilk 10 raundunda olduğu gibi rakibinin üstüne giden hep Clottey olmalı..Tabi bunları yazmak kolay ama bunları Pacquiao gibi bir efsaneye karşı ringde ortaya koymak hiç ama hiçte kolay bir iş değil…İşin en gerip tarafı savunmada kaldığında sizi parçalayan Pacquiao eğer hücum ederseniz bu sefer o inanılmaz sol huk ve kombineleriyle sizi daha ilk 3 raundda nakavt da edebilir..Yani dedim ya mükemmel olmak bile Many’i yenmeye yetmeyeceği için Clottey’nin yapacağı ortaya yüreğini koyup en azından herkesin saygısını kazanmak olmalıdır..



Maçın şu anda dünyanın en büyük salonu olan Dallas Cowboys’da olacağını ve herzaman söylendiği gibi Texas’da her zaman her şey daha büyüktür sloganının da bir kez daha ispatlanacağını söyleyeyim..Maç öncesi iki boksör de bu salonu gezdiler ve şaşkınlıklarını gizleyemediler..Hatta Clottey’’Bu salonda hem de dünyanın en iyisiyle mi döğüşeceğim?? Vay bee bu inanılmaz’’ diyor..



Floyd Mayweather Olimpiyat usulü kan testi istemiş ve Pacquiao’yu güç artırıcı steroidler kullanmakla suçlamıştı…Aslında bunu yapmasının tek sebebi Many karşısında kaybedeceğini hissetmesi ve Cotto’nun Many maçından sonra yaptığı’’ Hayatımda bu kadar sert vuran ve canımı acıtan bir kimseyle karşılaşmadım.Bu adamın karşısına kim çıkarsa çıksın şansı yok’’ açıklamaları Mayweather’ı yeterince korkuttu ve böyle saçma sapan bir sebeple maç şu anda ertelendi..Many bu konu ile ilgili şunu söylüyor ‘’ Ben steroid nedir onu bile bilmem hayatımda hiç görmedim bile..Ben bu gücümü çok fazla çalışmak ve Tanrı’nın bana verdiği yetenek ile açıklayabilirim..’’ Many’nin koçu Fredie Roach ise ‘’Bu suçlamaların hiçbir geçerliliği ve dayanağı yok,Many bu zamana kadar onlarca doping testine girdi ve bir tanesinde bile sonuç pozitif çıkmadı,Many her zaman hızlıydı ve güçlüydü,bu suçlamaların tek sebebi 106 pounddan 147 pounda çıkmasını steroidlere bağlamaksa eğer Mayweather da 106 pounddan 154 pounda çıktı o zaman o da mı Steroidlerle bu kiloya ulaştı?? Biz de öyle mi diyelim yani şimdi suçlayalım ve leke mi atalım?? Tüm bunlar deli saçması’’ sözleriyle açıklık getiriyor..İşin özeti Mayweather korktu ve kaçtı ama nereye kadar kaçabilecek göreceğiz..Çünkü Mayweather 40 galibiyete sıfır mağlubiyetli kariyerinde bir yenilgi almaktan ödü kopuyor..Hatta yakınındakiler Mayweather’ın yaşama sebebinin bu yenilgisiz kariyeri olduğunu ve bir yenilgi aldığında hayatının alt üst olacağını söylemişlerdir..Neyse bu maç olacağı zaman uzun uzun değerlendiririz..



Herkesi 13 Mart Cumartesi gecesini 14 Mart Pazar sabahına bağlayan sabah 5 de ekran başına davet ediyorum..Belki izleyecek bir TV Kanalı bulamayabiliriz fakat maç günü sitemizde bu yazının yorumlar bölümünde maçın internet üzerinden izleyebilecek linklerini yayınlayacağım…

17 Kasım 2009 Salı

Dünyanın En İyisi ''Manny Pacquiao''




Bu kendi küçük ama yüreği,cesareti ve boks yetenekleri büyük Filipinli Pacquiao önünde saygıyla bir kez daha eğiliyorum..Spor tarihinde bir çok ünlü ve büyük sporcu vardır fakat bence hiç biri Many Pacquiao kadar çok sevilmeyi hak edecek derecede bu sevimli adamla kıyaslanamaz.En son yaptığı Cotto maçına değineceğim ama hepsinden önce Manny’nin Filipinler’de ne kadar çok sevildiğinden bahsedelim.Ülkenin en önemli ismi Pacman.Devlet başkanları,sanatçılar falan hepsini toplasan yine de Pacquiao’nun popülaritesine yaklaşamıyorlar.Adeta Filipinler’de hayat duruyor Pacquiao’nun maçlarında.Yüzbinlerce insan televizyon başında halk kahramanlarının bir kez daha tarih yazması için dualarla ona yardımcı oluyorlar.Hatta o kadar meşhur ki Pacman halka açık yaptığı antremanları izdiham yüzünden yarım bırakmak zorunda bile kalabiliyor bazen.Kısacası Filipinler Manny Pacquiao ila yaşıyor ve onunla var oluyorlar.Bu efsane boksörün yenildiğini görmek sanırım Filipinler’de toplu intiharların falan yaşanmasına sebep olabilir.

Bir boksör düşünün rakiplerine inanılmaz derecede saygı duyan,kazandığı her maçdan önce ve sonra köşede duasını eden ve rakibini ringde öldüresiye hırpalasa da karşılaşma sonunda rakibine sarılıp övgüler düzen…Maçlarda rakiplerini adeta canından bezdiren bir baskı kuruyor Pacquiao ve resmen pes dedirtiyor, boks deyimiyle havlu attırıyor..O kadar hızlı elleri ve ayakları var ki rakipleri çaresizlik ne demektir Manny’nin karşısına çıktıklarında anlıyorlar..Dünyaya daha önce hızlı boksörler gelmedi mi elbette geldi ama hiç birisi bu hızının yanında çok sağlam bir karaktere sahip olmadı ve boks tekniği olarak da bu kadar çok isabetli yumruk atamadı.Normalde hızlı olan boksörün vücut koordinasyonunu ayarlayarak rakibe daha kontrollü boks yapan rakiplerine oranla daha az isabetli yumruk atmasını beklersiniz.Fakat Pacman hem inanılmaz süratli hem de o oranda isabetli yumruklara sahip.Daha da inanılmaz olan şey bu yumruklar bir veya iki tane arka arkaya atılan yumruklar da değil.Arka arkaya dörtlü beşli hatta altılı kombinasyonlar.Bunu sadece bir veya iki raundda da yapmıyor hemen hemen her raundda bu baskıyı rakibine hissettiriyor Pacquiao…Normal şartlarda bu kadar atak boks yapan bir sporcunun savunmada açıklar vermesi beklenir.Elbette bazen savunmada açıklar veriyor Pacman fakat bu kesinlikle karşılaşmayı kaybedecek oranda açıklar değil.O kadar haraketli ayaklara ve vücuda sahip ki Pacman açık verdiğinde vurmak istese bile rakibi yakalayamıyor.Rakip adına ne kadar sinir bozucu bir şey düşününsene adam size bir kamyon sopa atıyor siz yeter artık gel bi de ben vuracağım diyorsunuz ama her gittiğinizde hem yakalayamıyorsunuz hem de üstüne aldığınız yumruklar da cabası..Pacman’in rakipleri elbette bazen sağlam yumruklar denk getirip vuruyorlar fakat çenesi de son derece sağlam olan Manny bu yumruklardan çok fazla etkilenmiyor.En büyük özelliklerinden biri de rakip iyi bir yumruk attığında Pacman’in üstüne gidip iyice hırpalamak isterken Pacquiao bir adım geri çekilip sanki az önceki yumruğu alan kendisi değilmiş gibi fırtına hızında rakibine kombinasyonlarla dur demesidir.Ters gardlı bir boksör olan Pacquiao’nun en öldürücü silahı ise o meşhur yıldırım hızındaki sollarıdır.O kadar süratli ve dengeli çıkarabiliyor ki(sürat ve denge aynı anda bir araya getirenler her zaman sporda efsane olmuştur) o solları rakibe hiçbir zaman kalmıyor o soldan kaçmak için.

Geçen Cumartesi gecesi Cotto ile yaptığı mücadele de yine eski maçlarına benzer bir sonla bitti.Aslında Manny ile karşılaşan boksörler karizmayı çok ama çok fena çizdiriyorlar.Yani rakiplerini normal bir şekilde yenmiyor ki Pacman resmen dünya aleme rezil ediyor.Hatta öyle ki boksün efsane isimlerinden Oscar De La Hoya’yı öyle bir benzetti ki dünyaya geldiğine bin pişman etti Oscar’ı..Maç boyunca bir tane bile yumruk atamayan Oscar’a pes dedirtti ve Oscar köşesi daha fazla devam etmenin bir anlamı olmadığını düşündü ve maçdan çekildi.Hatta Oscar’ın o maç için antrenörlüğünü yapan Ignacio Beristain aynen şöyle demişti ‘’Hey Oscar daha fazla devam etmenin bir anlamı yok adam çok hızlı ve çok iyi çekiliyoruz tamam mı en doğrusu bu olur’’ İşte bu kadar domine ettiği bir maçdan sonra Oscar’ın yanına gidip ‘’Sen benim idolümsün her zaman’’ deme olgunluğunu ve büyüklüğünü de göstermişti Pacquiao…Gelelim en son yaptığı Cotto maçına.Doğal bir Welterweight boksörü olan Cotto bu zamana kadar Pacman’in karşılaştığı en kalın ve fizik olarak en güçlü rakibiydi.Bir çok kimse Cotto’nun kazanacağını ve gücü ve boks altyapısı çok sağlam olan Cotto’nun bir sürprize imza atacağını düşünüyordu.Aslında karşılaşmaya da çok kontrollü ve savunmada dikkatli başladı Cotto.İlk iki raund istediğini yapan boksördü diyebilirim.Fakat Pacman o kadar fazla baskı kurmaya başladı ki artık Cotto dayanamadı ve yeter artık canıma tak etti diyerek korakor mücadeleye girmek istedi.Tabi ki bu şekilde korakor mücadelede hiç şansı yoktu Cotto’nun ve öyle de oldu 2 defa yere düştü ve maç boyunca bir çok defalarda yere düşmekten son anda kaçarak kurtuldu.8.raunddan sonra bir de baktık ki Cotto sürekli ringde kaçıyor.Resmen tavşan kaç tazı tut misali köşe bucak kaçabildiği kadar kaçıyordu.Pacquiao ise bıkmadan usanmadan sürekli Cotto’yu takip ediyor ve her yakaladığında arka arkaya cezalandırıyordu.Maçı izlerken Cotto’nun bu kadar çaresizliğinden de olsa kaçmasına hakemin dur demesi gerektiğini düşünürken hakem Kenny Bayless 12.raundda artık yeter dedi ve karşılaşmayı durdurdu.Hatta birkaç raund önce ve son raundda da Pacquiao kovalamayı bırakıp olduğu yerde durup resmen bu nedir böyle kaçma der gibi Cotto’ya bakmıştı.

Manny Pacquiao’nun hayran olunacak onlarca tarafı var elbette ama benim en çok sevdiğim yönü maçlara çıkarken ki hareketleri ve vücut dili…Etrafa gülücükler saçarak ilerliyor herkesi selamlıyor hatta el çakışıyor…Ne kadar bir kendine güven ve rahatlıktır bu.Hele hele boks gibi bir sporda..Pacquiao o kadar çok seviliyor ki sadece Filipinliler değil salona gelen hemen herkes Pacman’i destekliyor.Hani daha önceki yazılarımdan birinde Tyson’ı diğer boksörlerden ayıran bir sihiri vardı demiştim.İşte o sihirin bir benzeri de Pacquiao’da var.İzleyenleri resmen büyülüyor ve kendisine hayran bırakıyor taraflı tarafsız herkesi…Şimdi herkes Pacquiao-Mayweather maçını bekliyor.Bu maç eninde sonunda olacak.Boks tarihinin tartışmasız en büyük 5 maçından biri olacağını söyleyebilirim.Ortada dönecek paralar,reytingler,sponsorlar falan düşünmek bile istemiyorum.Şimdi olası bir Pacquiao-Mayweather maçını burda değerlendirmeyelim başlı başına bir yazı konusu..Hele bir açıklansın bu maç o zaman zaten uzun uzun konuşuruz bu çok büyük karşılaşma üzerine..Şu anda ortada bir anlaşma olmamasına rağmen bahis şirketleri oranlar belirlemeye başladılar bile..Pacquiao’nun kazanmasına 1.60 ile 1.75 arasında bir oran verilirken Mayweather’ın kazanmasına ise 2.20 ile 2.35 arasında oranlar verilmiş.Elbette bu oranlar değişebilir maç zamanına kadar.Fakat benim gözümde de Pacquiao bir adım önde Mayweather karşısında.Mayweather’ın o müthiş savunması ve boks tekniğini Pacquiao’nun inanılmaz hücumunun bozacağına inanıyorum.Yani sürekli kontrollü maçlar çıkaran Floyd Mayweather bu sefer Pacquiao karşısında korakor döğüşe girmek zorunda kalacak.Daha doğrusu buna Pacquiao zorlayacak Mayweather’ı…Bu maçı izlemeden ölmek istemiyorum.Bir an önce anlaşmalar imzalansın ve 2010’da bu maçı dünya gözüyle izlemek nasip olsun biz boksseverlere…

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails