Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

25 Kasım 2010 Perşembe

Bu Sefer Hepsi Bir Arada :)) Ortaya Karışık Da Diyebiliriz...Efes Pilsen-Manny Efsanesi-San Antonio-Haye vs Klitschko



EFES PİLSEN : Perşembe günü oynanacak olan Union Olimpija maçı öncesinde Efes Pilsen'de işler yolunda gidiyor gibi görünse de halen bazı sorunların olduğu su götürmez bir gerçek..Fakat sorunlar ne olursa olsun Efes Pilsen'in en az 10 sayı farkla Olimpija'yı mağlup edeceğini düşünüyorum..Benim kafamda soru işaretleri bırakan maç kesinlikle Panathinaikos karşılaşması oldu..Bu kadar çabuk pes eden bir Efes Pilsen izlememiştim..Dişli ve özellikle de savunmada Efes'i ısıran rakiplere karşı takımımızın neler yapabileceğini test edebileceğimiz tek bir maç oynadık o da Pana maçı ve o maçta da dağıldık..Basketbol olarak dağılmanın ötesinde psikolojik olarak dağılmak daha kritik bir nokta diye düşünüyorum..Hedefin F4 olduğu noktada zaten kendi evimizde Olimpija'ya,Milano'ya veya Valencia'ya karşılaşma kaybetmek söz konusu bile olmaması lazım..Şimdi yarınki Olimpija maçı da geçtikten sonra asıl test maçları başlıyor Efes Pilsen adına..Kalan 4 maçın 3 ü deplasmanda olacak ve kendi evimizdeki maç da benim için en önemli gösterge olacağını düşündüğüm Panathinaikos maçı olacak..İşte bu maçlar Efes Pilsen'in Top 16 ve sonrası adına neler yapıp neler yapamayacağını nerede tıkanacağını veya tıkanmayacağını gösterecektir..Yıllar öncesinin o hepimizin akıllarında kalan Efes Pilsen ile son yılların Efes Pilsen'i arasındaki en büyük fark kesinlikle deplasman maçlarında yatıyor..Eski Efes Pilsen nerede olursa olsun deplasmanlardan büyük zaferlerle dönüyordu dönemese bile karşılaşma öncesi hiç bir rakibe karşı kağıt üzerinde kafadan yenik başlamazdı..Şimdiki Efes Pilsen elbette kafadan yenik başlıyor demiyorum ama bu eski takım karakterinin erozyona uğradığını da kabul etmeliyiz..Eskiye her zaman daha sempatiyle bakmamız da bizleri bazı noktalarda yanılgılara götürüyor aslında bunu da söylemeliyim..Mesela 99 yılında İstanbul'da Panathinaikos'dan 30 sayıya yakın bir mağlubiyet,Asvel faciası,Zalgiris yıkımı vsvs diyerek bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum..Yani Efes Pilsen'den bahsederken hep eski mükemmel ve eksiksiz şimdiki takımlar tukaka gibi bir yanlış inanış var da onu bir nebze düzeltmek adına söylüyorum bunları..Eskiden yapılan transfer fiyaskoları,Naumoski'nin özellikle 99 yılında final serisinde takımı baltalaması vsvs..Apayrı yazı konuları bunlar ayrıca değiniriz bir ara...


SAN ANTONIO SPURS: İşte benim San Antonio Spurs'üm...Go Spurs Go yani ''Yürü be koçummmm kim tutar seni'' :))) NBA'in kazanmayı en çok bilen takımı bu sene özellikle Richard Jefferson'ın kendisini bulması veya daha doğrusu Gregg Popovic tarafından kendini bulması sağlanması ve özellikle de genel anlamda takımda şu anda sağlık sorunlarının olmaması sebebiyle ligin şu anda en iyisi konumuna geldi..Amannn tahtaya vuralım..Çünkü Spurs son yıllarda ne çektiyse bu sakatlıklardan çekti..2007'deki şampiyonluktan sonra 2008'de Manu Ginobili'nin sakatlığı,2009'da yine Manu'nun ve yanında Duncan'ın sakatlıkları ve geçen sene de Manu-Parker sakatlıkları malesef istenilen şampiyonluğun gelmesini engelledi..Bu sene inşallah sakatlık sorunlarıyla uğraşmadan ezeli rakibimiz Lakers'ı sallayıp yıkabileceğimizi düşünüyorum..Benim bir iddiam var her zaman..Sakatlıklar olmaz ve oyuncuların hepsi tüm ligde standart performansının üstünde bir oyun sergilerse Spurs'ü kimse yenemez diyorum..O yılların getirdiği kazanma alışkanlığı,özgüveni,tıkır tıkır işleyen dişliler ve egoların sıfıra indiği ve kazanmak adına herkesin fedakarlık edebildiği sistem içinde Spurs'un bileğini bükecek kimse olmadığını düşünüyorum..Sakın yanlış anlaşılmasın bu sezona bu kadar süper bir başlangıç yaptığı için demiyorum bu benim 10 yıllık bir tezimdir :)) Aslında bu noktada Duncan'ın performansı ve sağlığı özellikle olası bir Lakers serisinde çok ama çok kritik olacaktır Gasol'a karşı...En iyi zamanlarında Duncan için Gasol çerez niyetine giderdi fakat bu yaşta ve özellikle de Gasol'un şu anda zirvede olduğunu düşünürsek o çerez biraz boğaza durmaya başladı..2004'de Duncan Gasol'u Memphis-Spurs eşleşmesinde tepelemiş,ezmiş bitirmişti..Şimdi o eski Duncan'ı beklemek çok zor elbette ama şampiyonun yüreği ve tecrübesi yine Duncan'ın Gasol'a bir oyun yapabileceğini düşünüp umutlanmama sebep oluyor..( Tiago Splitter eğer bu dişlilere tam anlamıyla oturursa o zaman ne Gasol ne başka biri varsın gelsin şampiyonluklar :))  )


MANNY PACQUIAO : Bu adı zor yazılan okunması daha da zor olan efsanenin önünde saygıyla eğilmek,ağlamak,ellerini öpmek,ayaklarına sarılmak vsvs hiç bir şey onun yaptıklarını anlatmaya ve sporseverlerin ona olan minnettarlıklarını anlatmaya yetmez...Geçen Cumartesi akşamı kendisinden neredeyse 2 kat daha büyük olan Antonio Margarito'yu öyle bir boks ziyafetinin ardından yendi ki internet üzerinden karşılaşmayı izlerken çığlık çığlığa,bir oturup bir kalka karşılaşmayı bitirdim..Margarito kene misali rakibini iplere yaslayıp orada işini bitirmeyi seven bir boksör olduğunu söylemiştim aynı şeyleri Manny'e de yaptı hatta 6.raundda neredeyse Manny'i nakavt bile edebilirdi fakat Pacman boşuna yaşayan efsane olmadı o zor durumdan özellikle de hızı sayesinde çok çabuk kurtuldu..Yine sayısız yumruk çıkardı,yine içeri dışarı organizasyonu ve şimşek gibi sollarıyla rakibi canından bezdirdi,yine eskivleri ve özellikle de Margarito gibi kendinden daha iri bir rakibe karşı yapması son derece riskli olan yumruk yumruğa dediğimiz tarzda ''Dog Fight'' yaptı Pacman...Margarito'yu yere devirmesini zaten beklemiyordum ama hakemin özellikle de 11.raundda karşılaşmayı durdurması gerekiyordu..Margarito'yu devirmek için vücutla beraber atılacak kilolu yumruklar lazım..Elbette Manny çok sert vuruyor ve rakibinin suratını eşşek arısı sokmuşa çeviriyor ama aradaki kilo farkını ve bu adamın 7 sıklet birden atlayarak hepsinde şampiyonluk alarak geldiğini ve doğal yapısının çok ufak olduğunu unutmamak lazım..Mesela Mosley Margarito'yu çok fena süründürmüştü sert yumruklarla çünkü Mosley kilo ve size olarak yapılı bir boksördür.. Şu anda dünya üzerinde yaşayan en büyük sporcudur Manny Pacquiao bunun tartışması yoktur..Yeryüzünde en fazla izlenen,en çok reyting çeken,en çok sevilen ve resmen sadece boksun değil tüm sporların Tanrısı rolünü üstlenmiş kişidir Pacman..Diyorum ya çok şanslıyız böyle bir efsane ötesi insanı izleyebildiğimiz için...Özellikle bu son Margarito maçı Floyd Mayweather'ın size olarak Pacman'i devre dışı bırakacağı tezinin de büyük oranda çürüdüğünün bir ıspatı..Elbette Margarito ile Floyd'un özellikle savunma prensipleri karşılaştırılamaz fakat söz konusu Pacman olunca hepsi teferruattır inanın bana :)) Zaten Floyd'un korktuğunu ve Pacman karşısına çıkmak istemediğini sağır sultan bile duydu..Çok da fazla tadı kaçmadan şu maç olsun ve şımarık Amerikan hayatının dayağını yesin :)) Floyd Mayweather niçin korkuyor ben size söyleyeyim...Zaten kan testi isterim ben bu adamı bu şekilde yenemem kesin bu işin içinde bir bit yeniği var olmaz böyle şey diyerek Pacman'e karşı şansının olmadığını kendisi bir yerde kabul etmişti Floyd..Fakat şimdi kendisinden çok daha ağır ve iri rakiplerini mahvettikçe Pacman  hem de eşşek arısı sokmuşa çevirdikçe iş bu sefer yenilmekten öte rezil olmaya varıyor..İşte kariyerindeki güya yenilgisiz Floyd bir mağlubiyetle bu kariyerini lekelemekten öte çok kötü dayak yemekten ve suratının tanınmaz hale gelmesinden korkuyor..Floyd yumruk almayan bir boks karakterine sahip fakat bu Pacman'den yumruk almamak imkansızın da imkansızı..Olası bir Pacman-Floyd kapışmasının yine olası yüzdeleri şudur :  Pacman % 80 sayıyla kazanır %10 TKO ile kazanır  % 5 Berabere biter % 5 de Floyd hızlı kombineleriyle denk getireceği KO ile kazanır..Floyd'un o savunma boksuyle Pacman'ın yani Filipin tayfununun önünde sayıyla falan maç alması imkansızdır..Hadi bakalım işte kırmızı çizgiye geldin Floyd efendi el mi yaman yoksa bey mi görelim :)))


KLITSCHKO VS HAYE : Evet bu karşılaşma veya karşılaşmalar olacak 2011 yılı içerisinde..Şimdi herkes diyecek ki Klitschko'lar istiyor son açıklamalarıyla Haye'de bu maçı istiyor ee o zaman anlaşma neden imzalanmıyor diye sorabilirler..Klitschko'lar her türlü gelirlerin yarı yarıya paylaşılmasını istiyor ki doğru olanı da bu..Haye ise İngiltere'deki televizyon gelirlerini kendisinin almasını Almanya'dakileri ise Klitschko'ların almasını istiyor..Fakat herkes tarafından biliniyor ki İngiltere'deki özellikle Pay Per  satışları Almanya'nın çok ötesinde..Yani Haye burda uyanıklığa yatıyor..Düşününsene ününü ve şu andaki reklamını Klitschko'lara yaptığı sataşmalara borçlu olan ve Klitschko'ların yanında gerek başardıkları gerekse ağırsıkletteki geçmişi ile dünkü çocuk sayılabilecek Haye olası bir maçta çok daha fazla gelir elde etmek istiyor..Klitschko'ları paragözlükle suçlayanlara duyrulur Haye daha çok kazanmak istediği için şu anda çamura yatıyor..Vitali Haye'ye her şey 50 ye 50 gel dedi hem de Wembley'de kapışalım senin evinde dedi..Şu anda çıt yok Haye tarafından..Aslında şu anda Vitali'den çok Wladimir ile Nisan-Mayıs aylarında Haye'nin kapışması çok daha olası duruyor..Çünkü Vitali Mart ayında en geç Solis-Austin maçının galibiyle kapışmak zorunda..Yani olası bir Vitali-Haye maçı sonbahara kalabilir ki o kadar beklemeyeceklerini düşünüyorum..Aralık 12'de Wladimir'in Chisora ile kapışmasının ardından Nisan veya Mayıs aylarında Wladimir-Haye kapışması olabilir..Benim hissiyatım odur ki Vitali Solis'le Austin'le falan zaman kaybetmek istemiyor 40 yaşına geldiği bu günlerde ve bir an önce Haye'yi ringe çekip hesabını dürmek istiyor..Kardeşinin patakladığı bir Haye ile zaten ne Vitali ne de bir kez daha Wladimir hele hele 50 ye 50 kontratla ringe çıkmaz..Haye'nin en son yaptığı Harrison maçının boks tarihinin en büyük fiyasko maçı olduğunu ve kocaman bir kara leke olduğunu da belirteyim..Tek bir yumruk atmadan resmen danışıklı döğüş olduğu her halinden belli olan bir maçtı..Hatta Haye maç sonunda 3.raund da nakavta bir çok sevdiklerim falan bahis oynamıştı dedi kendisinin oynadığı söylentileri de ayyuka çıktı bu sayede..Keşke öylesine kara leke bir maç hiç yapılmamış olsaydı.. Fakat son söz olarak şunu da söyleyeyim..Haye'ye karşı sersemlemeyeceksin veya en azından bunu ona hissettirmeyeceksin..Sersemlediğin anda her türlü üstüne çok fazla yumruklarla geliyor ve işini bitirene kadar da nefes almıyor Haye..İşte zaten bütün mesele de o sersemletici yumrukları Klitschko'lara ulaştırıp ulaştıramayacağında yatıyor..Wladimir'e ulaştırırsa ne ala belki bir şansı olabilir fakat Vitali'ye ulaştırsa da demir yumruk ve demir çene Vitali babayı sersemletmesi olasılık dahilinde bile değil..Onun için Haye'nin yerinde olsam önce Wladimir ile ringe çıkardım..Ha yine şansı çok ama çok az ama olsun bir nebze de olsa şansı var Wlad'a karşı..Vitali'ye karşı mı ??? Şaka mı yapıyorsunuz :))))

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM



























1 yorum:

Adsız dedi ki...

What's up, I check your blogs on a regular basis. Your humoristic style is witty, keep up the good work!

my page; SEOPressor
Also see my webpage - SEOPressor V5 review

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails