Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

25 Kasım 2010 Perşembe

Bu Sefer Hepsi Bir Arada :)) Ortaya Karışık Da Diyebiliriz...Efes Pilsen-Manny Efsanesi-San Antonio-Haye vs Klitschko



EFES PİLSEN : Perşembe günü oynanacak olan Union Olimpija maçı öncesinde Efes Pilsen'de işler yolunda gidiyor gibi görünse de halen bazı sorunların olduğu su götürmez bir gerçek..Fakat sorunlar ne olursa olsun Efes Pilsen'in en az 10 sayı farkla Olimpija'yı mağlup edeceğini düşünüyorum..Benim kafamda soru işaretleri bırakan maç kesinlikle Panathinaikos karşılaşması oldu..Bu kadar çabuk pes eden bir Efes Pilsen izlememiştim..Dişli ve özellikle de savunmada Efes'i ısıran rakiplere karşı takımımızın neler yapabileceğini test edebileceğimiz tek bir maç oynadık o da Pana maçı ve o maçta da dağıldık..Basketbol olarak dağılmanın ötesinde psikolojik olarak dağılmak daha kritik bir nokta diye düşünüyorum..Hedefin F4 olduğu noktada zaten kendi evimizde Olimpija'ya,Milano'ya veya Valencia'ya karşılaşma kaybetmek söz konusu bile olmaması lazım..Şimdi yarınki Olimpija maçı da geçtikten sonra asıl test maçları başlıyor Efes Pilsen adına..Kalan 4 maçın 3 ü deplasmanda olacak ve kendi evimizdeki maç da benim için en önemli gösterge olacağını düşündüğüm Panathinaikos maçı olacak..İşte bu maçlar Efes Pilsen'in Top 16 ve sonrası adına neler yapıp neler yapamayacağını nerede tıkanacağını veya tıkanmayacağını gösterecektir..Yıllar öncesinin o hepimizin akıllarında kalan Efes Pilsen ile son yılların Efes Pilsen'i arasındaki en büyük fark kesinlikle deplasman maçlarında yatıyor..Eski Efes Pilsen nerede olursa olsun deplasmanlardan büyük zaferlerle dönüyordu dönemese bile karşılaşma öncesi hiç bir rakibe karşı kağıt üzerinde kafadan yenik başlamazdı..Şimdiki Efes Pilsen elbette kafadan yenik başlıyor demiyorum ama bu eski takım karakterinin erozyona uğradığını da kabul etmeliyiz..Eskiye her zaman daha sempatiyle bakmamız da bizleri bazı noktalarda yanılgılara götürüyor aslında bunu da söylemeliyim..Mesela 99 yılında İstanbul'da Panathinaikos'dan 30 sayıya yakın bir mağlubiyet,Asvel faciası,Zalgiris yıkımı vsvs diyerek bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum..Yani Efes Pilsen'den bahsederken hep eski mükemmel ve eksiksiz şimdiki takımlar tukaka gibi bir yanlış inanış var da onu bir nebze düzeltmek adına söylüyorum bunları..Eskiden yapılan transfer fiyaskoları,Naumoski'nin özellikle 99 yılında final serisinde takımı baltalaması vsvs..Apayrı yazı konuları bunlar ayrıca değiniriz bir ara...


SAN ANTONIO SPURS: İşte benim San Antonio Spurs'üm...Go Spurs Go yani ''Yürü be koçummmm kim tutar seni'' :))) NBA'in kazanmayı en çok bilen takımı bu sene özellikle Richard Jefferson'ın kendisini bulması veya daha doğrusu Gregg Popovic tarafından kendini bulması sağlanması ve özellikle de genel anlamda takımda şu anda sağlık sorunlarının olmaması sebebiyle ligin şu anda en iyisi konumuna geldi..Amannn tahtaya vuralım..Çünkü Spurs son yıllarda ne çektiyse bu sakatlıklardan çekti..2007'deki şampiyonluktan sonra 2008'de Manu Ginobili'nin sakatlığı,2009'da yine Manu'nun ve yanında Duncan'ın sakatlıkları ve geçen sene de Manu-Parker sakatlıkları malesef istenilen şampiyonluğun gelmesini engelledi..Bu sene inşallah sakatlık sorunlarıyla uğraşmadan ezeli rakibimiz Lakers'ı sallayıp yıkabileceğimizi düşünüyorum..Benim bir iddiam var her zaman..Sakatlıklar olmaz ve oyuncuların hepsi tüm ligde standart performansının üstünde bir oyun sergilerse Spurs'ü kimse yenemez diyorum..O yılların getirdiği kazanma alışkanlığı,özgüveni,tıkır tıkır işleyen dişliler ve egoların sıfıra indiği ve kazanmak adına herkesin fedakarlık edebildiği sistem içinde Spurs'un bileğini bükecek kimse olmadığını düşünüyorum..Sakın yanlış anlaşılmasın bu sezona bu kadar süper bir başlangıç yaptığı için demiyorum bu benim 10 yıllık bir tezimdir :)) Aslında bu noktada Duncan'ın performansı ve sağlığı özellikle olası bir Lakers serisinde çok ama çok kritik olacaktır Gasol'a karşı...En iyi zamanlarında Duncan için Gasol çerez niyetine giderdi fakat bu yaşta ve özellikle de Gasol'un şu anda zirvede olduğunu düşünürsek o çerez biraz boğaza durmaya başladı..2004'de Duncan Gasol'u Memphis-Spurs eşleşmesinde tepelemiş,ezmiş bitirmişti..Şimdi o eski Duncan'ı beklemek çok zor elbette ama şampiyonun yüreği ve tecrübesi yine Duncan'ın Gasol'a bir oyun yapabileceğini düşünüp umutlanmama sebep oluyor..( Tiago Splitter eğer bu dişlilere tam anlamıyla oturursa o zaman ne Gasol ne başka biri varsın gelsin şampiyonluklar :))  )


MANNY PACQUIAO : Bu adı zor yazılan okunması daha da zor olan efsanenin önünde saygıyla eğilmek,ağlamak,ellerini öpmek,ayaklarına sarılmak vsvs hiç bir şey onun yaptıklarını anlatmaya ve sporseverlerin ona olan minnettarlıklarını anlatmaya yetmez...Geçen Cumartesi akşamı kendisinden neredeyse 2 kat daha büyük olan Antonio Margarito'yu öyle bir boks ziyafetinin ardından yendi ki internet üzerinden karşılaşmayı izlerken çığlık çığlığa,bir oturup bir kalka karşılaşmayı bitirdim..Margarito kene misali rakibini iplere yaslayıp orada işini bitirmeyi seven bir boksör olduğunu söylemiştim aynı şeyleri Manny'e de yaptı hatta 6.raundda neredeyse Manny'i nakavt bile edebilirdi fakat Pacman boşuna yaşayan efsane olmadı o zor durumdan özellikle de hızı sayesinde çok çabuk kurtuldu..Yine sayısız yumruk çıkardı,yine içeri dışarı organizasyonu ve şimşek gibi sollarıyla rakibi canından bezdirdi,yine eskivleri ve özellikle de Margarito gibi kendinden daha iri bir rakibe karşı yapması son derece riskli olan yumruk yumruğa dediğimiz tarzda ''Dog Fight'' yaptı Pacman...Margarito'yu yere devirmesini zaten beklemiyordum ama hakemin özellikle de 11.raundda karşılaşmayı durdurması gerekiyordu..Margarito'yu devirmek için vücutla beraber atılacak kilolu yumruklar lazım..Elbette Manny çok sert vuruyor ve rakibinin suratını eşşek arısı sokmuşa çeviriyor ama aradaki kilo farkını ve bu adamın 7 sıklet birden atlayarak hepsinde şampiyonluk alarak geldiğini ve doğal yapısının çok ufak olduğunu unutmamak lazım..Mesela Mosley Margarito'yu çok fena süründürmüştü sert yumruklarla çünkü Mosley kilo ve size olarak yapılı bir boksördür.. Şu anda dünya üzerinde yaşayan en büyük sporcudur Manny Pacquiao bunun tartışması yoktur..Yeryüzünde en fazla izlenen,en çok reyting çeken,en çok sevilen ve resmen sadece boksun değil tüm sporların Tanrısı rolünü üstlenmiş kişidir Pacman..Diyorum ya çok şanslıyız böyle bir efsane ötesi insanı izleyebildiğimiz için...Özellikle bu son Margarito maçı Floyd Mayweather'ın size olarak Pacman'i devre dışı bırakacağı tezinin de büyük oranda çürüdüğünün bir ıspatı..Elbette Margarito ile Floyd'un özellikle savunma prensipleri karşılaştırılamaz fakat söz konusu Pacman olunca hepsi teferruattır inanın bana :)) Zaten Floyd'un korktuğunu ve Pacman karşısına çıkmak istemediğini sağır sultan bile duydu..Çok da fazla tadı kaçmadan şu maç olsun ve şımarık Amerikan hayatının dayağını yesin :)) Floyd Mayweather niçin korkuyor ben size söyleyeyim...Zaten kan testi isterim ben bu adamı bu şekilde yenemem kesin bu işin içinde bir bit yeniği var olmaz böyle şey diyerek Pacman'e karşı şansının olmadığını kendisi bir yerde kabul etmişti Floyd..Fakat şimdi kendisinden çok daha ağır ve iri rakiplerini mahvettikçe Pacman  hem de eşşek arısı sokmuşa çevirdikçe iş bu sefer yenilmekten öte rezil olmaya varıyor..İşte kariyerindeki güya yenilgisiz Floyd bir mağlubiyetle bu kariyerini lekelemekten öte çok kötü dayak yemekten ve suratının tanınmaz hale gelmesinden korkuyor..Floyd yumruk almayan bir boks karakterine sahip fakat bu Pacman'den yumruk almamak imkansızın da imkansızı..Olası bir Pacman-Floyd kapışmasının yine olası yüzdeleri şudur :  Pacman % 80 sayıyla kazanır %10 TKO ile kazanır  % 5 Berabere biter % 5 de Floyd hızlı kombineleriyle denk getireceği KO ile kazanır..Floyd'un o savunma boksuyle Pacman'ın yani Filipin tayfununun önünde sayıyla falan maç alması imkansızdır..Hadi bakalım işte kırmızı çizgiye geldin Floyd efendi el mi yaman yoksa bey mi görelim :)))


KLITSCHKO VS HAYE : Evet bu karşılaşma veya karşılaşmalar olacak 2011 yılı içerisinde..Şimdi herkes diyecek ki Klitschko'lar istiyor son açıklamalarıyla Haye'de bu maçı istiyor ee o zaman anlaşma neden imzalanmıyor diye sorabilirler..Klitschko'lar her türlü gelirlerin yarı yarıya paylaşılmasını istiyor ki doğru olanı da bu..Haye ise İngiltere'deki televizyon gelirlerini kendisinin almasını Almanya'dakileri ise Klitschko'ların almasını istiyor..Fakat herkes tarafından biliniyor ki İngiltere'deki özellikle Pay Per  satışları Almanya'nın çok ötesinde..Yani Haye burda uyanıklığa yatıyor..Düşününsene ününü ve şu andaki reklamını Klitschko'lara yaptığı sataşmalara borçlu olan ve Klitschko'ların yanında gerek başardıkları gerekse ağırsıkletteki geçmişi ile dünkü çocuk sayılabilecek Haye olası bir maçta çok daha fazla gelir elde etmek istiyor..Klitschko'ları paragözlükle suçlayanlara duyrulur Haye daha çok kazanmak istediği için şu anda çamura yatıyor..Vitali Haye'ye her şey 50 ye 50 gel dedi hem de Wembley'de kapışalım senin evinde dedi..Şu anda çıt yok Haye tarafından..Aslında şu anda Vitali'den çok Wladimir ile Nisan-Mayıs aylarında Haye'nin kapışması çok daha olası duruyor..Çünkü Vitali Mart ayında en geç Solis-Austin maçının galibiyle kapışmak zorunda..Yani olası bir Vitali-Haye maçı sonbahara kalabilir ki o kadar beklemeyeceklerini düşünüyorum..Aralık 12'de Wladimir'in Chisora ile kapışmasının ardından Nisan veya Mayıs aylarında Wladimir-Haye kapışması olabilir..Benim hissiyatım odur ki Vitali Solis'le Austin'le falan zaman kaybetmek istemiyor 40 yaşına geldiği bu günlerde ve bir an önce Haye'yi ringe çekip hesabını dürmek istiyor..Kardeşinin patakladığı bir Haye ile zaten ne Vitali ne de bir kez daha Wladimir hele hele 50 ye 50 kontratla ringe çıkmaz..Haye'nin en son yaptığı Harrison maçının boks tarihinin en büyük fiyasko maçı olduğunu ve kocaman bir kara leke olduğunu da belirteyim..Tek bir yumruk atmadan resmen danışıklı döğüş olduğu her halinden belli olan bir maçtı..Hatta Haye maç sonunda 3.raund da nakavta bir çok sevdiklerim falan bahis oynamıştı dedi kendisinin oynadığı söylentileri de ayyuka çıktı bu sayede..Keşke öylesine kara leke bir maç hiç yapılmamış olsaydı.. Fakat son söz olarak şunu da söyleyeyim..Haye'ye karşı sersemlemeyeceksin veya en azından bunu ona hissettirmeyeceksin..Sersemlediğin anda her türlü üstüne çok fazla yumruklarla geliyor ve işini bitirene kadar da nefes almıyor Haye..İşte zaten bütün mesele de o sersemletici yumrukları Klitschko'lara ulaştırıp ulaştıramayacağında yatıyor..Wladimir'e ulaştırırsa ne ala belki bir şansı olabilir fakat Vitali'ye ulaştırsa da demir yumruk ve demir çene Vitali babayı sersemletmesi olasılık dahilinde bile değil..Onun için Haye'nin yerinde olsam önce Wladimir ile ringe çıkardım..Ha yine şansı çok ama çok az ama olsun bir nebze de olsa şansı var Wlad'a karşı..Vitali'ye karşı mı ??? Şaka mı yapıyorsunuz :))))

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM



























13 Kasım 2010 Cumartesi

İkisi Bir Arada... Haydi Boksseverler Ekran Başına Sonra da Pc Başına'' David Haye vs Audley Harrison & Manny Pacquiao vs Antonio Margarito ''



Boksseverler için son derece güzel bir gün bugün..Birbirinden heyecanlı,çekişmeli ve bokse doyacağımız iki karşılaşma bizleri bekliyor..Önce tahmini gece 12 civarlarında İngiliz David Haye ile yine İngiliz 2000 yılı Olimpiyat şampiyonu Audley Harrison Manchester'da karşı karşıya gelecekler..Muhtemelen Fox Tv karşılaşmayı yayınlayacak ama bu Fox'un işi belli olmaz yine geriden banttan falan verirler veya hiç vermezler siz en iyisi mi internetten buradan vereceğim linklerden karşılaşmayı takip edin..İkinci karşılaşma ise sabaha karşı boksun tartışmasız şu andaki en büyük ve popüler ismi Manny Pacquiao ile birazdan yazımızda bahsedeceğimiz büyük ve tehlikeli rakibi Antonio Margarito arasında..Bu karşılaşmayı televizyondan izleme şansımız malesef yok..Fakat maç saatinde yani sabaha karşı 6 gibi diyebiliriz sayısız link bulunacaktır ve yine buradan bu linkleri sizlerle paylaşacağız..Şimdi gelelim bu ikisi bir arada boks gecesine keşke üçü bir arada olsaydı neyse bulmuşuz şey yapmayalım:))


Önce daha erken başlayacak maçı ele alalım..Haye vs Harrison..Bu iki boksörün iki arkadaş olduklarını ve çokca da beraber antreman yaptıklarını birbirlerini çok iyi tanıdıklarını söylemeliyim..Harrison amatör kariyerinde başardıklarını ve beklentileri malesef profesyonel kariyerinde başaramamış bir boksör..Fakat amatörde çok başarılı bir kariyeri geride bırakmış bir boksör her ne kadar profesyonelde başarılı olamasa da çok sağlam bir boks altyapısına sahiptir..Bunu belki gösterememiş olabilir fakat bu potansiyelini ortaya koyması için en önemli fırsat işte eline geçmiş durumda..Harrison fizik olarak daha iri olan taraf ve özellikle sol direkleri yani Jab dediğimiz yumrukları son derece etkili olabilen bir yapıya sahip Audley Harrison...Belki David Haye kadar hızlı ve isabetli sert kombineleri yok fakat karşılaşmayı uzatabilir ve ilk 5 veya 6 raundu nakavt olmadan çıkarabilirse o zaman ilerleyen raundlarda bir şansı olabilir..Daha önce bir kaç maçında çok kötü durumlardan, çıkardığı inanılmaz kontralarla galibiyet çıkarmış bir isim Harrison..Burada kritik nokta Harrison'ın o amatörden getirdiği sağlam boks fundamentalini özellikle ilk 5 raundda ringe savunma olarak yansıtıp maçın ateşini mümkün olduğunca düşürüp düşüremeyeceğidir..Bunun yanında eğer Valuev eşşeğinin düştüğü hataya düşüp Haye'yi ringde kovalamaya çalışırsa işte o zaman bittiği andır Harrison'ın..Yapması gereken şey sol direklerini sürekli kullanmak,Haye'yi kovalamamak ve karşılaşmanın başlarında kontrolü elinde tutmaktır..Kondüsyon ve dayanıklılık olarak zayıflığı bilinen Haye özellikle de çenesinin zayıflığı da bilinirken ilerleyen raunlarda şansı olabilir Harrison'ın..Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim..Almanya'da maçlar izliyoruz ve o soğuk Alman seyircilerin karşılaşmaya hiç ama hiç heyecan katamadıklarını da biliyoruz..Fakat İngiltere'de hele hele 20 bin ateşli İngiliz'in desteği ve tezahüratlarıyla en sıradan maç bile inanılmaz bir heyecana ve harekete sahne oluyor..O yüzden bu karşılaşmada heyecanı doruklara çıkaracak olan şeylerin başında maçın İngiltere'de olması diye düşünüyorum...Ha karşılaşma ne olur derseniz bence Haye nakavt ile alır (tabii faullü vuruşlarına hakem izin verirse çok daha rahat bir nakavt elde edebilir) fakat dediğim gibi burada aslında karşılaşmanın ne olacağını belirleyecek isim Harrison'dır..Eğer karşılaşmayı uzatırsa 10 belki 11.raundlarda bir sürpriz nakavt bekleyebiliriz Harrison'dan ama dediğim gibi çok zor ve düşük bir ihtimal bu...


Gelelim Pacman-Margarito maçına..Bu karşılaşma Pacman'in hemen her maçında olduğu gibi izlenme rekorlarını kırması bekleniyor..Rakip Margarito Pacman'in bu zamana kadar karşılaştığı en iri ve uzun rakip olacak..Aslında Pacman'i ve tüm maçlarını buradan uzun uzun değerlendirmiştik tekrar tekrar Pacman'in ne kadar hızlı ellere sahip olduğunu,tam anlamıyla bir Filipin tayfunu olduğunu ve küçük büyük hiç farketmez önüne kim gelirse gelsin ringi rakibine dar ettiğini falan anlatmamıza gerek yok..Biraz rakibinden bahsedelim..Özellikle Cotto'yu mağlup ettiği maçı izlediğimde ''Yahu ne bela bir adam bu nasıl bir kene bu nasıl bir taktik''dediğimi ve hayran kaldığımı hatırlıyorum..Tüm maç boyunca Cotto'yu köşelere sıkıştırıp sürekli üstüne gitmiş ve aldığı yumruklara aldırmadan sürekli Cotto'ya çalışmış ve en sonunda da resmen pes etirmişti..Son derece dayanıklı,yumruk alabilen ve özellikle de iplere rakibini yasladığında çok tehlikeli olabilen bir boksör Margarito..Pacman bazen yumruk alabildiğini de ıspat etmek istercesine önceki maçlarında gardını kaldırıp iplere yaslanıyordu bu maç için böyle bir hareket içine girmeyeceğini düşünüyorum yapmamalı yoksa çıkması zor olabilir ve hatta çıkamayabilir..Pacman'in onlarca mükemmel özelliği ama özellikle de hızı bu karşılaşmada belirleyici olacaktır..Nasıl bir maç bekliyorsun derseniz tıpkı olmasa bile Pacman-Oscar De La Hoya maçına benzer bir maç olacağını söylemeliyim..Hazır olalım bir Pacman klasiğine..Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ben Manny Pacquiao'yu izledikten sonra bokse en az 1 ay doyuyorum daha başka bir şeye gerek yok...Maç ne mi olur ?? Şaka yapmayın tabi ki Pacman şov var sabaha karşı kaçırmayın derim...


UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM






10 Kasım 2010 Çarşamba

Lennox Lewis Ringlere Geri Mi Dönüyor?? Aman Allahımmmm






       Gecenin bu saatinde okuduğum bu haber son yıllarda beni en çok heyecanlandıran ve kendi kendime ''Allahım bu fani kuluna o günleri göster lütfen'' diyerek yalvardığım haber oldu..İsterseniz Lennox Lewis röportajında neler söylemiş önce ona bir bakalım sonra da çok uzatmadan kısa bir yorumla bu yazıyı sonlandıralım..

       Lennox şöyle diyor '' Evet kesinlikle bokse geri dönmeyi istiyorum ve büyük bir özenti ve özlemle istiyorum..Yıllar öncesinde yendiğim bir çok boksörü ringlerde boks yaparken gördüğümde kendimi dönmek için istekli gördüğümü hissettim..Evet ringlere geri dönme fikri yeniden aklıma girdi ve beni ayartıyor resmen ve bu ayartma her geçen gün içimde büyüyor..Shannon Briggs ve Hasim Rahman gibi adamların halen boks yaptıklarını görünce ben bu halimle bile onlardan iyiyim ve daha iyisini yapabilirim diye düşünüyorum..Halen 45 yaşındayım.Hem Vitali halen boks yapıyor ve şampiyon hem de 40 yaşında ''  Evett boksseverler işte Lennox böyle diyor röportajında..

       Daha önceki yazılarımdan birinde boksörlerin ringlerden ayrı kalmaya dayanamayacağını hatta bunun hiç bir sporla karşılaştırılamayacak kadar aşırı bir istek ve tutkuyla ringlere dönmeye boksörleri zorladığını yazmıştım..Boks tarihinde bunun onlarca örneği vardır..Muhammed Ali'den tutun da George Foreman'a kadar ve Vitali Klitschko'ya kadar ringlere hem de ilerlemiş yaşlarına rağmen geri dönen ve tekrardan başarılı olan hatta şampiyon olan boksörler...Elbette Lennox'un içindeki boks ateşi ve o ringlerden uzak kalmanın dayanılmaz ızdırabı geri dönüşü en azından şu anda düşünmesi için büyük bir sebep fakat işin altında biraz da maddiyatın yattığını da söyleyebilirim..Röportajındaki Vitali ile ilgili söylediği sözler çok ilginç..Vitali'den bahsederek bir rövanş yapmak istediğini söylüyor adeta..Tammm 7 hatta belki 8 yıl sonra gelecek bir rövanş..Düşününsene tam 7 yıl boyunca herkes ama herkes o maç devam etse ne olurdu veya bir rövanş olsaydı ne olurdu diye konuştu yazdı durdu..İşte bu rövanşın olma ihtimali bile beni bu derece heyecanlandırdı bu saatte...Bildiğimiz gibi Vitali 4,5 yıl ara verdikten sonra hem de sakatlık belasından dolayı ara vermesinden sonra ringlere muhteşem bir dönüş yapmış ve yeniden şampiyon olmuştu..İşte taa o zamanlar bu geri dönüşten sonra ilk söylediğim sözleri hatırlıyorum Murat'a..''Murat bak Vitali döndü ve başardı şimdi artık Lennox da geri dönmeyi ciddi ciddi düşünüyordur..Çünkü en büyük rakibi olarak görülen Vitali bunu başardı yaptı hem de sakatlık belasından kurtularak..Zaten doğal olarak söz verilmiş bir rövanşı Vitali ile yapmayarak bu rekabette bir adım geriye düşen Lennox şimdi Vitali'nin bu muhteşem geri dönüşüyle daha da gerilere düşmek istemeyecektir ve içindeki bu hırs ve ringlerden uzak kalmanın vermiş olduğu içindeki yangının sonucunda ringlere dönecektir veya bunu ciddi ciddi şartlar oluşursa düşünecektir'' İşte 2,5 yıl önceki düşüncelerim şimdi belki de gerçekleşecek..Ben bunun gerçekleşebilme ihtimalini bile seviyorum daha da ötesi yok benim için...Hele bi dönsün de resmi olarak açıklansın bu iş o zaman sayfalarca bu dönüşü ve neler olacağını yazarız..Tabii 38 yaşında bu rövanşı yapmadan adeta ringlerden kaçarcasına emekliye ayrılan Lennox'un 45 yaşında 7 yıl boksden uzak kalmışken ringlere dönüp şampiyon Vitali karşısında neler yapabileceği de elbette ki çokkk büyük bir soru işareti..Dedim ya bi dönsün de yazarız çarşaf çarşaf...

UFUK ÇAĞDAŞ ERDEM

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails