Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

19 Eylül 2009 Cumartesi

Bu Aşk Burada Biter


Koskoca bir Türk Basketbol Milli takımı nasıl olur da bir tek oyuncuya yenilir...Bir tek Spanulis malesef bizi dize getirdi.Buna bizim de katkımız olmadı mı elbette oldu.Turnuva başlamadan önce oyuncu seçimlerindeki yanlışlarla başlayan ve en son Yunanistan maçındaki hatalaraımızla sona eren bir şampiyona daha...Artık ''Yenildik ama iyi mücadele ettik,takdir topladık vsvs ''türündeki lafları duymak istemiyorum.Ben şampiyonluk istiyorum,artık o laflara benim ve bir çok basketbolseverin karnı tok..Maçda anlatılacak analiz edilecek o kadar çok şey var ki hangisinden başlayıp neresinden tutacağımı şaşırmış durumdayım.Daha önce de belirttiğim gibi en çok üzüldüğüm nokta bu kadar kalitesiz ve seviyenin düşük olduğu ve gerçekten şampiyon olabileceğimiz bir turnuvaya çeyrek finalde elveda dememiz.Rakipler bu kadar eksik ve konsantrasyon sorunu yaşarken biz neden Türkiye'yi şampiyonluğa taşıyacak oyuncularla gelmedik bu şampiyonaya.?Sorunun tek bir cevabı var;koskocaman bir Tanjevic...Al sana Yunanistan,al sana Schortsianitis,al sana Spanulis ve bu kadar almalardan sonra sen bu takıma Mehmet Okur'u alma emi Tanjevic,Kaya Peker'i alma emi iskeletor Tanjevic..İşte zurnanın zırt dediği bu tip maçlar için gerekliydi bize Mehmet Okur da Kaya Peker de hatta Serkan Erdoğan da..Schortsianitis sırtını bizim çubuk Semih'e dayayıp faulleri çıkardığında,sayıları bulduğunda veya arkadaşlarını dışarda uygun şut pozisyonuna soktuğunda acaba Tanjevic'in aklına ah Mehmet veya Kaya olsaydı da şu Scortsianitis'in arkasında dursaydı demek gelmiş midir acaba..Nba'de pota altının en savunulamaz belki de 2 adamı olan Tim Duncan ve Yao Ming'i son yıllarda çok başarılı bir şekilde savunan ve arkalarında duran Mehmet Okur bu kadroda neden yok?Oynadığımız 7 maçda kaç defa içerde bir uzunumuz sırtı dönük topu alıp sayı kazandırdı veya arkadaşlarına uygun pozisyon hazırladı?Toplasak sanırım 10'u geçmez.Peki en kritik soru rakip uzunlardan en az 2 tanesi dışardan şut atabilen en azından skor tehdidi olan oyunculardan oluşurken bizim 3 uzunumuz neden hep şutu olmayan oyunculardan seçilmiştir?Son anları oynarken ki acemiliğimizi görünce Nba'de bile bu konuda ün yapmış bir Mehmet Okur için hangimiz iç geçirmedik takımda olsaydı diye.Mehmet'in yanında bir de Hidayet olacaktı ama olmadı..Hani meşhur bir reklam var''Her şey elinizde'' diye söylüyor..Evet her şey elimizdeydi ama biz elimizdekileri kullanamadık...
Yıllardır,o kadar çok savunma, aman savunma,aman çok önemli, savunma olmadan olmaz sözlerini o kadar çok kullanmışız ki resmen hücum etmeyi unutmuşuz.Tamam savunma elbette önemli ama bu takım hücum edemiyor.Sapır saçma karambolden doğacak sayılara veya birebirden atılacak şutlara bakıyor adeta.Ne dersiniz çok mu fazla savunma savunma derken hücum etmeyi unuttuk?Yoksa Tanjevic bu takıma hücum seti çalıştırmadı mı hiç? Şöyle bakıyorum tüm maçların son saniyelerindeki yaptıklarımıza,tercihlerimize ancak lise takımlarında görebileceğimiz şekilde saçmaladık.Daha kötüsü olmaz yani limitinde saçmaladık son anlarda hücumda.İnanın bana ben bir tek hücum seti gördüm takımımızda.O da pivot perdelemeye geldiğinde perdeden çıkan oyun kurucumuzun uzaktan şut atması.Başka bir set gören varsa düzenli şekilde turnuva boyunca uygulanan lütfen yazsın.O kadar kötü oynadığımız bir Yunanistan maçında bile 3 defa maçı kazanma fırsatı altın tepside önümüze sunuldu ama biz hemen bu tepsiyi geri çevirdik.Büyük koçlar kenarda öyle bir hücum seti çizer ki rakip savunma çaresiz kalır.Ama malesef bizde bu yoktu.Bırakın rakip savunmayı çaresiz bırakmayı ellerini dahi kıpırdatmasalar biz zaten kendi kendimizi saçma sapan tercihlerle baltaladık.
Yapılan bir araştırma ve ankete göre basketbolda oyunun sonucuna en fazla etki eden etmenin ribaund olduğu ortaya çıkmıştır.O kadar önemlidir ki savunmada aldığınızda hızlı hücumu başlatırsınız,hücumda aldığınızda rakibi gafil avlayıp ya kolay bir sayı çıkarırsınız yada en azından bir kez daha hücum edersiniz.Fazla ribaund demek fazla hücum demek fazla hücum demek fazla sayı demek tüm bunların sonucunda da rakip savunmanın daha fazla yorulması ve sonunda maçı kazanmanız demek.İşte bu kadar önemli bir istatistikde rakipden 20 tane daha az riabund alıp da maçı kazansaydık ayıp olurdu..Günümüz basketbolunda artık çok ama çok önemli bir olgu da serbest atışlar.Çünkü artık güçler ve kadrolar birbirine o kadar denk oluyor ki belli bir aşamadan sonra işte bu serbest atışlar oyunun kaderini çiziyor.Hani tenisdeki basit hata denen bir şey vardır.İşte serbest atış kaçırmak da tenisdeki o basit hataya denk geliyor.Karşılaşmaların uzatmalarda sonuçlandığı ufak ayrıntıların belirleyici olduğu böylesine maçlarda işte bu serbest atışlar hayati önem taşıyordu.Biz rakibimizden 15 tane daha az serbest atış isabeti bulup bu maçı kazansaydık çok ayıp olurdu.Hem 20 ribaund az al hem 15 serbest atış daha az isabet bul sonra maçı kazanamadık şanssızdık de..Hadi canım sende!!
Yunanistan takımı o kadar tabiri caizse kazmalardan oluşmuş ki Spanulis haricinde skor üreten veya bir şeyler yaratabilen oyuncuları olmamasına rağmen bizi yendiler.İşte insanın zoruna giden de bu oluyor.Kazmalar topluluğuna yeniliyoruz.Le Bron James,Kobe Bryant bugün tek başına bir maçı alıp götürebilirler savunmalar aciz kalır belki tamam ama bir Spanulis tek başına koskoca bir Milli Takım'ı yenmesin Allah aşkına!!Çok saçma gelebilir ama dik iki kişiyi başına ve kazmalardan birini boş bırak.Bu bile bir şeydir ve işe yarayabilir.Adam ısınmış ve sanki serbest atış atar gibi topu bizim çemberimizden 3 er 3 er geçirdi.Şimdi Hidayet'i doğal olarak son anlardaki yanlış seçimlerinden dolayı suçlayanlar çıkabilir.Ama koskoca 3.çeyrek boyunca Hidayet'i kenarda oturtan hatta 4.çeyreğin bitimine 7 dk kala oyuna sokan Tanjevic'den sormak lazım bunun hesabını.Önceden bi Naumoski vardı terini formasına silerken elini kaldırır ve oynanacak hücum setini belirlerdi arkadaşlarına gösterirdi.Bizde belki bir Naumoski yok evet ama o hücum setlerini çalıştıran veya uygulatan her şeyden önce bir koçumuz yok.Bir takımın A,B,C planları olur hücumda ve birine savunma izin vermezse diğerini dener.Savunmamızla buraya kadar geldik tamam ama bizim hücumda bırakın A,B,C yi bir yumuşak G kadar bile bir planımız ve stratejimiz yoktu..
Evet...Şarkıda da söylediği gibi ''Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim''

5 yorum:

Adsız dedi ki...

özellikle kayayı cok aradık

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Tanjevic buyurmuş ve Ömer Aşık'ı suçlayarak demiş ki''Ömer böyle tansiyonu yüksek üst düzey maçlarda hep kötü oynuyor ve performans veremiyor'' O zaman adama sorarlar yıllardır böyle üst düzey ve tansiyonu yüksek maçlarda oynamış ve başarılı olmuş Kaya Peker'i neden almadın takıma?21 yaşındaki Ömer Aşık'a yükleneceğine sen bunun hesabını ver Tanjevic...Kendi hatasını kapatmak için Ömer'e yükleniyor ama bilmiyor ki Ömer'e yüklendikce kendi foyası ortaya çıkıyor...

köstebek dedi ki...

biz ispanyayı yendik ispanya finalde sirbistanı 22 sayı farkla yendi şampiyon oldu.kupaya bu kadar çok yakınken elenmemiz çok üzücü.

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Köstebek arkadaşım acaba Tanjevic de senin kadar üzülüyor mudur?

Adsız dedi ki...

Ülke sporunun asıl sorunu bi spor kültürünün oluşmamış olması, tabela ile değil oyun kalitesi ile ilgilenmeye ne zaman başlarsak, ne zaman mağlubiyetlerden sonra mazeret üretmek yerine galibiyetlerden sonra eksiklerimizi konuşabilirsek o zaman gerçek anlamda kaliteyi yakalarız... Çağlar ERDEM

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails