Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

15 Eylül 2009 Salı

Nihayet


Nihayet Sırpları yenmeyi de başardık...Belki en kaliteli Sırp kadrosu veya en zirvede oldukları dönem olmasa da Sırpları büyük bir turnuvada yendiğimizi de gördük..Neden mi nihayet diyorum.Bu Sırbistan eski adıyla Yugoslavya ülkemizdeki 2001'deki Avrupa Şampiyona'sında finalde Abdi İpekçi'de 12 bin taraftarımızın önünde finalde bizi yenip şampiyonluğumuzu elimizden acı bir şekilde almıştı.Ardından 2002 Dünya Şampiyona'sında Indianapolis'de bizim için tamam devam anlamına gelen onlar için zaten gruptan çıkmayı garantiledikleri için bir anlam ifade etmeyen maçda bizi farklı yenerek tepetaklak olmamızı sağlamışlardı.Dahası da var..2003'de İsveç'deki Avrupa Şampiyona'sında iki takım adına da bu sefer ya tamam ya devam anlamına gelen maçda bizi son anlarda yine yenerek bir kez daha elenmemize sebep olmuşlardı.O zamanki kadrolarından hiç bir oyuncu olmayan bir Sırbistan'ı da yenmek elbette sevindirici ama benim hep içimde kalmıştı o eski Yugoslavya'yı bir türlü yenememek.
Sert savunmaların hücumu sindirdiği ve basit hata yapan takımın kaybedeceği bir maç oldu.En sonunda hücumda yaptıkları arka arkaya bizim savunmamızın da etkisiyle top kayıpları sayesinde maçı kazanmayı başardık.Evet bu Sırbistan gerçekten çok mücadeleci,inatçı ve bir türlü havlu attıramıyorsunuz ama o kadar çok görev adamı var ki kritik anlarda toplarını kullanacak takımı organize edecek frene basacak kaliteli ve tecrübeli bir oyuncunun sıkıntısını çok çektiler.Oyunun bu kadar sıkıştığı,her sayının çok önemli olduğu anlarda takımımızın en klas oyuncusu olan Ersan attığı sayılar aldığı ribauntlar yaptığı savunma ile maça damgasını vurdu.Elbette ki sadece Ersan değil tüm takım olarak yaptığımız savunma da maçı almamızdaki en önemli etkendi.Çok fazla tuttuğum ve sevdiğim bir oyuncumuz olmasa da Kerem Tunçeri'nin de hakkını vermem gerek.Bir oyuncu sayı atmadan da takıma nasıl katkı sağlar adeta bu konuda ders verdi.Birebir oyunla sayı üretmesi çok zor olan uzunlarımızı pota altında toplarla çok iyi buluşturdu,takımı organize etti ve hepsinden önemlisi rakip gardlara yaptığı can sıkıcı ve sinirlendirici baskısı gerçekten çok ama çok önemliydi.Ömer Aşık serbest atışlarda biraz daha isabetli oynasa sanırım maçı kopartabilme şansımız daha yüksek olacaktı.Ömer'in serbest atışları için şunu söylemeliyim,eğer maçdaki ilk serbest atışları sayıya çevirirse daha rahat ve kendine güvenle atıyor ve isabet oranı da yükseliyor.Ama bu maçda malesef kaçırarak başladı ve öyle devam etti.
Velickovic'in el üstünden attığı üçlükleri ve Teodosic'in skorer ve yaratıcı oyunu Sırpları maçda tuttu.Sırpların bugun sert oynaması hatta bizi son derece yorması bence bizim takım için bir kazançdı.Bu tür sertliklere ve mücadele seviyesine ulaşmak oynayarak kazanılıyor.Özellikle eşleşebileceğimiz olası bir Yunanistan maçında daha önceki turlarda kazandığımız tecrübe ve sertliğe son derece ihtiyacımız olacaktır.Öte yandan benim en büyük endişem diğer gruptan Hırvatistan ile eşleşmek.Bizi çok iyi tanıyan koç ve oyuncularla dolu ve her zaman basketbol fundamentali bizden daha iyi olmuş bir Hırvatistan sanırım bizi çok zorlayacaktır.Umarım eşleşmeyiz...Şimdi Slovenya maçı var sırada.İşte bu maç turnuva sonrasındaki taktiğimizin ne olacağı ile çok yakından ilgili.Oyuncularımızı dinlendirip ikinci olmak bize çeyrek finalde iyi gelebilir.Tabi diğer grubun sıralaması ne olacak o da bizim stratejimizi belirlemek adına çok önemli...Daha ötesi için de en önemli nokta Hidayet'in bugun olduğu gibi değilde daha çok oyunun içinde olduğu savunma ve hücumda etkin rol aldığı bir oyunu sahaya yansıtması olacaktır..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sizce turnuvayı nerede bitiririz?

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Zor bir soru...Çeyrek finalde Hırvatistan'dan kurtulursak final oynamamız sürpriz olmaz.Ama benim tahminim yarı finalde Yunanistan veya Fransa'ya elenebilme ihtimalimiz daha yüksek diyorum...

Adsız dedi ki...

rusya kalıyo geriye o zaman:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails