Maçın ilk yarısını izleyip sıkılan ve ikinci yarıyı izlemeyen birisine ikinci yarıda olanları anlatsak inanmazdı herhalde. Maça damga vuran olayları kısaca ele alacak olursak, sırasıyla Erikcsson, Keita, Elano’nun sakatlanması ve Fransız hakem Stephane Lannoy'u analiz edebiliriz.
Afrika Takımları
Fildişi takımı da diğer Afrika takımları gibi vasatın üzerine çıkamadı. Geriye düştükten sonra bile 10 kişiyle topun gerisinde kaldılar. Afrika takımlarının bu turnuvada bu kadar fiyasko olacağını tahmin etmezdim. Başlarında kim olursa olsun ev sahipliğini bir şekilde kullanacaklarını düşündüm ama olmadı. Afrika takımlarının problemi turnuvalık teknik direktör kiralamaları bence. Mesela Eriksson hala Lazio döneminin ekmeğini yiyen bir adamdır. Anlam veremediğim olay, bu adamın Lazio'dan sonra gittiği hiçbir yerde başarılı olamamasına rağmen hala nasıl rağbet gördüğüdür. Elbette 33 yıllık bir kariyere her zaman saygı duyulmalıdır ancak bu adamın modası geçeli çok oldu. Lazio macerasının ardından gittiği her yerden sorunlu ayrıldı Eriksson. Zaten Fildişi'ne de Drogba Hiddink'ten umudunu kestikten sonra acilen geçti. Bir başka konuda bu zaten; Fildişi'nin teknik direktörünü neden Drogba seçiyor?
Elano'nun Sakatlanması
Bu sezon yerden yere vurulan Elano, ikinci maçında da golünü attı ancak birkaç dakika sonra sakatlanarak oyundan çıktı. Elano’nun performansı karşısında iki maçtır ellerine ovuşturan Galatasaray yönetimi ve Elano düşmanı taraftarların içine kor ateş düşmemiştir umarım. Şaka bir yana bir futbolcu için "dünya kupasında para etsin satarız" mantığını pek etik bulmuyorum. Tabi madalyonun diğer yüzünde; bazı taraftarlar sezon içerisinde kendisini ikili mücadelelerden sakınan Elano için "takdir-i ilahi"diyor olabilir.
Keita ve Etik
Keita bu akşam oyuna girdikten 5 dakika sonra sarı kart gördü. Buna diyeceğim bir şey yok, olabilir. Ancak Keita'nın Türkiye'de bizi kendisinden tiksindiren aldatıcı hareketlerine tüm dünyanın gözü önünde de devam etmesi gerçekten hoş değil. Bu tarz hareketleri yapan futbolcu sayısı oldukça fazlayken Keita'yı asacak değiliz ancak bence Keita aldatma işinde oldukça beceriksiz ve bu onu daha da itici gösteriyor. Bu geceki maçta da, arkadaşına pas verdikten sonra bir dakika önce tartıştığı Kaka'nın üzerine doğru -sözde- pozisyon icabı koşmaya başladı, Kaka’nında bir şarjı var tabiî ki ancak bu müdahale göğsüne gelmesine rağmen saatlerce yüzünü tutarak yerde kıvranması iticiydi. Benzer hareketleri Türkiye'de defalarca yapmıştı. Bu arada, Keita üzerinden Galatasaray'a inceden laf dokundurmaya çalışanların yaptıkları da bir o kadar iticidir.
Stephane Lannoy
Maçın Fransız hakemi de Fransa gibi bu turnuvada sınıfta kaldı. Fabiano’nun ikinci golündeki eli görmemesi, avantaj kullanımına dikkat etmemesi ve son 10 dakikada yaşanan sertlikler, kırmızı kart gibi krizleri yönetememesi onu sınıfta bıraktı. İrlanda’yı kupanın dışına iten,Euro2016'yı evine götüren Platini, dünya kupasından, milli takımı, hocası, oyuncusu, hakemi ve federasyonuyla, kısacası her şeyiyle sınıfta kaldı.
Afrika Takımları
Fildişi takımı da diğer Afrika takımları gibi vasatın üzerine çıkamadı. Geriye düştükten sonra bile 10 kişiyle topun gerisinde kaldılar. Afrika takımlarının bu turnuvada bu kadar fiyasko olacağını tahmin etmezdim. Başlarında kim olursa olsun ev sahipliğini bir şekilde kullanacaklarını düşündüm ama olmadı. Afrika takımlarının problemi turnuvalık teknik direktör kiralamaları bence. Mesela Eriksson hala Lazio döneminin ekmeğini yiyen bir adamdır. Anlam veremediğim olay, bu adamın Lazio'dan sonra gittiği hiçbir yerde başarılı olamamasına rağmen hala nasıl rağbet gördüğüdür. Elbette 33 yıllık bir kariyere her zaman saygı duyulmalıdır ancak bu adamın modası geçeli çok oldu. Lazio macerasının ardından gittiği her yerden sorunlu ayrıldı Eriksson. Zaten Fildişi'ne de Drogba Hiddink'ten umudunu kestikten sonra acilen geçti. Bir başka konuda bu zaten; Fildişi'nin teknik direktörünü neden Drogba seçiyor?
Elano'nun Sakatlanması
Bu sezon yerden yere vurulan Elano, ikinci maçında da golünü attı ancak birkaç dakika sonra sakatlanarak oyundan çıktı. Elano’nun performansı karşısında iki maçtır ellerine ovuşturan Galatasaray yönetimi ve Elano düşmanı taraftarların içine kor ateş düşmemiştir umarım. Şaka bir yana bir futbolcu için "dünya kupasında para etsin satarız" mantığını pek etik bulmuyorum. Tabi madalyonun diğer yüzünde; bazı taraftarlar sezon içerisinde kendisini ikili mücadelelerden sakınan Elano için "takdir-i ilahi"diyor olabilir.
Keita ve Etik
Keita bu akşam oyuna girdikten 5 dakika sonra sarı kart gördü. Buna diyeceğim bir şey yok, olabilir. Ancak Keita'nın Türkiye'de bizi kendisinden tiksindiren aldatıcı hareketlerine tüm dünyanın gözü önünde de devam etmesi gerçekten hoş değil. Bu tarz hareketleri yapan futbolcu sayısı oldukça fazlayken Keita'yı asacak değiliz ancak bence Keita aldatma işinde oldukça beceriksiz ve bu onu daha da itici gösteriyor. Bu geceki maçta da, arkadaşına pas verdikten sonra bir dakika önce tartıştığı Kaka'nın üzerine doğru -sözde- pozisyon icabı koşmaya başladı, Kaka’nında bir şarjı var tabiî ki ancak bu müdahale göğsüne gelmesine rağmen saatlerce yüzünü tutarak yerde kıvranması iticiydi. Benzer hareketleri Türkiye'de defalarca yapmıştı. Bu arada, Keita üzerinden Galatasaray'a inceden laf dokundurmaya çalışanların yaptıkları da bir o kadar iticidir.
Stephane Lannoy
Maçın Fransız hakemi de Fransa gibi bu turnuvada sınıfta kaldı. Fabiano’nun ikinci golündeki eli görmemesi, avantaj kullanımına dikkat etmemesi ve son 10 dakikada yaşanan sertlikler, kırmızı kart gibi krizleri yönetememesi onu sınıfta bıraktı. İrlanda’yı kupanın dışına iten,Euro2016'yı evine götüren Platini, dünya kupasından, milli takımı, hocası, oyuncusu, hakemi ve federasyonuyla, kısacası her şeyiyle sınıfta kaldı.
Yazan: Burak Kereci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder