AVNİ KÜPELİ ABİMİZDEN İNCİLER...

 
       Basketbolla çok fazla alakalı olmaya gerek yok Avni Küpeli Abimizi tanımak için.Muhakkak TRT'nin yayınladığı eski maçlardan birinde veya yıllardır yaptığı Pota programında falan muhakkak denk gelmiştir..Yüzünü,sıfatını falan hatırlayamayanlar olsa bile sesini bilmeyen de yoktur..E kolay değil bir yarım asırdır TRT'nin demirbaş kadrolu basketbol spikeri olabilmek..Birazdan sizlerle Avni abimizin yaptığı gafları ve söylediği ilginç sözleri paylaşacağım ama hemen ekleyeyim Avni Abimizin nereden torpilli olduğunu..Avni Küpeli 12 Eylül dönemi komutanlarından Fikret Küpeli'nin oğludur..Paşa çocuğu yani Avni Abimiz..İncilere geçmeden hemen ekleyeyim Avni Abimizi gaflar da yapsa yanlışlar da yapsa çok ama çok severim ve sempatik bulurum..Zamanın bazı sonradan görme yeni yetme basketbol spikerleri gibi itici ve sinir bozucu olmamıştır hiç bir zaman..Tam aksine bu gafları bizleri eğlendirmiştir çoğu zaman..İşte bizzat benim şahit olduğum ve hafızama kazıdığım o meşhur Avni abimizin incileri...

       1- 90'lı yılların ikinci yarısıydı ve Galatasaray o zamanki adıyla Koraç Kupasında Belçika'nın Sun Air Oestente takımıyla 2 ayaklı eleme maçları oynayacaktı..Tabii ki karşılaşmayı Avni abimiz  anlatıyor Ünal Özüak abimiz de yorumluyordu..Vay vay kadroya bak tencere kapak misali..İlk karşılaşma İstanbul'daydı ve karşılaşma son derece çekişmeli bir şekilde devam ediyordu..Galatasaray karşılaşmayı bir türlü koparamamıştı..Elbette ki Galatasaray'ın amacı deplasmanda oynanacak ikinci maç öncesi avantajlı bir skorla karşılaşmayı kazanmaktı..Fakat bir türlü istenilen farka ulaşamıyordu Galatasaray..Karşılaşmanın son 2 dakikasına girilirken maçta eşitlik vardı..İşte tam o anda Avni abimizin ağzından dökülen şu sözlerle beynimden vurulmuşa döndüm ve kulak kabarttım iyice..Avni abimiz şöyle diyordu '' Ünal abi bu karşılaşma inşallah berabere biter ve maç uzar.Eminim ki uzatmalarda Galatasaray 5 dakikalık periyotta bu takıma fark atar ve bizim istediğimiz avantajlı skoru yakalar.Çünkü rakip yoruldu biz bu maçı uzatmalarda alırız haydı inşallah diyelim de uzasın şu maç '' Evett aynen böyle diyordu Avni abimiz..Fakat unuttuğu bir şey vardı..İki ayaklı eleme usulu oynanan maçlarda ilk maç pek de tabi berabere bitebiliyordu ve uzatmalar oynanmıyordu..Bunu bilmemesi bir yana bu fikrinde ısrar etmesi ve meşhur yorumcu Ünal Özüak'ın da bunu farketmeyerek Avni abimize destek vermesi işin kreması falan oluyordu..Maçı izlerken başladım dua etmeye şu maç berabere bitsin de bi göreyim Avni abimizi ve Ünal abimizi ne hale düşecekler diye..Eee Allah'ın sopası yok karşılaşma berabere bitmez mi..Allah Allahh göreceksiniz bizim Avni abimiz çığlık çığlığa bağırıyor sevinçten deliye dönmüş durumda..''Evet evet işte istediğimiz oldu maç uzatmaya gitti işte bu '' falan türünde laflar ediyor..Yahu bir tane de TRT'nin ekibinden uyaran da çıkmıyor garibimi üsteledikce üsteliyor maç uzadı diye..Aaa o da ne takımlar soyunma odasının yolunu tutmaz mı...Kısa bir sessizlik ama o da nesi Avni abimiz yine coşuyor ve diyor ki ''Hakemler ne yapıyor neden oyuncular soyunma odasına gidiyorlar anlayabilmiş değilim daha uzatmalar oynanacak anlamadım bu işten bir şey '' Evet maç bitmişti ve reklam arasında sanırım Avni abimiz ve Ünal abimiz doğruyu öğrenmişlerdi ve düzeltme Ünal abimiz tarafından geldi ''Hmmm Avnicim iki ayaklı maçlarda ilk maç uzatmaya gitmiyor o yüzden soyunma odasına gitti takımlar maç bitti'' Allah'tan bu düzeltmenin ardından Avni abimiz daha fazla ısrar etmedi ve yayını apar topar bitirdiler..Benim gülmekten karnıma ağrılar giriyor ve yahu şu maçı kaydetseydim keşke demekten de kendimi alamıyordum..Rövanş ne mi oldu?? Korkmayın uzatmaya falan gitmedi temiz bir maç oldu fark 20 lere çıktı ve Belçika takımı karşılaşmayı kazandı ve turu geçtii.Bizim Avni abimizi de yeni bir gaftan kurtarmış oldular..

       2- Sene 2004'ün yaz ayları..Yani Olimpiyat oyunlarının yayın hakkı yine TRT'de ve karşılaşmaları anlatan da yine tabi ki Avni abimiz..TRT doğal olarak Duncan ve Iverson'lı ABD takımının maçlarını yayınlıyor..İlk yayınlanan ABD maçında Avni abimizin ağzından bir oyuncu ismi döküldü..Diyordu ki Avni abimiz ''Top Richard Richardson'da ve basket '' falan gibi bir şey duydum ama yanlış duydum herhalde dedim kendi kendime..Aaa o da nesi bir kez daha top Richard Jefferson'a geldi ve Avni abimiz yine ''Richard Richardson'' dedi..İçimden dedim ki heyecanlandı herhalde çünkü Richard Richardson diye bir oyuncu yok yaşamıyor hayali bir isim yani..İki oyuncunun ismini karıştıranı gördüm ama iki oyuncuyu birleştirip bir oyuncunun ismiymiş gibi söyleyeni ilk defa duymuştum..Karıştırdığı oyunculardan biri şu anda Phoenix'in forveti Jason Richardson bir diğeri ise Spurs forveti Richard Jefferson..Yani iki oyuncunun da isimlerini alıp birleştirmişti Avni abimiz ve yeni bir oyuncu yaratmıştı Richard Richardson..İlk maçta Richard Jefferson'a sürekli Richard Richardson dedi durdu Avni abimiz..Ben daha büyük gaflarını bildiğim için olabilir ya diyorum içimden..Bir sonraki ABD maçı gelip çattığında bir de ne göreyim ne duyayım daha doğrusu?? Avni abimiz halen Richard Jefferson'a Richard Richardson demeye devam ediyor..Yuhh dedim artık  bu kadarı da olmaz..Yahu anladık karıştırdın iki oyuncuyu birleştirdin ama hiç mi seni uyaran olmuyor hiç mi anlattığın oyuncu listesine bakmıyorsun?? Vallahi söz konusu Avni abi olunca pek fazla söze gerek yok yaslan arkana ve keyfini çıkar..İnanmayacaksınız ama tüm turnuva boyunca Richard Jefferson'a Richard Richardson dedi Avni abimiz..Belki 7 tane maçını anlattı ABD takımının ama hepsinde bu isimde ısrar etti..Kim bilir belki de Richard Jefferson'ın süt annesi oğlunu küçükken Richard Richardson'ım benim diye sevmiştir ve bu da Avni abimize malum olmuştur..Halen aynı isimde ısrar ediyor mu çok ama çok merak ediyorum..Bir daha da denk gelmez ki Richard Jefferson maçı anlatmak Avni abimize..O günü sabırsızlıkla bekliyorum elbet bir gün denk gelir ümidiyle..

       3-Yine 90'ların ikinci yarısı yanlış değilsem 98 yılı olsa gerek..Ankara'da Telekom ve Ülkerspor maçı oynanmakta ve karşılaşmanın son anlarında maç berabere ve Harun Erdenay ile Ülkerspor hücum ediyor..İki takımın da faul hakları dolmuş durumda ve o hücumda topu sürerken Harun sol eliyle rakibini itiyor ve hakemler hücum faul çalıyorlar..Kurallara göre eğer top hakimiyetinizdeyse yaptığınız faullerde faul hakkınız dolmuş olsa bile rakip takım serbest atış kullanmaz ve topu kenardan oyuna sokar..Aslında bu kural öyle aman aman bilinmeyecek çok ince ve sonradan eklenen bir kural falan da değil..Neyse biz konumuza dönelim Harun hücum faulu yaptı ve bu faulun ardından Ülkerspor mola aldı..Tabi mola sırasında Avni abimiz ve Ünal abimiz konuşuyorlar..Avni abimiz diyor ki '' Yani Harun'un yaptığı hata da kabul edilemez şimdi Telekom 2 serbest atış kullanacak ve 20 saniye kala öne geçecek çok hayati bir hata bu'' Tabi Ünal abimiz de şıracı bozacı misali Avni abimize katılmakta ve hatta hücum faul yapılan oyuncunun serbest atış yüzdesinden falan bahsetmekte o anda...Eee tabi mola 2 dakika ve bu eğlence 2 dakika sonra sona erdi..Ben üzüldüm ama eğlence devam ediyordu..Doğal olarak Telekom topu kenardan oyuna sokmak üzere sahada tertip almıştı..Avni abimiz yine çığlık çığlığa diyor ki '' Hayır hayırr yanlış yapılıyor Ülkerspor'un faul hakkı doldu serbest atış kullanması gerekiyor Telekom'un hakemler büyük hata yapıyorlar kural hatası '' vsvs diyerek sıralıyor Avni abimiz..Tabi ben yine gülme krizlerindeyim..Hay sen çok yaşa Avni abi bak o maçın sonucunu vs hiç bir şeyini hatırlamıyorum ama senin o sözlerini daha dünmüş gibi hatırlıyorum..İşi düzelten yine Ünal Özüak olmuştu ama yine de Avni abimiz çok da ikna olmuşa benzemiyordu içinden sanki ''Allah Allah ya ama faul hakkı dolmuştu Ülkerspor'un  '' diyordu...

       4- Sene 97 ve Avrupa Şampiyonasında Türkiye-Litvanya oynuyor..Elbette yine TRT yayınlıyor ve yine Avni abimiz anlatıyor..karşılaşmanın son anları ve Litvanya 5 sayıyla falan önde..Son 30 saniye kala Türkiye doğal olarak taktik fauller yapmak zorunda..Fakat süre o kadar yetersiz ki ne kadar çabuk faul yapılırsa bizler için o kadar iyi olacak..Topu Litvanya pota altından oyuna sokacakken Orhun Ene bilinçli olarak çizgi ihlali yaparak hakemden uyarı alıyor..Aynı ihlali yine bilinçli olarak yapıyor ve hakem teknik faule hükmediyor ve Litvanya'lı oyuncu serbest atış çizgisine gidiyor..Hem de süre hiç işlemeden..Kısacası tam bizim istediğimiz bir şey..Fakat Avni abimiz işin farkında değil ve Orhun Ene'ye giydirmekle meşgul ve diyor ki '' Yapma Orhun yapma yaa yapma hakem uyardı işte ilkinde neden ikinci sefer aynı ihlali yapıyorsun olmaz böyle şey bu kadar tecrübeli bir oyuncumuza hiç yakışmadı ahh Orhun ahhhhh '' Ne diyebilirim ki Avni abimiz ne diyorsa haklıdır elbette...

       5- Sene 2001 ve Avrupa Şampiyonasındaki rakibimiz Hırvatistan..Son hücumdan önce 1 sayıyla gerideyiz ve son hücumda ismini burada anmak istemediğim bir basketbolcu bozuntusu hücum ribaundunu alıyor ve ona faul yapılıyor..Süre bitti fakat 2 serbest atış kullanacağız daha..Avni abimiz bağırıyor ama nasıl ''Evett evett kazandıkk kazandıkkk '' Sonra duruyor ve farkediyor ki daha 2 serbest atış var kazanmak için sayıya çevrilmesi gereken..Sonra diyor ki ''Hayırr hayırrr daha değil birazdan kazanacağız'' Fakat o iki atıştan biri kaçınca maç uzatmaya gitti ve Avni abimizin kazandık kazandık dileği gecikmeli de olsa uzatmaların sonunda gerçekleşebildi ancak..

      6-Bu maddede ise bir olayı değil de Avni abimizin meşhur bazı sözlerini sizlerle paylaşacağım  '' Sayı kaydına muaffak olmak,turnike basket,smaç basket,iki sayı olsun bizim olsun,top sahayı sınırlayan çizgilerin dışına çıktı..Çizgi demişken buna ben şahit olmadım ama duydum Avni abimiz bir maçta Milli takımın kritik bir hücumunda çizgiye basarak top kaybı yaptıktan sonra hakemlere verip veriştirmiş ve yanlış karar falan demiş..Daha sonra görüntü ekrana gelince ve bizim oyuncunun çizgiye bastığı ayan beyan ortaya çıkınca da Avni abimiz şöyle demiş '' Çizgiyi mi takip ediyorsun ya hakem '' Bir de TRT'deki pota programında arkasındaki seyyar pota canlı yayında paldır küldür devrilmişti ama Avni abimiz hiç kılını kıpırdatmamıştı bile..Eee profesyonel adam tabi bozuntuya verir mi??

       Her ne olursa olsun ne kadar pot kırarsa kırsın Avni Küpeli'yi seviyorum..O bir fenomendir ve nesilden nesile anlatıla gelmesi gerekir..Saygılar Avni abicim...