Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

21 Mayıs 2010 Cuma

MAÇIN ÖZETİ: OYUN KURUCUN KADAR KONUŞURSUN


 Nihayet sezon başından beri beklediğimiz eşleşme geldi çattı. Son yıllarda ligimiz öyle bir hal aldı ki sadece bu iki takım kendi aralarında oynasa biz izleyicilerin kesinlikle evet diyeceğiz. Bu beklenen hatta arzulanan finale bu kadar ilgisizliğin bence tarifi yok. Ayhan Şahenk gibi hepi topu 3 kişilik bir salonu final serisinde 15 milyonluk bir şehir dolduramıyorsa biz bırakalım bu işi. Adana’da ki Türkiye kupası finallerinde emin olun maçlara bilet bulmak meseleydi. Neyse bu sitemden sonra 1. maça geçelim.

 İlk maç öncesi Efes Pilsen’in çok kolay yoldan geldiğini, toplamda sadece 4 maç ile finale çıktığı için yeterince ritim yakalayamadığını aksine Fenerbahçe Ülker’in ise fazladan yapmış olduğu iki maç üstüne yarı finalde 3–0 ile geçmiş olmasına rağmen çok zorlandığı Banvit serisi sayesinde Efes’e göre daha hazır olduğunu düşünüyordum. Bu düşüncelerim beni yanıltmadı. Özellikle Efes Pilsen maça hiç giremedi. Fenerbahçe ise A’dan Z’ye(Semih hariç) oyundaydı.
 Seyirci ilgisizliğinden midir bilmiyorum maç öyle sönük bir tempoyla başladı ki sanki sıradan bir lig maçı gibiydi. Fenerbahçe Ömer Onan, Vidmar, Kinsey ile sayılar bulurken, Efes Kerem ve Kasun’un ikili oyunlarıyla oyuna tutundu. Maç 8–7 iken oyuna Mirsad girdi ve ne olduysa bu anda oldu. Ben hiç hatırlamıyorum Efes Pilsen’in maç içinde 19-0’lık bir seri ile sayı üretemeden geçirdiği dakikaları. Açıkcası çok şaşırdım. Bu 19–0 seride baş aktör Mirsad iken Kinsey ve Ukic ön plana çıktı. Özellikle Kerem tunçeri’ye hemen hemen her pozisyonda üstünlük sağladı. Zaten bundan önceki kazanılan 2 Fenerbahçe galibiyetinde de Ukic çok belirleyici olmuştu.19–0 seri ile Fenerbahçe 20 sayılık farkı yakaladı. Zaten bundan sonrası tavşan kaç tazı tut şeklinde tamamen Fenerbahçe’nin kontrolünde geçti. Zaman zaman Sinan ile saman alevi gibi Efes parlasa da bugün daha kararlı ve daha hazır olan Fenerbahçe, Efes’e izin vermedi. Karşılaşmayı da 16 sayılık fark ile 78–62 kazandı. Beklediğimin çok altında bir mücadele olan bu karşılaşmanın ayrıntılara bakalım.

             GÖZÜME ÇARPANLAR
1-NBA’i yakinen takip edenler bileceklerdir. Boston’un Orlando karşısındaki deplasmanda almış olduğu 2 galibiyet ile seriyi büyük ölçüde geçtiğini. Orlando’nun kendi sahasında en azından 1 maç bile alamamasının sebebi Boston’un sertliğine çıkamaması. Bunun da sebebi Boston’a göre çok rahat bir şekilde doğu Finallerine yükselmesiydi. Boston ise Orlando’ya göre çok daha sert serilerden geldi ve daha ritmini yakalamış bir halde Orlando’yu gafil avladı. İşte dünkü maçın özeti de bence buydu. Daha fazla sert maçlardan gelen Fenerbahçe, Efes Pilsen’e göre çok daha hazırdı. Öyle ki her zaman küçük gelen Ayhan Şahenk’in çemberleri Fenerbahçe için büyümüşken Efes için resmen küçüldü. Efes kendi evinde 15’te 1’de kalırken Fenerbahçe 12–7 yani yüzde 58 gibi çok iyi bir üçlük yüzdesi yakaladı. Aslında burada ilginç olan Fenerbahçe’nin yüzde 582lik oranından ziyade kullanmış olduğu 3’lük adedidir. Malum bu kadar şutörün olduğu Fenerbahçe’de bu kadar az 3’lük kullanılması Fenerbahçe’nin maça ne kadar konsantre olup oyun disiplininden kopmamasıyla açıklanabilir.

2-İlk maçta hatta bundan önceki maçlarda da göstermiş olduğu gibi Ukic Fenerbahçe’nin yıllardır aradığı guard. Özellikle içeri drive edip bulduğu sayılarla maçın sıkışmamasını sağladı. Maç içinde Kerem, Ender, Smith ve Sinan savundu ama Ukic birkaç pozisyonun dışında hep istediklerini sahaya yansıttı. Zaten seri başında da Fenerbahçe’nin en büyük artısının Ukic olduğu biliyorduk Kerem karşısında. Özel merakım olarak geçen sene Solomon’u bitiren Sinan’ın Ukic’i nasıl tutacağını merakla bekledim. Ukic yüzünün akıyla çıktı:)
3-Tanjevic’ten görmeye alışmış olduğumuz rotasyon olayını bu karşılaşmada Ertuğrul Erdoğan’dan görmedik. Özellikle finallerin adamları olan Mirsad, Ömer Onan gibi tecrübeli oyuncuları sahada tutmasının yanında takımın direksiyonunu vermiş olduğu Ukic ve takımın enerjisi olan Kinsey’e 30 dakikanın üzerinde süre verdi. Bu da oyun kontrolünün elden çıkmamasını sağladı. Bugün bir tek Semih’i beğenmedim. Oyun konsantrasyonu resmen 0’dı.Bazen arkasında Sinan, Thorton hatta Kerem kalmasına rağmen bir türlü bunu değerlendirmedi. Zaten oyun konsantrasyonu anlamında gel git bir ruh haline sahip.

       4-Ertuğrul Erdoğan bugün Ukic’e direksiyonu verip yorulana kadar hep oyunda tuttu. Bu anlamda yedeği Greer çok sıkıntı çekti. Öyle ki oyunda kaldığı 7 dakika içerisinde takımın zayıf halkası oldu. Greer eğer oyun kurucu olarak oynayacaksa takımın zayıf halkası olur.


5-Efes Pilsen’de ise Kerem Tunçreri problemi devam ediyor. Zaten hücuma ağır aksak gelmesiyle kafadan 10 saniyeyi harcayan Kerem bugün birkaç defa yapmış olduğu ikili oyunların dışında sahada kayboldu. Bu maçta Efes’te genellikle her Fenerbahçe maçında beklentilerin altında kalan Smith yine geleneği bozmadı. Benim çok beğendiğim ve inanılmaz saygı duyduğum Thorton ise yine takımının mücadele olarak ayakta durabilen oyuncularından biriydi. Özellikle göründüğünden çok daha fazla güçlü olması ve hızlı ayaklarıyla her zaman Fenerbahçe’ye sorun yaratıyor. Kinsey’in kendisini savunduğu anlarda daha fazla post-up yapmasını bekliyorum. Ayrıca Ergin Ataman’ın Rakocevic konusunda ne yapacağını çok merak ediyorum. Oyuna girdiği anlarda takımın zayıf halkası oldu. Onun aldığı dakikalar Smith ve Thorton’un dakikalarından çalıyor. Ne olursa olsun Rako yinede bu serinin kritik adamı olabilir. Bunu da önümüzdeki maçlarda göreceğiz.


6-Daha serinin ilk maçı oynandı. Fenerbahçe sadece ev sahibi avantajını kazandı. Geçen yıldan nelerin olabileceğini çok iyi biliyoruz. İkinci maça Efes kesinlikle bun maçtaki gibi çıkmayacak. Efes’in muhtemel agresifliğine Fenerbahçeli oyuncuların nasıl reaksiyon göstereceği önemli. Maçın Cumartesi olması beni en azından seyirci anlamında ümitlendiriyor. Umarım finale yakışan bir mücadele olur ve seyircilerde salonu doldurur.
      Redvidigal      

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Redvidigal ellerine emeğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.Üzerine ekleyip söyleyecek bir şey bulamıyorum herşey net ve ortada.Maçı izlemesi bana çok zevk verdi ilk dakikalarından itibaren nefesimizi tutarak izledik. Mirsadın oyuna girişiyle hem bizim hemde takımın yüzü güldü.Bunun yanında böylesi iki dev takımın maçının seyircisi salonun yarısını anca doldurabildi.Arabayı otoparka çok rahat bir şekilde park etmemin verdiği önseziyle eyvah eyvah diyerek girdim salona.Eşgalini bile seçemediğim şahısların konserine akın akın insanlar katılırken şu maçta gördüğüm durum içler acısıydı.Neyse yarında orada olacağım fakat bu kez seninde değindiğin gibi efesi 180 derece dönmüş bir şekilde daha farklı izleyebiliriz. Yinede ben fener fener fener diyorum...Seyhan

Redvidigal dedi ki...

Seyhan teşekkür ederim.Umarım yarın da bu disiplinli oyunu devam eder.fakat yarın çok sert bir Efes bulacağız karşımızda.Eğer bu agresifliğe karşılık verebilirsek ve Efes'in olası panik durumundan faydalanacağız.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails