Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

28 Mayıs 2010 Cuma

MUAZZAM GERİ DÖNÜŞ !!!


 Avrupa futbol şampiyonasında Çek Cumhuriyeti maçını eminim hepimiz hatırlıyoruzdur. O maçta 2–0 geriden gelip hiç olmayacak şekilde dünyanın en iyi kalecilerinden Chech’in yaptığı hatalar sonucunda maçı 3–2 kazanıp gruplardan çıkmıştık. Maç sonrasında Sergen Yalçın Ercan Taner’in kendisine yönelttiği soruya ‘Valla 75. dakikaya kadar 2 sayfa not tuttum takımdaki hatalar için. Gel gör ki bu notların hepsi yalan oldu son 15 dakikalık performansımızdan dolayı’ diyerek cevaplamıştı. Dünkü Fenerbahçe’nin galibiyeti de bana aynı duyguyu yaşattı. Ben de tutmuş olduğum notları maçın son 15 dakikasındaki mücadeleden sonra attım.

 İlk yarıdaki kötü oyuna rağmen farkın 10 da kalmasını bir avantaj olarak görmüştüm. İkinci yarı seyircinin desteği ile çok kısa sürede farkın kapatılacağına inanıyordum. Fakat ikinci yarıya Efes Pilsen o kadar soğukkanlı başladı ki Fenerbahçe resmen dağıldı. Bu dağılma durumu her pozisyondan sonra gerekli gereksiz hakem kararlarına itirazı arkasından getirdi ve 17 sayı geriye düştü Fenerbahçe. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi Fenerbahçe o kadar istikrarsız bir takım ki maç içinde 3–4 defa değişik kimlikten kimliğe bürünüyor diye. Bu maçın geri kalan kısmında da olay bu şekilde cereyan etti. İki buçuk periyot uyuyan takım yapmış olduğu pres sonucunda üst üste 3 hücumda Efes’in hücum etmesini engelledi. Takımdaki bu uyanış, maçı izlemeye değil de yönetimi protesto etmeye gitmiş olan seyirciyi uyandırdı. Bu karşılıklı etkileşim sonucu Fenerbahçeli oyuncular maçın ateşini yeniden yaktılar. Bu anlamda özellikle işin savunma kısmında yapılan preste en etkili adam kuşkusuz Kinsey’di. Kendisini oradan oraya atan Kinsey’in bu mücadelesi seyirciyle coşmuş oyunculara ekstra bir katkı oldu. Farkın 17 sayılara çıktığı bu periyotta gelen canlanmayla birlikte skor olabilecek en iyi farka indirilmiş oldu 3. periyot için. Zaten skor 17lerden 8 sayıya düştü.

 4. periyot Fenerbahçe’de her zaman sorumluk alan hatta bunu bazen de abartan, takımın kendine en fazla özgüveni olan Emir devreye girdi. Karşısında Nachbar’ı bulunca hiç çekinmeden art arda iki 3’lük bulup bir anda maçı kafa kafaya getirdi. Emir’in sayılarıyla panikleyen Efes Smith’ın üçlüğüyle tam rahatladım derken Emir’in basket faulüyle yine bıçak sırtı durumuna geldi. Buna rağmen bir sonraki hücumda yine 3 sayı çıkarmasını bildi Efes. Neredeyse geldiği günden bugüne o skorer kariyerine yakışır bir performans beklediğim Greer en sonunda devreye girdi. Önce Efes’in 3 sayı bulduğu basket faule tıpkı Emir gibi basket faulden 3 sayılık bir karşılık verdi. Sonrada takımı hücumda sürükleyip maçı kazandırdı. Serinin 4. maçına kadarki kısmında takımın zayıf halkası olacaksınız. Oynadığınız dakikalar kariyeriniz düşünülürse çok komik dakikalar olacak. Üstüne Ukic 4 faule geldiği için oyuna giriyor olacaksınız. Takım savunma olarak savaşıyor ama hücumda tıkanmış bir halde olacak. Bu anlamda oyuna girip 12 sayı bulmak gerçekten büyük mesele. Bu efsane geri dönüşle kazandığı maç ile Fenerbahçe çok ciddi bir avantaj yakaladı. Aynı ciddiyetle bir sonraki maça hazırlanıp seriyi Ayhan Şahenk’te bitirmeli. Yoksa uzayacak seri Fenerbahçe’yi tıpkı geçen yıl olduğu gibi sıkıntıya sokar.
 

                                   GÖZÜME ÇARPANLAR

1-Öncelikle ilk yarının sonunda bence resmen bir komedi yaşandı. iki antrenör mola üstüne mola, oyuncu değişikliğinin üstüne değişiklikler yaptılar. Resmen son 15 saniye 10–15 dakika sürdü. Bir an kendimi NBA finallerinin 7. maçının son hücumunda hissettim.
2-İlk maçın yıldızı olan Ukic’in aklına resmen Sinan girdi. Atletik yapısının yanında oldukça esnek bir fiziki yapıya sahip olan Sinan resmen Fenerbahçe’yi hücum olarak tıkadı. Zaten savunmaya çok iyi koşan Efes, Fenerbahçe’nin hızlı hücumlarının da önüne seti çekince Fenerbahçe 2,5 periyot organize olamadı.

3-Fenerbahçe’de Vidmar istikrarını koruyor. Hücumda eline geçen topları yüksek yüzdeyle tamamlamasının yanı sıra savunmaya kattığı sertliği oyundan dışarı çıktığında çok iyi anlıyoruz. Cidden memleketinde geçirdiği yarım sezon kendisine özgüvenini geri getirmiş. Nasıl Semih’in sakatlığında Ömer Aşık şans yakalayıp atılım yaptıysa genç Sloven de Ömer Aşık’ın yokluğunu iyi değerlendirdi. Hele maçın kırılma anlarından biri olan Rako’ya yaptığı blok muazzamdı. Resmen Rako’nun kafasına çekiç indirdi. Bir diğer (Bosna orijinli)Sloven oyuncu Emir hücumda en sonunda kendisinden beklenen o winner karakterini ortaya koydu. Aslında dün yaptıklarını geçen yılki final serisinin son maçında da yapmıştı. Takımın vitesi olan Kinsey’in sadece 2 sayıda kaldığını görmek istatistiklerin ne kadar yanıltıcı olabileceğini tekrardan gösterdi. Kinsey sayı olarak olmasa da aldığı 8 ribaund ve yaptığı 6 asist ile takıma çok fayda sağladı. Zaten böyle maçlar için yaşayan Mirsad ve Ömer Onan kendilerinden beklenen mücadeleyi yine gösterdiler. Beklentilerin altında kalan Greer ne kadar iyi bir skorer olduğunu tekrardan gösterdi. Eğer oyun kurucu değil de 2 numara oynarsa emin olun takımı hücum anlamında skor krizinden çıkarabilecek en önemli oyuncudur.

4-Efes’in durumunu Ufuk çok güzel özetlemiş. Ufuk’a ilaveten şunları söyleyebilirim. Ufuk yazısında belirttiği gibi Ufuk’a sorarım gittiği maçlarda oyuncuların yüz hallerini o da oyuncular çok hırslı veya hiç havaları yok şeklinde tahminlerde bulunur. Dün Efesli oyuncuların yüz ifadelerini pek beğenmediğini söylemişti maç öncesi. Bu konuda ne kadar haklı olduğunu Kaya’nın yüz ifadesinden anlayabiliyoruz. Çünkü dün akşamki atmosferden çok daha zor olan geçen yılki atmosferden yüzlerinin akıyla çıkmayı başaran Efes Pilsen’in en mücadele eden oyuncusuydu. Bu seride beklentilerin altında kaldı mücadele olarak. Sakat Kasun’un bile oradan oraya atladığını gördüğümüz bu seride Kaya sönük kaldı.

5-Efes her haliyle Thornton’u arıyor. Gerek savunma gerek hücum gerekse liderlik anlamında  
Thornton’un yokluğu dolmuyor. Smith ne kadar iyi oynarsa oynasın bir yere kadar takımı taşıyor. Maç sonrasında Alper Yılmaz’ın söylediğine göre Pazar günü oynamama ihtimali yüzde 80’mış.Eğer Efes seriyi uzatabilirse ABD’li oyuncu kalan maçlarda oynayabilirmiş.

6-Dün akşam Efes tribünlerinde bol bol Ufuk’u gördüm. Özellikle Kasun’un her smacından sonra ayağa fırlayıp ‘KOÇUM BENİM’ nidaları ekran karşısındaki bana kadar yetişti.

Redvidigal

3 yorum:

Adsız dedi ki...

yorumlarınız bi harka sizi özellikle takip ediyorum inş kupa yazınızı da okumak kısmet olur

Adsız dedi ki...

Redvidigal ellerine emeğine sağlık kardeşim durumu çok güzel özetlemişsin.İnan izlemiş kadar oldum.Millet istanbul'da yanıyormuş.Ben burada donuyorum.Maçları kaçırmak cabası tabi ama şehre inince her bir yazını merakla takip ediyorum.Umarım iş Ayhan şahenk'te son bulur.Bende fazla uzamasını istemiyordum ama bu gidişle hiçbirine yetişemeyeceğim maçların.Yinede hakeden kazansın yetişemezsemde sağlık olsun.Kalemin gerçekten çok kaliteli konuları aktarmadaki yalınlığın takdirlik...Seyhan

Redvidigal dedi ki...

Teşekkür ediyorum ikinize de:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails