Birinciysen birincisindir , ikinciysen hiçbir şey...

11 Nisan 2010 Pazar

Boksun Gerçek Savaşçısı ''Evander Hollyfield''



       Bazı sporcular vardır ki kelimelere sığmaz ve anlatmak için nereden başlayacağınızı şaşırırsınız..İşte bunlardan biri de boksun savaşçısı Evander Hollyfield..Hem üstün yetenekleri hem üstün ahlaki özellikleri hem de çok sağlam bir karakter ve mentaliteyi bir boksörde toplamak genellikle çok zordur..Bunların hepsi belki de fazlasıyla Evander'da mevcut...

       Dün gece Evander tam 47 yaşında yani bir çoklarının torun tosun sahibi olduğu yaşta ringe çıktı ve hiçte boş bir rakip olmayan zamanında hem Tyson ile hem de Lewis ile ringe çıkmış Botha'yı 8.raundda nakavt etti..Botha kilosuna oranla hızlı sayılabilecek ve yine kilosuna oranla hızlı yumrukları olan ve özellikle de sağları çok etkili bir boksör olmasına rağman ve karşılaşmaya da iyi başlamasına rağmen Hollyfield rakibini o meşhur kontralarından bir ikisini çıkararak nakavt etti..Şimdi şöyle bir düşünelim 47 yaşında ve hele hele ağırsıklette hem de boks sporunda bu performans ve karakter ile mücadele eden başka kim geliyor aklınıza diye..Evet bir tek boks efsanesi Büyük George Foreman..Dünyanın en yaşlı ağırsıklet şampiyonu ünvanı halen belki resmi olarak Foreman'da fakat Hollyfield geçen yılki Valuev karşılaşmasında bence gayriresmi olarak boks tarihinin gelmiş geçmiş en yaşlı ağırsıklet şampiyonu olmuştur..Çok net ve açık bir şekilde kazandığı bir maçı hakem oyunlarıyla Valuev'e kaybetmiş sayılmıştı..İki efsane yani 40-50 li yaşlara merdiven dayamışken dünyaya meydan okuyan Foreman ve Hollyfield 91 yılında karşı karşıya gelmişler ve karşılaşmayı sayıyla Hollyfield kazanmıştı..O dönemde Hollyfield gençliğinin verdiği güçle ilerleyen raundlarda Büyük George Foreman'ı çok zor durumlara sokmuş ve net vuruşlarla Foreman'ı sarsmış yıkamamış ama sayıyla kazanmıştı..Gerçi o gün Foreman haricinde bir başka boksör ayakta kalabilir miydi derseniz çok az boksör ayakta kalabilir diye cevap verebilirim..

       Hollyfield kariyerinde her zaman ama her zaman en üst düzey boksörlerle karşılaşmıştır ve lakabı olan boksun savaşçısı ünvanını boş yere kazanmadığını defalarca ıspatlamıştır..Bir çok boksör rakip seçer..Kariyerini daha dikensiz yollardan götürüp kendini çok fazla üzmeden ve yormadan bi yerlere gelebilirsin..İşte Hollyfield her zaman en dikenli yolları seçmiştir ve bu kadar üst düzey rakiplerinin içinden dünyanın şu anda 4 defa ağırsıklet şampiyonu olmayı başaran tek boksörü olarak karşımızda duruyor..Kariyerindeki maç yaptığı boksörlere bir göz atalım isterseniz ''Riddick Bowe ile 3 defa , Mike Tyson ile 2 defa,Lennox Lewis ile 2 defa,John Ruiz ile 3 defa,George Foreman,Larry Holmes,Michael Moorer,Ray Mercer,Chris Byrd,Rahman,James Toney,Sultan İbragimov,Valuev'' Kariyerindeki bu maçlardan 10 tanesini kaybetmesine rağmen neden acaba halen kendisinden daha az mağlubiyeti olan boksörlerden daha çok seviliyor ve saygı duyuluyor? Örneğin bir Lennox Lewis'de Hollyfield'ın mentalitesi olmuş olsaydı ve en azından 3-4 sene daha ringlerde izleseydik kötü mü olurdu.? Karşısına Vitali Klitschko çıkana kadar belki de Lennox Lewis boksu bırakmayı falan düşünmüyordu..Fakat ne zaman ki yenemeyeceğini anladığı Vitali'yi karşısında görünce kaybetme korkusu ve içgüdüsü Lennox'a boksu bıraktırdı..Şimdi soruyorum Hollyfield şampiyonken Vitali ile karşılaşsa ve sayı olarak gerideyken rakibinin gözünün üstündeki bir sakatlıktan dolayı maçı kazanmış olsa hem de Vitali rövanş rövanş diye bağırırken boksu bırakıp kaçar mıydı?? Bir kişi bile sanırım bu soruya evet bırakır kaçardı diyemez..En zor şartta hem de rakibinin istediği şartlarda onunla bir kez daha olmadı bir kez daha karşılaşırdı..Bu cesareti Lennox gösteremediği için dünyadaki en başarılı ağırsıkletlerden biri olmasına rağman çok fazla sevilmez.Hatta İngilizler tarafından bile çok fazla tutulan bir isim olamamıştır Lewis..Fakat Hollyfield gerek bugun gerekse geçmişte her zaman en fazla saygı duyulan ve sevilen boksör olmuştur..Hatta Tyson gibi bir fenomene karşı bile iki maçta da taraftarlar tarafından raundlar ilerledikçe çılgın gibi desteklenmişti..İlk maçta herkes Tyson'dan bir galibiyet beklerken Hollyfield Tyson'ı resmen eze eze yenmiş ve tüm salon ayakta dakikalarca çılgınca alkışlamıştı..Tyson'ın kariyerinde en iyi dönemi olan 85-90 yılları arasını bir kenarda bırakırsak ikinci yükseliş dönemi diyebileceğimiz 96-00 arasında diş geçiremediği tek rakip olarak söyleyebilirim..Tyson-Hollyfield maçlarını daha sonra ''Boks Nostalji'' kısmında uzun uzun anlatacağımı da ekleyerek Hollyfield'ın boks özelliklerine göz atalım..

       Cruizer sıkletten gelerek ağırsıklet şampiyonu olmayı başaran Hollyfield kariyerinde her zaman fizik olarak rakiplerinden daha küçük olan kilo olarak hafif olan taraftır..Bu fiziki dezavantajlarını kendi adına avantaja çevirecek organizasyonları çok iyi bilen ve bunu ringde uygulayan bir boksördür aynı zamanda..Hollyfield'ın en meşhur yumruğu özellikle yakın mesafeden atmış olduğu kontralardır..Rakibe kaçma fırsatı vermeden çok güçlü olarak attığı bu kontradan sonra hele ki rakip iplerdeyse o zaman işte rakip adına işler çok zorlaşmış demektir..Hollyfield bu durumda sizi iplere yaslar ve çıkmanıza izin vermeden kafasını öne eğerek sağlı sollu yakın mesafeden olmasına rağmen çok etkili kroşelerle rakibi bezdirir..Çenesi de çok sağlamdır Hollyfield'ın..Kariyerinde sadece Riddick Bowe ile yaptığı 3.maçta ve James Toney'e nakavt olmuştur Hollyfield..Aslında Bowe ile yaptığı son maçta Hollyfield tam rakibini nakavt edecek duruma getirmişti hatta iyice sarsmışken çok ters bir kontra ile nakavt olmuştu...Hollyfield aynı zamanda bir savunma üstadıdır..Kolay kolay kapandığı zaman veya savunmaya geçtiği zaman yumruk atamazsınız Hollyfield'a...Bu savunmasının yanında kontraları çok etkili olduğu için rakip kesinlikle her an tedirgin bir halde mücadelesine devam etmek zorunda kalıyordu..Tıpkı Tyson gibi diş geçiremeyince bir süre sonra sinirleriniz bozulmaya başlıyor ve kontrolü kaybediyorsunuz..Oysa karşınızda öyle bir rakip var ki hiç bir zaman disiplini elden bırakmayan ve senin sinirlenmen veya değişik haraketlere girmenle falan hiç ilgilenmeyen ve kendi işine bakan inanılmaz bir profesyonel Hollyfield..Hatta kulağını ısırıp koparmasından sonra bile Tyson ile karşılaşmaya devam etmiştir..Belki hakemler karşılaşmayı durdurmasa 12 raundu kopmuş kulakla tamamlayacaktı..Hollyfield'ı eleştireceğimiz nadir noktalardan birisi rakiplerine çaktırmadan kafa ile darbeler vurmasıdır..Aslında rakibe kural dışı bir kafa atma olayı falan yoktur..Sadece iki boksör yakınlaşıp sarılmaya başladıkları sırada kafasını öne eğerek rakibine yaklaşır Hollyfield..Çarpışma olursa da kazara çarpışma olarak değerlendirilir ve Hollyfield bir ceza almaz..Kariyerinde elbette kafa atmaktan dolayı puanı silinmiş olabilir ama ben pek hatırlamıyorum Hollyfield'ın puanının silindiğini..O kadar usta ki kafa atma işini bile profesyonelce yapıyor..Aslında Tyson'ı çileden çıkaran şeylerden biri de bu kafa darbeleridir..Tabi bence bu sadece ufak ve arkasına saklanılmayacak kadar önemsiz br bahaneden öte geçemez..Asıl faktör diş geçiremeyip sinirlenmesiydi Tyson'ın...

       Lennox Lewis ile 2 defa yaptığı kemer birleştirme karşılaşmaları çok tartışılmıştı..Bu maçları da ''Boks Nostalji' kısmında ayrıyetten yazacağım..İlk maçı açık ara Lewis kazanmıştı aslında fakat çıkan beraberlik kararından sonra İngilizler o kadar yaygara kopardılar o kadar ağladılar ki ikinci maçı resmen daha oynanmadan ring dışında kazanmışlardı bile...İkinci karşılaşmada Hollyfield son derece net vuruşlarla ve çok iyi bir performansla karşılaşmayı kazanmayı haketmişti en azından yine bir beraberlik verilebilirdi o maça fakat ilk maçın yaygarasından dolayı Lewis karşılaşmayı kazanıp tüm kemerleri toplamıştı..Hollyfield'ın o kadar çok yazılacak maçı ve öyküsü var ki yazdıkça yazıyoruz en iyisi burada şimdilik noktalayalım boksun efsane savaşçısı Evander Hollyfield'ı...

8 yorum:

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Bu arada video şahane bir şekilde hazırlanmış izlenmesini şiddetle tavsiye ederim..

Redvidigal dedi ki...

Ufuk ellerine sağlık,boksun savaşçısını birde senin gözünden okumak çok iyi oldu.Şimdiden boks nostaljiyi merakla bekliyorum:)

Redvidigal dedi ki...

Yanlız bıyıklarla tam bir pehlivanı andırıyo Evander:)

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Tam pehlivan hem de hiç yılmayan bir pehlivan:)) Son bir not ekleyeyim 20 yaşındaki haliyle 47 yaşındaki hali arasında hemen hemen hiç fark yok Hollyfield'ın..Vücutta bir gram yağ yok..Yahu aradan geçen yıllarda hiç mi bir sporcunun hele hele boksörün vucudu bozulmaz..Helal olsun demekten başka bir şey gelmiyor içimden...

Şeref dedi ki...

Oldukça güzel bir yazı olmuş.
Ellerine sağlık..
Holyfield boksu bırakmadığına göre hallen en yaşlı şampiyon olma ihtimali var ama şu sıralarda kemerleri ellerinde bulunduran şampiyonlara karşı yaşından dolayı işi zor..

Adsız dedi ki...

Hеllo! Someone in my Mуѕpacе grοup shared this sitе wіth us ѕo Ӏ camе to cheсk іt
out. Ι'm definitely enjoying the information. I'm bοоkmarκing аnd
will be twееtіng thіs to my fοllοwеrs!
Ѕuperb blog anԁ аmazing style and ԁeѕіgn.


Аlsο visit my ρage ... SEOPressor V5
my site > http://Www.Facebook.com/

Adsız dedi ki...

BEnce saçmalamaktan başka bir şey yapmıyorsun yok foremandan başkası ayakta kalamazmış.

JAmes Toney'in holyfield'ı ne hala soktuğuna bi bakda ondan sonra konus,

Holyfield'ı bende çok beğenirim ama abartmamak kaydıyla,


https://www.youtube.com/watch?v=kIYKvclWTcQ

Adsız dedi ki...

,Bokstan zerre kadar anlamıyorsun , neredeyse biraz daha ileri gidip Tyson boksör değil, Muhammed ALi boksör felan değil diyeceksin.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails